 |  |
İletişim çağında dünyadan kopmanın dramı..
Eski ABD Başkanı Bush'un kendi adını taşıyan kitaplığın açılışında yaptığı konuşmayı önceki gün yine hatırladım.
" Baba " Bush 80'li yaşlarında hayatını derinine etkileyen bir olayı şöyle anlatmıştı:
-Bilgisayarıma virüs girmiş. Temizleyip, onarmak için, bilgisayarımın internet bağlantısını yarım saatliğine kestiler. O yarım saat içinde dünyayla ve çevremle tüm bağlantılarım koptu. Bir anda kendimi okyanustaki bir adada tek başına kalan ve dünyada olup bitenden habersiz bir kazazedeye benzettim .
Önceki gün Bodrum'da binlerce insan bir okyanus adasında yapayalnız kalan kazazedelere benziyordu. Bütün telefon bağlantıları kesilmişti. GSM cep telefonları da çalışmıyordu. İnternete girmek için ADSL olmadığı gibi, cep telefonlarından GPRS'le bağlanmak da mümkün değildi.
Milas-Bodrum arasında bulunan Türk Telekom'a ait fiber optik kabloların bir firma tarafından yapılan kazı çalışması sırasında kopması nedeniyle Bodrum'u iletişim karanlığına gömen bu 4 saatin yansımalarını, Akşam'da Zümrüt Saygı şöyle özetlemişti:
-Kopma nedeniyle Bodrum'da cep telefonları, internet bağlantısı, bankamatikler ve şehirlerarası bağlantı yaklaşık 4 saat boyunca kesildi. Sabah saatlerinde meydana gelen kopma nedeniyle Bodrum'da bulunan hiçbir bankada işlem yapılamadı. İnsanlar cep telefonlarıyla iletişim kuramazken internet kafeler ise boş kaldı. Telefonların çalışmaması ilçede kısa süreli paniğe neden oldu. Marmaris, Antalya ve İstanbul'da patlayan bombaların etkisinde kalan vatandaş, telefonların bomba ihbarı sebebiyle kesilmiş olabileceği tahminini yaptı. Vatandaş şehir içi hattından polisi telefon yağmuruna tuttu. Acil görüşme yapmak zorunda olanlar ise Turgutreis ve Akyarlar bölgelerine giderek, Yunanistan üzerinden telefonlarla konuşabildiler.
BÜYÜK YALNIZLIK
Ben de bu yalnızlığı çalışmayan telefonum ve internete giremeyen bilgisayarımla yaşarken, 1980'lerin ortalarına kadar sade Bodrum'un değil tüm Türkiye'nin dünyadan ne kadar kopuk olduğunu hatırladım. Teknelerin telsiz kullanmaları bile yasaktı. El telsizi taşımak, suçtu. Şehirlerarası konuşma yapmak istediğinizde, aradığınız numarayı santrale bildirir ve saatlerce sıranızın gelmesini beklerdiniz.
Bugün cep telefonsuz bir dünya ve online bankacılığın olmadığı bir ekonomi düşünebiliyor musunuz?
Dün de İstanbul Atatürk Havalimanı'nda, Dış Hatlar Terminali gidiş katındaki pasaport kontrol kontuarlarındaki bilgisayar ağı kablolarından birinin yanması sonucu, sistemin yaklaşık 30 dakika devre dışı kaldığı haberleri geçiyordu Anadolu Ajansı'ndan. Arızanın giderilmesine çalışıldığı bu süre içinde yolcuların girişi durdurulurken, THY kontuarlarının bulunduğu kısımda açılan pasaport kontrol noktasına yönelen yolcular, burada uzun kuyruklar oluşturmuştu...
Böyle bir dünyada yaşadığımız ve " İletişim Çağı "nın insanları olduğumuzu artık bilmemiz gerekiyor.
Ama Türkiye'de bu çağın araçlarına hala eski devletçi gözlüklerle bakanlar var. TMSF ile Türksat arasında " Kablo "nun kullanımı üzerinde süren anlaşmazlık, bunun bir örneği.
KABLO HİZMETİ
Bugün Avrupa ülkelerinde " Kablo " , hem dijital televizyon kanalları platformuna ulaşmak, hem broadband internete girmek, hem de telefon konuşmaları yapmak için, en etkin araç halinde. Özel şirketler, bu hizmetleri düşük ücretlerle tüm tüketicilere sağlamak için yarışıyor..
Ama Türkiye'de kablo hizmeti ihalelerle özel şirketlere verildiği halde, Türksat kökten devletçi bir yaklaşımla bunu kabul etmiyor ve " Bir şey yapılacaksa bunu biz yaparız " diyerek hiçbir şey yapmıyor. Türk Telekom'u bile özelleştiren Ulaştırma Bakanlığı ise, bu konuda hiç aceleci değil. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, son olarak Türksat AŞ. ile kablo TV şirketleri arasındaki sorunların çözümlenmesi için kanuni düzenlemeye gerek olmadığını belirterek, " Ortada bir sözleşme var. Kanunu düzenlemeye gerek yok. Hala uzlaşma kapısı kapanmadı " demiş.
Evet... Burası böyle işte... Hem her gelişme bizim de dünyamızda yaşamımızı etkiliyor ve hem de siyaset, hala yapılabilecek pek çok şey varken, olayı uzaktan izleyip ipi kökten devletçilere terk ediyor.
Sonuçta " Kablo hizmeti " bu şekilde hâlâ bir azınlık için anlam ifade ediyor.
|
