|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu tartışmalar hassasiyetle biter
Diğer birçok konuda olduğu gibi, 'Kezman tartışması'nda da 'geniş açı'yı yakalayamadık. Bunun başlıca sebepleri, konuyla ilgili 'bilgisizlik' ve olaya tutulan takımın çıkarından bakma eğilimi... Olması ve olmaması gerekenleri kısaca özetlemeye çalışalım: 1 - Çetnikler, Yugoslavya'nın dağıldığı süreçte yaşanan iç savaşta ortaya çıkmamıştır. Tarihçilerin bir bölümü 2. Dünya Savaşı'nda organize olduklarını iddia etse de kökenleri 19. yüzyıla, Sırplar'ın Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılmaya çalıştığı döneme dayanır. İkinci Dünya Savaşı'nda önce Nazi'lere karşı, ardından Nazi'lerle birlikte Tito'nun partizanlarına karşı savaşmak dahil birçok faaliyetleri olmuştur. Zaten Çetnik'lerin derdi esasen Boşnaklar'la değil, Türkler'ledir. Slav ırkından gelen Boşnaklar'ı da Türk olarak görmektedirler. Çetnik'lerin kahramanı Arkan lakaplı savaş suçlusu Zeljko Raznatoviç, Srebrenica katliamının ardından şehri Türkler'den kurtardıklarını söylemiştir. 2 - Ancak Çetnik selamı veren her Sırp katil değildir. Milliyetçiliğin zaten yoğun olduğu topraklarda kendilerine bir aidiyet ararlar ve bunun sonucunda kendilerine göre 'kahramanların selamı' olan 'Çetnik selamı'nı verirler. Yani, diğer takım taraftarlarının "Katil Kezman" veya "Kasap İliç" şeklindeki olası tepkileri çok yanlış olacaktır. 3 - Nasıl bu tür yersiz yakıştırmalar yanlışsa, F.Bahçeliler'in, ya da G.Saraylılar'ın "Ne
var canım, adam milli görüşünü simgeliyor" demesi de kabul edilemez. Bu görüştekilerin, yarın öbür gün Nazi selamı verenlere karşı da aynı 'hoşgörü'de olmaları gerekir. 4 - Yukarıdaki örnekte de görüldüğü üzere, birinin 'milli veya siyasi görüş'ü ötekinin yarasına tuz basıyor. Politik söylem ve simgelerin sporcular tarafından spor sahalarına indirilmesi çok tehlikeli. 5 - Sporcular, özellikle spor yapıp para kazandıkları ülkenin hassasiyetlerine dikkat etmek zorunda. Kezman ve İliç, buraya Türkiye'nin hassasiyetlerini çok iyi bilerek geldiler. Türkiye'nin yüksek hassasiyetinin bulunduğu Bosna Hersek Savaşı'nda selamını yaptıkları Çetnik'lerin rolü biliniyor. İki oyuncu da, Çetnik selamını Belgrad'da bırakıp Saracoğlu'nda ve Sami Yen'de futbollarını oynarlarsa kimse bir şey demez. Bugüne kadar, ülkemizde forma giyen sayısız Sırp basketbolcuya kimsenin bir şey demediği gibi... 6 - İliç 1.5 yıldır böyle bir tartışma yaratacak harekette bulunmadı. F.Bahçe yönetimi de Kezman'ı bu konuda ikaz etti. Artık, taraftarların da, spor kamuoyunun da sağduyuyu elden bırakmaması gerekiyor. Elbette, milliyeti ve siyasal görüşü ne olursa olsun sporcuların da sahalara siyaset taşımamaları en doğru davranış biçimi.
N. Selim Suner
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|