|
|
Gerets'in futbolu çağdaş değil
Galatasaray'ın birbirlerinin özelliklerini tamamlayan oyunculardan kurulu, çağdaş futbolu sergileyebilen, bol alternatifli bir kadrosu var. Takımın kondisyonu iyi. Erik Gerets gençlere önem veriyor. Yeri geldikçe de rahatlıkla kullanıyor. Kadrodaki oyuncuların hemen hemen tamamına yakınını hazır tutuyor. Bu oyuncular görev aldıklarında da en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Ama bütün bu artılara rağmen Gerets, kafasındaki yanlış takıntıdan bir türlü vazgeçemiyor. Bu yüzden Galatasaray gibi güçlü bir takım, kimsenin önceden tahmin etmesinin mümkün olmadığı şekilde 9 maçta 15 puan kaybetti. Eğer çift santrfor oynatıyorsan ve de bunların arkasına bir ofansif orta saha monte ediyorsan, orta alanda bu bölgenin özelliklerini taşıyan üç oyuncunun olması gerekir. Ama Gerets'in düzeni çağdaş futbola ters düşüyor. Takımın sistemi 4-1-1-4. İleride kenarlardaki oyuncular ofansif ağırlıklı oynuyorlar. Aynı kulvarda geriye dönüyorlar. İçeri sıkışmıyorlar. Zaman zaman da geriye dönmüyorlar. Orta sahada tek ön libero yalnızları oynuyor. İliç devamlılığı ve ikili mücadelesi olmayan bir oyuncu. Rakipler Galatasaray'ın orta alandaki boşluğunu değerlendirip, karşı alana rahatça giriyorlar. Oyun genişlik kazandığı için defansif yönü ve devamlılığı olmayan İliç, gidip gelmekten yorgun düşüp, en önemli özelliği olan ofansif varyasyonlarda yetersiz kalıyor. Bu düzende hem İliç gibi bir hücum silahından yararlanamıyorsun hem de takım savunması felç oluyor.
BU SEZON ŞANS TERSE DÖNDÜ Galatasaray gibi bir takımın Tomas ve Song gibi iki kaliteli defans adamı ve Mondragon gibi bir kaleciyle çok gol yemesi ve rakiplere bol pozisyon vermesi, Gerets'in hatasının net bir göstergesi. Gerets geçen sezon da aynı hataları yapıyordu. Ama iki faktör Belçikalı hocanın hatalarını hasıraltı etti. Günümüz futbolunda çok önemli bir görev yeri olan ön liberoda, bu görev yerinin tüm özelliklerini iyi bilen Saidou, saha içi rahatsızlığını en aza indiriyordu. İkinci faktör ise şanstı. Galatasaray puanlar kaybedeceği çok maçı son dakika golleriyle kurtardı. Bu sezon ise şans terse döndü. Ankara'da son dakikada kaçan penaltı, Konya maçının son dakikasında yenen golle 4 puan kaybedildi. En son örnek de Ankaragücü maçı. Geçen sezonki şans sürseydi, son saniyede Song'un boş kaleye vuruşu gol olurdu. Takımın bugünkü form ve moral durumu, Hasan Şaş'ın sakatlığı, önemli silahlar Hakan Şükür ve Arda'nın yorgunluklarını göz önüne aldığımızda, yarın akşam mutlak kazanılması gereken PSV maçı artık zora girdi. Tek ümidim bu tip maçlarda değişik bir havaya girip, şahlanan bir Galatasaray'ın tekrar ortaya çıkması.
|