|
 |
 |
 |
  |
|
Onlar şimdi mutlu
Herkül, Shanna ve Judy.. Bu üç köpeğin sokakta başlayan öyküleri, sevgi dolu yuvalarında mutlu bir şekilde devam ediyor. İsterseniz siz de barınaklardaki daha pek çok hayvanın kaderini değiştirebilirsiniz.
Pet sayfamızda her hafta yuva arayan sevimli dostlarımıza yer veriyoruz. Kimi sokağa terk edilmiş cins bir köpek oluyor, kimi sokakta dünyaya gelmiş ve gördüğü işkencelerden sonra bir barınağa sığınmış minicik bir kedi yavrusu.. Sonuçta hepsinin ayrı bir yaşamı hepsinin ayrı bir hikayesi var. Kimi hüzünlü bitiyor, kimi de mutlu bir şekilde sürüyor. Barınaklarda, sokaklarda yaşam mücadelesi veren hayvanlar, kendilerine uzanan dost eller sayesinde yepyeni ve mutlu hayatlara başlayabiliyor. Bu hafta böyle hüzünlü başlayan ama mutlu devam eden yaşam öykülerine yer vermek istedik. Kim bilir, belki evlerinde küçük bir dost olmasını isteyenler de mutlaka cins bir hayvan yerine gerçekten bir yuvaya ihtiyacı olan bir kedi ya da köpeği tercih edebilir. Bu ilginç ve keyifli öyküleri okumadan ve barınakları ziyaret etmeden dostunuzu seçmeyin.
ALMANYA'DA ÇOK ÜNLÜ
Shanna'nın öyküsü Büyükdere, Maden Mahallesi'nde başlıyor. Sarıyer Kocataş Barınağı gönüllülerinden Lale Halimoğlu, annesi onu ve kardeşlerini bir kaldırım kenarında emzirirken bulmuş ve barınağa getirmiş. Halimoğlu, toplam altı bebekten üç tanesinin hastalıktan öldüğünü söylüyor. Hatta anne köpek Nanni, bebeklerine çok düşkünmüş ve bebekleri ölünce gerçek anlamda depresyona bile girmiş. Bebekler büyümüş ve içlerinden Shanna'yı Mayıs 2003 tarihinde Almanya'dan bir aile sahiplenmiş. Tabii yine  ailenin durumu hakkında sıkı kontroller yapıldıktan sonra.. Bir çocukları ve bir kedileri olan ailenin gözbebeği olan Shanna, bu yıl Mein Hund (Köpeğim) adlı derginin düzenlediği karışık ırkların güzellik yarışmasına girip birinci olmuş. "Neden birinci oldu?" diye sorduğumuz Lale Halimoğlu, "Kırma bir köpek olmasına rağmen bakım, sevgi ile bu kadar güzel bir köpek haline geldiği için olsa gerek. Her şeyden önemlisi müthiş mutlu bir köpek o," diyor.
HERKÜL, PACCO OLDU
İlginç hikâyesiyle dikkat çeken köpeklerden biri Herkül. 1999 yılında daha minicik bir yavruyken, Sarıyer Barınağı'ndan Melek Kahraman Özalp, onu sokakta sopayla dövülürken bulmuş. Aldığı darbeler nedeniyle başı kanlar içinde kalan minik köpeği tedavi ettiren Özalp, evinin çevresindeki diğer köpeklerle birlikte ona da bakmaya başlamış. Ancak bir gün belediye yetkilileri bütün köpeklerle birlikte Herkül'ü de götürmüş. Özalp, üç gün sonra Kavacık'ta bulduğu köpeği daha güvenli olduğunu düşündüğü Büyükşehir Belediyesi'nin Sarıyer Kocataş'taki barınağına getirmiş. Barınakta ona bir yuva bulmaya çalışmışlar ancak gelenler hep cins köpek istedikleri için bu çabaları boşa çıkmış. İnternette fotoğrafları yayınlanan Herkül'e tam üç yıl sonra Almanya'dan Thee ailesi talip olmuş. Bayan Thee, Herkül'e âşık olduğunu anlatan bir mektup yazmış. Sarıyer Barınağı'nın yurtdışında çalıştığı dernek  tarafından bu ailenin evine gidilip kontroller yapılmış ve olumlu rapor verilmiş. Ardından yurtdışından bir gönüllü gelip Herkül'ü ailesine ulaştırmış. Aradan geçen dört yıl sonra Herkül, yeni adıyla Pacco ailesiyle çok mutlu bir hayat sürüyor. Üstelik aileye yeni katılan bebeğin yanından hiç ayrılmıyormuş. Bu büyük ve mutlu aile bütün tatillere bile birlikte gidiyor.
EVİN NEŞE KAYNAĞI
Judy'nin şimdilerde mutlu yuvasında süren öyküsü ise yine sokakta başlıyor. Sokakta bulunup bir kez sahiplendirilen sevimli köpek, yeni yuvasına alışmaya çalışırken sahibi hastalanmış. Bunun üzerine tekrar Kadıköy Belediyesi Ataşehir Barınağı'na bırakılmış. Judy, şimdiki sahibi Şengül Yılmaz barınağa gelene kadar, yaşamını demir teller arkasında sürdürmüş. "Hayvanları çok sevmeme rağmen ev ortamında bir köpeğe bakmayı hiç düşünmüyordum," diyen Yılmaz, Kadıköy Belediyesi'nin bir broşürünü gördükten sonra "Neden olmasın?" demiş ve aynı gün barınağa gitmiş. "Onlarca köpek sanki 'Beni al!' dercesine havlayıp etrafımda dönerek sevgi gösterisinde bulunuyordu. İnanın yiyecekten ziyade sevilmek, okşanmak istiyorlardı. Bütün bu gördüklerimden çok etkilenmiştim. Görevli hanım Judy'yi getirdi. Öyle güzel bakıyordu ki hemen kanım kaynadı. Aldığım gibi eve getirdim. Üç yıldır bizimle beraber, birbirimize çok alıştık ve onu çok seviyoruz. Judy, evimize hareket ve neşe getirdi."
NESLİHAN TUNÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
