Türk işadamlarına açık çağrı: "Haydi Abbas, vakit tamam"
Oylamaya 2 gün var, ülke olarak oynatmaya ramak kaldı. Fransa, Türkiye'yi "sözde Ermeni soykırımını kabul et" tasarısıyla boğmaya uğraşıyor. İç politika rekabetinde sıkışan Fransız siyasetçiler, cankurtaran simidi gibi 400 bin Ermeni oyuna sarılıyor. Heyhat!!! Dertleri başka. Fransızlar, Türkiye üzerinden dünyaya hava atmak, prim yapmak istiyorlar. Yani, bizim üzerimizden başta ABD olmak üzere Almanya, İngiltere gibi ülkelere caka atmayı planlıyorlar. Yazık, çok yazık. Fransızlar, küresel rekabette treni çoktan kaçırdı. ABD, Fransa'ya fark atıyor. Fransa ise yıllardır müttefiki olan Türkiye'yi ABD'nin en radikal müttefiki olmaya zorluyor. Olacak iş mi? Bu durumda Türkiye'nin AB üyeliğini istemeyenlere gün doğmuş oluyor. Aklımızı başımıza toplamalıyız. Duygusal tepkiler vermek yerine bir an önce Fransızlara Türkiye'siz AB'nin maliyetinin ne olacağını anlatmalıyız. Biz ne yaptık? Türkiye olarak yan gelip yattık. Ev ödevimizi yapmadık. Bu tasarı geçen mayıs ayında Fransa Parlamentosu'na geldi, tartışıldı. Sonra rafa kaldırıldı. Biz de her zaman olduğu gibi yumurta kapıya gelip dayanınca tasarıyı hatırladık. Çözüm aramaya başladık. Hemen boykot silahına sarıldık. Lütfen hafızalarınızı tazeleyin. 1998 yılında İtalya'ya kaçan PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ı istedik. İtalya vermeyince İtalyan mallarını boykot ettik. İtalyan kravatları yakıldı. Limon sandıklarının üzerinde İtalyanları sözüm ona çiğnedik. Ne oldu? İtalyan kravatlarının satışı patladı. Aynı hatayı yapmayalım. Türk Halkı'na Fransız peynirini yeme deyip, peynir satışlarını zıplatmayalım. Ne yapıp edip, bu bölgede Fransa'yı abluka altına alalım. Yeter ki bir an önce dış politika stratejimizi çizelim. Buna gücümüz yeter. Çünkü 2005 yılında iki ülke arasında 8.5 milyar Euro'luk bir dış ticaret hacmi gerçekleşmiş. Fransa, Türkiye'nin dış ticaretinde 5'inci, doğrudan yatırım girişinde de 3'üncü sırada yer alıyor. Başta finans sektöründe BNP Paribas, sigortada Groupama, gıdada Danone, parekendede Carrefour, otomotiv sanayiinde Renault olmak üzere 240 Fransız şirketi Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) ile Fransız Renault tam 37 yıldır ortaklık yapıyor. Avrupa'nın beşinci büyük bankası BNP Paribas, Çolakoğlu Ailesi'nin bankası TEB ile evlilik yaptı. Sabancı Holding, Carrefour ile yoluna devam ediyor. THY, Airbus'ları alıyor. Fransa nükleer santral kurmak istiyor. Peki, bu durumda ne yapmak gerek? Bizim çağrımız, tüketiciye değil büyük Türk sermayesine!!! Bu kez iş ciddi, lütfen tavır alın!!! Ulusal onurunuz için Fransız ortaklarınıza karşı yaptırım uygulayın. "Ne yapalım, biz ticaret yapıyoruz" deyip geçmeyin. Ey bu ülkenin sıkı AB'cileri! Ey bu ülkenin Dışişleri yetkilileri! Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Haydi Abbas, vakit tamam" dediği gibi artık vakit tamam. Haydi hep birlikte ders başına. Hep birlikte dış iletişim stratejisi yapmaya... Ödevimizi yapalım.
|