| |
|
|
Bir resim!..
BİR resim insanı nasıl alıp götürüyor.. Hafta sonu nerelere daldım gittim.. Ankara'da 70'li yıllarda nasıl ayrılmaz bir gurubumuz vardı.. Dört çift.. Haftada bir mutlak birimizin evinde toplanırdık. Hanımlar o geceler için yemek ve ikram yarışına çıkar tüm hünerlerini dökerlerdi.. Bir lezzet cümbüşünden sonra masanın başına toplanır, Holly'nin px'ten (Amerikan Ordu Pazarı) aldığı birbirinden renkli oyunları oynardık, saatlerce.. Nasıl hoş, nasıl keyifli bir gece olurdu, ötekini iple çektiren.. Sonra Ercan, Erkekçe için aldı beni İstanbul'a getirdi.. Gözden ırak, gönülden ırak mı, doğuluların dediği gibi, yoksa beyinden uzak mı, batılı sözünce bilmem.. Koptuk, dağıldık.. Aileler de dağıldı. Emin'le Serap dışında hepimiz boşandık.. Onları ara sıra görüyorum.. İstanbul'a naklettiler çünkü.. Başta Roberto Cavalli, üç büyük markayı üç dükkanda temsil ediyorlar, kucağımıza doğan oğulları ve kızları ile.. Ötekileri duymaz olmuştum ki, Ankara Sabah'ta bir resim gördüm.. Aydınlar'da toplandığımızda yaramazlıkları ile dikkati hep üzerine çeken, annesi Renan uyutmadıkça rahat vermeyen dünya tatlısı bir küçük kız vardı.. Çisem.. Resimde telli duvaklı.. Bizim minik Çisem büyümüş, babası onu mağazanın başına getirmiş. Şimdi de.. Faça Aydın'la Renan'ın kızları Çisem evlenmiş.. Vay be.. Hey gidi günler hey be.. Mutluluklar Sevgili Çisem.. Kutlu olsun, Aydın, Renan!..
|