|
|
'Cuk' oturan sorular
FENERBAHÇELI Tümer'in son basın toplantısında spor muhabirlerini kastederek, "Hep aynı soruları soruyor salaklar" dediği iddia edildi. Tümer bu sözleri nedeniyle haklı olarak eleştirildi, kınandı. Ama Tümer'in sözlerinde haklılık payı olduğunu iddia eden yazarlar da oldu. Doğru soruyu, doğru zamanda, doğru kişiye sormak, iyi gazeteciliğin en önemli gereklerindendir. Ben geçen hafta iki 'mükemmel' soruya şahit oldum. İlkinde atv muhabiri Barış Çimen, Mısır Çarşısı'nda Ramazan alışverişi yapanlarla röportaj yapıyordu. Herkesin ortak şikayeti, Ramazan öncesinde fiyatların aniden yükselmesiydi. Barış, Ezine peynirinin üzerindeki 6 buçuk liralık etiketi gösterip, alışveriş yapan kadına sordu: "Peki 7 lira olsaydı almayacak mıydınız?" Kadın, durdu, düşündü ve yanıt verdi: "Alacaktım tabii..." Sonra Barış'ın başka bir soru sormasına gerek kalmadan kendi kendine itirafta bulundu: "Bu pahalılığı biz yaratıyoruz değil mi?" Zekice bir soru, sayfalar dolusu ekonomik izahı, sıradan bir kadının ağzından, bir cümlelik yanıtın içine sığdırıvermişti... Bir başka görüntüde Reha Muhtar, özel hayatını yaşayamadığını ileri sürerek, magazin muhabirlerine "Ne olur bizi biraz rahat bırakın da aşkımızı yaşayalım" diye serzenişte bulunuyordu. İçlerinden biri soruyu yapıştırdı: "Reha Bey siz de habercisiniz. Peki siz bizim yerimizde olsaydınız, ne yapardınız?" Muhtar, durdu, durdu ve çaresiz teslim oldu: "Ben de yapardım!.."
|