|
|
|
|
|
|
'Hatalarımdan ders aldım'
Tamer-Arzu Karadağlı, 2 Temmuz'da dünyaya gelen kızları Zeyno'yla ilk röportajlarını verdi.
'Bana da şantaj yapılmıştı' "Bana ok atanlar şimdi susuyor. Medya Ali Kırca olayında gerçekten olması gerektiği gibi davrandı, peki iki sene önce neredeydiler? Bana da şantaj yapıldı ama kimse bunu görmek istemedi ."
'Dadımız olsun istemedik' "Bir bebeğimiz olsun istiyorduk ama 'Ne zaman olsa?' derken o kendiliğinden geliverdi. Dadımız yok, Tamer'le birlikte büyütüyoruz."
'En iyi vitaminim kızım...'
İki yıl önce yine herkes onları konuşuyordu. Ama çok farklı nedenlerle... Bu yüzden ayrılığın eşiğine bile gelen Tamer-Arzu Karadağlı, şimdi geçmişe sünger çekmiş, yedi haftalık kızları Zeyno'yla mutluluğun tadını çıkarıyor.
Bazı insanlar şanslı doğar... Bence Tamer Karadağlı da bunlardan biri. Sanat yaşamında bir yerlere gelmek için harcadığı emek ve çaba bir yana, şans da ona yardım etmiş görünüyor. En azından istediği projelerde yer alıp, istediği gibi bir şöhreti yakalayacak kadar. Özel hayatında ise ne denli şanslı olduğunu söylemeye hiç gerek yok, çünkü tam anlamıyla onun 'iyi gününde de, kötü gününde de' yanında olan bir eşi var. İki yıl önce Tamer Karadağlı'yla 'haklı olarak' ayrılma noktasına gelen ama tercihini 10 yılını geçirdiği ve "Her şeyden önce dosttuk. Ben düşen bir dostumu o şekilde bırakıp gidemezdim," dediği eşiyle yola devam etmekten yana kullanan Arzu Karadağlı, şimdi çok mutlu görünüyor. Bu ilişkinin bitmesini bekleyenlere inat, bir de çocuk sahibi olan Karadağlı çifti, yedi haftalık kızları Zeyno'yla ilk kez fotoğraf verdi. Swiss Otel'de muhteşem İstanbu'a karşı sohbet ederken, karşımızda anneliğin gerçekten yakıştığı bir kadın ve kızının doğumuyla birlikte adeta büyümüş, olgunlaşmış bir adam vardı.
- Kaç yıldır birliktesiniz? Arzu Karadağlı: Dört yıldır evliyiz ama 12 yıldır beraberiz.
- Böyle uzun bir beraberliği sürdürmek kolay olmasa gerek, zor bir süreç miydi? Tamer Karadağlı: Bu uzun birliktelik her şeyiyle mükemmel geçmedi tabii. İnişlerimiz çıkışlarımız oldu. A.K: Evet, uzun ayrılıklar yaşayıp tekrar bir araya geldik. Uzun bir ilişki sürdürmek çok da kolay değil.
- Neden kopamadınız Tamer Bey'den, vazgeçemediğiniz şey neydi? A.K: Konuşabilmek, dost olmak çok önemli ilişkilerde. Ben Tamer'le konuşamadığım an, ondan ayrılırım. O zaman iletişimi, saygıyı kaybediyorsunuz çünkü ve kopmalar başlıyor. Bizim ilişkimiz dostlukla başladı. O zaman da konuşuyorduk, şimdi de. Sadece iyi günde değil, kötü günde de dostuz. Ben Tamer'i her zaman dayanabileceğim bir güç olarak gördüm. Bu benim için çok önemli. Ayrılsak da biliyorum ki, bir telefonumla Tamer gelir ve bana yardımcı olur. Neden ayrılmadığım konusunda 'Çok güvenilir bir dost olduğu için,' diyebilirim.
- Kritik bir dönemden geçtiniz, basına yansıyan tatsız olaylar oldu. Oysa siz hep 'ideal erkek' olmayı hedeflemiş biriydiniz. Yaşadıklarınız sizi ne öğretti? T.K: Benim hayatımda tek bir hata yok ki, bir sürü hata var... Ama hatalarımdan ders aldım ve bunları tekrarlamamayı öğrendim. Tabii ki hayat önümüze bir takım engeller koyacak. Hayatın anlamı da burada ortaya çıkıyor. Ama biz kutup yıldızı gibi yönümüzden şaşmadığımız sürece, o hatalardan fazla etkilenmeyiz. İnsanın kariyerini düşündüğü, sorguladığı, "Ne oluyor?" dediği zamanlar oluyor. Ama ben hiç umutsuzluğa kapılmadım. 'Şöhretin bedeli' diye bir kavram var ya, bu herkes için geçerli; oyuncu, gazeteci, televizyoncu... Son yaşanan örnek gibi, hayatta herkesin başına her şey gelebiliyor... -
Size haksızlık edildiğini düşünüyor musunuz T.K: İki sene önce bana ok atanlar şimdi susuyor... Medya Ali Kırca olayında hakikaten örnek bir davranış sergiledi. Birçok insan sustu, yok kabul etti böyle bir şeyi. Peki iki sene önce neredeydiler? Bana da şantaj yapılmıştı ama kimse bunu görmek istemedi. Ben bunun bir hata olduğunu zaten kabul etmiştim... Hata yaptım ama suç işlemedim. Suça ortak edilmeye çalışıldım ama boyun eğmedim. Şimdi onları yazanlar Ali Kırca'ya olması gerektiği gibi davranıyorlar. Ben bunu, bir bakıma özür olarak görüyorum. İçim çok rahat etti. Şantaj yapmaya çalışanlar iki kez düşünecek.
İLKNUR K. AKMAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|