Kurye ile gelen imza
Lübnan'a asker gönderme tezkeresi, önceki gece Meclis'e apar topar yetiştirilmesi öncesi Ankara'ya şu soru hakim oluyor: "Tezkere metni üzerinde hükümet ile asker veya BM yetkilileri arasında bir anlaşmazlık oldu da giderilmeye mi çalışılıyor?" Soruyu yöneltenler şu iki haklı gerekçeye sığınıyor: - Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek perşembe gününe kadar Meclis'e sunulur demişti... - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de cuma öğleden sonra Meclis'e gideceğini açıklamıştı... Buna rağmen, tezkere cuma günü saat 22.15'e kadar neden bekletildi? Soruya hükümetin etkin ismi şu yanıtla karşılık veriyor: "Sanıldığı gibi metin üzerinde sorun yok, tezkere çok önceden hazır ama teknik bir meseleden gecikildi..." Biraz araştırınca "teknik sorunun" neden kaynakladığı da ortaya çıkıyor. Etkin ismin de belirttiği gibi, tezkere metni üç gün önceden; salı günü akşam saatlerine doğru hazır hale geliyor.
Bölükbaşı'ndan rica Tezkere metnini, Genelkurmay Harekat Dairesi ile de karşılıklı görüşmelerde bulunan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ali Tuygan ve bir süre sonra bu görevi üstlenecek Müsteşar Yardımcısı Ertuğrul Apakan hazırlıyor. Tuygan ve Apakan tezkereyi hazırlarken tecrübeli olan bir arkadaşlarına da danışma gereği duyuyor. Bu kişi, Irak krizinde ABD ile çetin pazarlıkları yürüten ve 1 Mart tezkeresini de kaleme alan, Cenevre BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Deniz Bölükbaşı'dan başkası olmuyor. İzinli olarak Ankara'da bulunan Bölükbaşı, iki arkadaşıyla yemekte buluşuyor ve metne ilişkin bazı önerilerde bulunuyor. Bir anlamda tezkere metnine son şeklini veriyor. Hazırlanan metne de diğer kurumlardan fazla bir itiraz gelmiyor.
Kurye çıkıyor Perşembe günü akşam saatlerinde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün başkanlığında, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in de hazır bulunduğu toplantıda metin bir kez daha gözden geçiriliyor. Tezkere ertesi gün, Meclis'e gönderilmek üzere Başbakanlığa yollanıyor. Buraya kadar her şey normal seyrinde devam ediyor. Ancak, tezkere Başbakanlık'tan Meclis'e bir türlü gidemiyor... Nedeni sonradan anlaşılıyor. Hafta başında yapılan Bakanlar Kurulu'nda tezkereye olumlu görüş bildiren Kültür ve Turizm BakanAtilla Koç ile çi.- leri BakanAbdülkadir Aksu'nun yurt dçfark ediliyor. Tezkerenin bir gün sonra gönderilmesi eğilimi beliriyor. Bu düşünceye AK Parti grup yönetiminden şu itiraz geliyor: "Tezkerenin, hafta sonu Meclis'e gitmemesinde yarar var. Cuma 24.00'ten önce tezkerenin Meclis'e gidip salı günü için toplantı çağrısında bulunulmasında yarar var. Yoksa yeni tartışmalarla karşılaşırız..." Bunun üzerine önce iki bakanın yerine vekalet eden Devlet Bakanı Beşir Atalay ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'e kurye ile ulaşılıp onların imzası alınıyor. Bu aşamada yeni bir sorun baş gösteriyor... Tezkere üst yazı ile Meclis'e gidemeyeceği için metnin altına Başbakan Erdoğan'ın sevkine ilişkin ıslak imzası gerekiyor. O saatlerde İstanbul'da bulunan Erdoğan'ın imzasının alınması için bir kurye yola çıkarılıyor. Başbakan ıslak imzasını tezkerenin altına attıktan sonra kurye hemen Ankara'ya dönüyor. Erdoğan'ın, karşı çıkanları "ülkeye ihanet etmekle" suçladığı tezkere ancak saat 22.15'te Meclis'e sunulabiliyor. Hükümet tezkere sürecini, bir öncekinde olduğu gibi yine iyi yönetemiyor. İçeriği açısından bir sıkıntı yaratmayacak tezkere üzerinde yaşanan iki günlük gereksiz gerilimlere, bizzat kendisi neden oluyor.
|