|
|
|
Borrell:Türkiye bir tehdit değil
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Joseph Borrell, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinin güçlüklerle dolu olacağını, ancak bu ülkenin AB için bir tehdit gibi algılanamayacağını söyledi.
Borrell, İtalyan "La Stampa" gazetesine verdiği demeçte, "Türkiye bir tehdit gibi algılanmamalı. AB, bir Hristiyan kulübü değildir. Ankara'nın üyeliği siyasi ağırlığımızı arttıracaktır" ifadesini kullandı.
AP'nin 59 yaşındaki İspanyol başkanı Borrell, Türkiye'de nüfusun ezici çoğunluğunun Müslümanlardan oluşmasının Avrupa kamu oyunda endişelere yol açtığına da değinerek, "Bizdeki kamuoyunun temel korkusu, Türkiye nüfusunun ezici çoğunluğunun İslam dinine mensup olmasından kaynaklanıyor. Bu vakıa göz ardı edilemez. Ama bir tehdit olarak da algılanmamalıdır. Türkiye istenilen kriterleri yerine getirirse korkulacak bir şey yoktur. Avrupa bir Hristiyan kulübü değildir, Türkiye de laik bir ülkedir" diye konuştu.
Borrell,
"Türkiye, entegre edilmesi gerektiği için mi Avrupa'ya girmeli, yoksa Türkiye olduğu için mi?" sorusuna karşılık şunları söyledi: "Her ikisi de geçerli. Avrupa, hiç kuşkusuz Türkiye sayesinde İslam dünyasıyla bir diyalog geliştirecek ve de daha belirleyici bir jeopolitik ağırlığa sahip olacaktır. Ama bu ülkeyle başlatılan müzakerelerin ucunun açık olduğunu da unutmayalım. Müzakereler, güçlüklerle dolu olacaktır. Örneğin liman ve hava alanlarının, Kıbrıs (Rum kesimi) gemileri ve uçaklarına açık olmasını öngören Ankara protokolünü düşünelim: Her ne kadar umutlu olsak da bu somut sorunun dahi çözümlenip çözümlenmeyeceğini bilmiyoruz. Avrupa Parlamentosu'nun müzakere sürecine ilişkin çok az ilerleme kaydedildiğine ve güçlüklere dikkati çeken kritik bir raporu onayladığını anımsamakta da yarar var." Borrell, Fransa meclisinin sözde Ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılmasını öngören yasa teklifine onay verdiğini hatırlatan bir soruya karşılık da "O tasarı henüz yasalaşmamıştır. Senato'dan da geçmesi gerekecek" demekle yetindi.
"AVRUPA TOPLUMU, İSTER İSTEMEZ ÇOK KÜLTÜRLÜ HALE GELECEKTİR"
AP Başkanı, Müslümanların sayısındaki artışla Avrupa'nın kimliğini yitirebileceği biçimindeki görüşlerle ilgili olarak ise çok kültürlülüğün kaçınılmaz bir süreç olduğuna dikkati çekti.
Borrell, Avrupa'nın İslam'la yüzleşmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Zorluklara rağmen, farklılıklarla yüzleşmenin Avrupa kimliğinin karakteristik niteliklerinden biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Tek kültürlü bir Avrupa düşlenemez. Bunun somut bir nedeni de var: Demografik açığı kapatabilmek için giderek daha fazla göçmen kabul etmek zorunda kalacağız. Dolayısıyla Avrupa toplumu, ister istemez çok kültürlü hale gelecektir. Bu süreçten kaynaklanabilecek çatışma riskleri, çok kültürlülüğe olanak tanıyan toplumsal entegrasyon sistemlerini, her şeyden önce de gerek içeride gerek dışarıda İslam'la yüzleşmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu, önümüzdeki en büyük meydan okumalardan biri konumundadır."
Borrell, Avrupa kimliğinin hangi unsurlardan oluşması gerektiğini ise şu sözlerle özetledi:
"Avrupa kimliği, paylaşılmış değerler üzerine oturtulmalıdır: Demokrasi, insan hakları, çevrenin korunması, sosyal güvence, kadın-erkek eşitliği. Avrupa kimliğini bunlar simgeleyebilir, bizi karşı karşıya getiren tarih değil. Tarihi aşabilmek için de Avrupa için bir siyasi kimlik oluşturmak gerekiyor." AP Başkanı, AB sınırlarının nerede sona ereceğine ilişkin bir soruya karşılık da "Avrupa sınırlarını belirlemek gibi siyasi bir misyona hiç kimse soyunamaz ve soyunmak da istemiyor. Ancak Avrupa, Türkiye ile müzakereleri başlatmak suretiyle nesnel kriterlerden birini yani coğrafi kriteri bir yana bırakmıştır. Ama kamuoyunun bu işe bir ara verilmesini istediği de doğru: Yeni genişleme süreçleri öncesinde, entegrasyon konusunda düşünmek gerekecektir. Avrupa entegrasyon sürecine kıyasla çok hızlı genişlemiştir" dedi.
(AA)
|