|
|
Beşiktaş ve medya ilişkileri
Beşiktaş'ın Medya ilişkilerini yöneten kişi Türkiye'nin iki büyük gazetesinden biri olan (Ötekisi Sabah) Hürriyet'i yöneten sevgili kardeşim Fikret Ercan!... Buna rağmen Medya ilişkileri çok kötü olan kulüp Beşiktaş! Bu nedenle Sevgili Fikret Ercan'a bir meslektaşı ve bir takımdaşı olarak küçük notlar yolluyorum; 1- Beşiktaş inanılmaz transferler yaptı. Tebrikler. Bu transferlerden sadece birini, o da Ricardo'yu, Fener getirmiş olsaydı Türkiye sallanırdı. Ama Beşiktaş, Türk medyasına Ricardo'yu takdim edemedi. Neymiş efendim: Her gazeteye ayrı bir röportaj imkanı sağlanacakmış. Her Beşiktaşlı, gurur duyduğu haberi belli gazetelerde değil her gazetede görmek ister. Başkan Sayın Demirören'in gazete ayırımcılığı yapmasının amacı; popülist bir felsefedir. Bir gazeteyi memnun edeceğim derken diğerleri küstürüldü. 2-Mösyö Tigana şu gazete ve şu gazeteci ile röportaj yapacağım diyor. Bunun adı da ayırımcılıktır. Haksız rekabete prim vermektir. Tigana bu ayırımcılığı yaparsa Medya da ayırımcılık yapar ve güzel şeyleri değil çirkin şeyleri görür. 3-Yönetim kurulu yetkisi taşıyan Menajer Ali Gültiken'e yapılanları içime sindiremiyor. Transfer medyaya takdim eder, Gültiken masada yok. Tigana basın toplantısı yapar, Gültiken yine masada yok. Oysa o Gültiken Beşiktaş'ın efsane futbolcusu ve şuan meneceri değil mi. 4-Beşiktaş Dergisi'nin yayın ilkesine itirazım şudur. Bu dergi Beşiktaş gibi yükselen değerlerin savunucusu bir kulübe hiç mi hiç yakışmıyor. 5-Beşiktaş TV'nin yayınları bir felaket. Beşiktaş yazarlarının BJK TV'de program yapması etik mi sorusuna hiçbir yerde cevap vermedim. Nedeni de çok sevdiğim ve değer verdiğim üç seçkin dostumu (Sanlı Kaptan, Vedat Okyar ve Faik Gürses) incitirim korkusuydu. Çünkü bu üç seçkin dostum Beşiktaş'ın çıkarlarını değil, doğruyu savunurlar. Sorun şurada: Her doğru Beşiktaş'ın doğrusu mudur? Ya da Beşiktaş yazarlarının doğrusu, Beşiktaş'ın doğrusu mudur?
|