|
|
|
|
|
'Levent Bıçakçı kukla başkandı'
|
|
- Seçimlerde hükümet tarafından istenmeyen adam oldunuz. Neden? - Açıkça söyleyeyim. Onlar bir kukla başkan arıyorlardı. Ben olmadım. Hasan Doğan ve Cihan Kamer, yönetim kurulunda "Şunlar, bunlar olacak," diye listeler vermeye kalktılar. Ben ise "Kendi listemi kendim yaparım, kendi bildiğim adamlarla çalışırım," dedim.
- İyi de siz akıllı bir işadamısınız. Karşınıza almak yerine, arkanıza almak daha doğru bir yol olmaz mıydı? Ya da işler hep böyle yürümez mi? - Bende yürümez. Doğru bir yol olmazdı çünkü ben 'birileri istedi' diye davranacak adam değilim. Koltuk uğruna kimsenin maşası olamam. Hasan Doğan söylüyordu, Cihan Kamer isim listesini yazıyordu. İsimleri bana uzattılar. "Almayayım alana da mani olmayayım," dedim ve çıktım. İpler o şekilde koptu. Herkes benim gibi yapmadı tabii.
- Kimden bahsediyorsunuz? - Onlar zannetti ki Haluk Ulusoy, bu koltuk uğruna her şeyi kabul eder. Önüme ne yazacaklarsa yerim zannettiler. Ama yemedim. Onlar da yiyecek başkasını buldular. Kukla arıyorlardı, o kukla ben değildim. Levent Bıçakçı kendi listesine bir isim bile eklememiştir. Ona bütün listeyi yazıp verdiler. Bütün kuralları da kendileri oturttular. Gördük ne kadar gidebildiklerini. 18 ay içinde futbolumuzun imajını, Türkiye'nin imajını bütün dünyaya rezil ettiler.
- İsviçre maçı olaylarında federasyon mu suçlu diyorsunuz? - Kesinlikle. Birebir içindedirler. Onların bilgisi olmadan hiçbir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildi. Havaalanındaki karşılama, yoldaki hadiseler, başkanın haberi olmadan olur mu? Conrad Oteli'nde oturup toplantı yaptılar, herkese görevleri verdiler. Ben o günlerde iyi ki kabul etmemişim dayatmak istediklerini. Ama şık olmadı. Beni gasp ettiler. Levent Bıçakçı'nın girdiği seçimlere girmem anti-demokratik yollardan engellendi.
- Tehdit mi ettiler? - Onlar kim ki beni tehdit edecek? Çok kötü günler yaşattılar bana. Son seçime girerken bir dönem yaşadık, bir daha olmaz diye düşünüyordum maalesef yanılmışım. Ama seçimi kazanıp federasyonun kapısından içeri girerken "Allah'ım şükürler olsun, bugünü gösterdin," dedim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|