|
|
|
|
|
|
'Köprü'yü okudum valiye hayran oldum
2003 yılında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden 'süper vali' lakaplı Recep Yazıcıoğlu'nun yaşamından yola çıkılarak çekilecek olan 'Köprü' adlı televizyon dizisinde, ünlü oyuncu Fikret Kuşkan başrolü üstlenecek. Güven Kıraç, Ayşegül Ünsal ve Kuşkan'ın eşi Bahar Kerimoğlu'nun da rol alacağı dizinin çekimlerine önümüzdeki ay Elazığ'da başlanacak.
* Ayşe Kulin'in 'Köprü' adlı romanından senaryolaştırılan aynı adlı dizide rol alacaksınız. Ve 'Süper Vali' olarak tanınan Recep Yazıcıoğlu'nu canlandıracaksınız. Teklif nasıl geldi? Çalıştığım menajerlik bürosuna teklif geldi, kendileri de bana iletti. Bu şekilde başladı proje ile ilişkim... Sonra roman ve senaryo geldi. Diziyi Ahmet Yurdakul yönetiyor. Ayşe Kulin'le beraber çalışıyorlar. Benim için özel bir hikaye tabii. Bir kere önemli bir roman, iyi bir yapıt, güzel bir çalışma...
* Rolü kabul etmenizdeki en önemli sebep neydi? Öncelikle tabii Vali Recep Yazıcıoğlu! Kendisi yakın tarihimizden önemli bir şahsiyet. Cumhuriyet tarihinin yetiştirdiği en önemli devlet adamlarımızdan biri. Bu ülkenin onun gibi en az 20 kıymetli insana ihtiyacı var. Köprü'yü okuduktan sonra büyük bir hayranlık duydum kendisine. Gurur duydum böyle bir projede oynayacak olmaktan dolayı.
* Bu projenin özelliği nedir? Bunun gibi önemli olan çok işler yapıldı, anlamı büyük olan işler yapıldı fakat farkına bile varılmadan yok oldu gitti. 'Köprü' de çok derin, çok iyi bir edebiyat ve iyi yazılmış kıymetli bir eser. Türkiye'de son 5 yıl içinde silahlar, çakallar, kurtlar, Türkiye tarihinde Türkiye için hiçbir emekte bulunmamış vergi kaçakçıları, hortumcuları karalamak yerine bunlar TV dizisi haline getirilerek hayranlık uyandırıldı! Bunların tü-kaka yapılması gerekirken, dizilerini yapıyoruz. İşte 'Köprü'nün hikayesi, hayata bakışı çok farklı diğerlerinden. Bu ülke için ciddi emekler sarfetmiş kıymetli aydınlarımız, yazarlarımız, politikacılarımız varken; gidip Çakır'ı makırı anlatıyoruz topluma! Yetişmekte olan çocukların onu değil, Recep Yazıcıoğlu gibi insanlardan feyz alması gerekir.
KİMSEYE TORPİL YAPMAM
* Köprü'de oyuncular arasında Güven Kıraç da var. Üniversiteden de arkadaşınız... İlk kez mi birlikte kamera karşısına geçeceksiniz? Evet... Aslında 'Anlat İstanbul'da aynı projede yer aldık ama o sayılmaz! Çünkü karşılıklı ilk kez oynayacağız. Sahne üzerinde de birlikte olamamıştık. Bence Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli aktörlerden. İyi oldu, çok mutlu oldum onunla oynayacağım için.
* İçinde yer aldığınız projelerdeki hassasiyetiniz malum. Cast belirlenirken bu anlamda önerileriniz olur mu, bu projede oldu mu mesela? Hayır. Filmin yapımcısı olan Ata Türkoğlu'nun kafasında, o bölgedeki dile hakim oldukları için oranın devlet tiyatrosu oyuncuları vardı. Ama buradan da bir ekip oluşturduk. Benim öyle bir durumum olamaz ama sorulursa, yönetmenim bana, "Ben burada tıkanıyorum, senin aklına gelen biri var mı?" derse ben de birkaç örnek gösteririm.
* Eşiniz Bahar Kerimoğlu ile aynı dizide rol alacak olmanız tesadüf yani... Evet aynen! Tabii bu tesadüf olmasına rağmen, 'karı-koca aynı projedeler' yazılıp çizilecek. Çok can sıkıcı bir durum. O da çok rahatsız bundan. Çünkü ileride dilerim çok başarılı bir aktrist olacak. Öyle olsaydı benim karımı oynardı zaten. Ata Türkoğlu derdi ki o zaman, "Fikretçim biz Bahar'ı da düşünüyoruz. Hem birlikte gelirsiniz sen yoksunluk çekmezsin, ona da senin eşin rolünü oynatalım..." Halbuki Ata bakıyor cast'a, orada romandaki ana kahraman, bir Alevi Kürt kızı var. O rolü teklif ediyor. Nefret ederim, çocuğuma bile torpil yapmam ben!
KENDİME FENA SALDIRIRIM!
* Rahatlıkla eşinize oyununu beğenmediğinizi sert bir dille söyler misiniz? Tabii söylerim! Yapmazsam ahlaksızlıktır, bu oyuncu etiğine yakışmaz.
* Peki kendinizi eleştirir misiniz, acımasız olur musunuz? Ağır eleştiririm, fena saldırırım kendime. Psikolojik olarak zarar veririm. Tepem atarsa, kafama gözüme de zarar veririm! Bazen üslubumda sertleşebiliyorum bunun karım, akrabam, çocuğum, annem olması hiçbir şey ifade etmiyor. İçim temizdir, söylemimi öyle çıkartmışımdır... Bahar'a karşı, işe yeni başlayan insanlara karşı bunu kullanamam. Bahar benim mevcut malzemelerimi daha yeni görüyor. Arşivimi oluşturuyor. 1993'e kadar yaptım, sonra arşivi bıraktım. Yaptığım ve izlemediğim filmlerim oldu...
* Nedir bu? İlgisizlik mi? Değil, ben işini bitirip gitme, kaçma derdindeyim. İşimi bitirir ve giderim ben.
* 'Yaptım, oldu! Arkamı döner giderim' mi yani? Tabii! Olmadıysa da zaten gitmek zorundasın. Ama huzur içinde gittim hep. Tavır olarak yanlış bir projenin içine düşüp 'hata' deyip görmemezlikten geldiğim işlerim de var. Tuncel Kurtiz ile oynadığım 'Çakalların İzinde'. Hayal kırıklığı!
* 'Oldu' dediğiniz iş? Oldu diye bir şey yok! Ancak mutlu olduğum, puanlamada en üst sıraya alacağım 4-5 işim var. Son yıllarda son 3-4 yılda yaptığım projeler. Aktör olarak, hayatımı çekiştirdiğim için hatalarımı yakalarım. Kimsenin yanında izlemem ama kendimi takip ederim.
* Bu özgüven nereden kaynaklanıyor? Sırtınıza çantanızı alıp gidiyorsunuz... Galalara bile gitmiyorsunuz... Gitmem, yıllarca gitmedim. Ömer abi de gitmiyordu! Bana ne, benim ustam da Ömer Kavur. Önemli olan galalar, popülist hayat değil! Ne yaptığım önemli. Gidersem yapımcıyı ihya etmiş olurum. Ne işim var galada! Filmin promosyonuna katkıda bulunuyorsa tamam yapalım. Yoksa kalabalıkta boy göstermeler falan... Sosyal fobik yanları olan bir herifim ben. Didiklenmek istemiyorum ben!
* Bu sezon 40'a yakın film çekilecek. Neden hiçbirinde sizi göremiyoruz? Şu ana dek gelen projeleri sevmedim. Ama Yazıcıoğlu'nu reddedemezdim. Çünkü önce kalbimin, aklımın düşmesi, göbeğimin sancı çekmesi lazım. İstemem lazım. Recep rolünü istedim.
SEZEN BAŞARAN - GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|