|
 |
 |
 |
Boşanmalar 'tamamen duygusal' nedenlerden
Salı gecesi Ece Bar'a gittik Uğur'la. İstanbul gece hayatının kraliçesi Ece (Aksoy) yine harıl harıl çalışıyordu. "Hayrola?" dedik, meğer bir iki gün içinde tamamen yeniliyorlarmış dükkânı. Meyhanece adıyla yeniden açıyorlarmış. Fiyatları aşağı çekmişler, ortamı da daha bir yaz bahçesi haline getirmişler. Daha samimi... Tabii mönüye Ece'nin icadı bir sürü yeni meze eklenmiş. Ben kendimi tutamayıp çirozlu cherry domates dolması, peynirli kabak sarma, yengeçli patlıcan gibi hiç görmediğim mezelerin hepsini denemek istedim. Haliyle denemekle kalamadım. Hepsi bitti, bir de balık söyledim. Tabii eve dönüldüğünde kolay uyku tutmadı, Passaparola'nın gece yarısından sonraki tekrarına takılayım derken, bir de ne göreyim? Ertesi günün Şamdan Plus'ının flaş kapak fotoğrafları düşüverdi ekrana. Yılın yasak aşkı. "Nedense her ortaya çıkan yasak aşk haberi 'yılın' yasak aşkı oluyor," diyecekken, hak verdim. Bunca zamandır bilinen ama ortaya çıkarılamayan Cem Hakko-Ronit Gülcan çiftinin tatilde öpüşürkenki halleri. Bugün öğrendim ki, şimdi sosyetik semtlerin gazete bayilerine Şamdan Plus yetiştirilemiyormuş. Her gün posta posta biten noktalara yeniden dağıtılıyormuş. Bir derginin başına gelebilecek en tatlı telaş olsa gerek. Büyük başarı. Şapka... Fakat olayın hemen ardından Cem Hakko'nun karısı Bettina Hakko'nun da gizli bir ilişkisi varmış iddiaları bu kez Hürriyet'te yer aldı, küçük ve tereddütlü de olsa... Ama bu haberin Cem Hakko tarafından sızdırıldığı düşüncesi de beynimi kemirmiyor değil. Ne dersiniz, boşanmanın eşiğindeki bir erkeğin sıkı bir pazarlık taktiği gibi gelmiyor mu size de? Geçenlerde bizim eklerde Eylem Bilgiç'in güzel bir dosya konusunu okumuştum. Boşanmalar artık 'tamamen duygusal' diye... "Hürriyet," dedim de geçen hafta Cihangir Leyla'da otururken dinlediğim bir dedikodu da köşe yazarı, dizi oyuncusu, profesör Ali Atıf Bir'in sık sık saldırdığı isim Ali Saydam'a artık eskisi kadar saldırgan olmayışı üzerineydi.
ALİ BEY'İN OYUNU
Bu Ali Saydam, yaman adam... Hani, kendisinin 10 yıl okuyup da bitirmediği üniversite eğitimini nasıl da yüzüne yüzüne vurmuştu Ali Atıf Bir. Vurdu, ama Ali Saydam'ın yutkunmak zorunda kalması dahiyane fikirlerini hayata geçirmesine engel değil... Bastırmış komşu firmaya Ali Atıf Bir'e danışmanlık vermeleri için... Ben başkalarının yalancısıyım, konuşulan şu: Dolarla maaşa bağlanınca Ali Atıf Bir, bir daha bahseder mi kendisinden. Hey gözünü sevdiğim dengeler... Bu arada beni Barbaros Altuğ'la karıştıran pek çok kişi olduğunu duydum ve gerçekten çok eğlendim. Çünkü bu hafta yerim dar olmasına rağmen son dedikodum Barbaros Altuğ hakkında. Yazar ajanı Barbaros'la ünlü organizatör Erkan Özerman'ın arasından su sızmıyormuş. Altuğ yazar ajanlığından manken ajanlığına mı geçecek acaba?
SUZAN VERDİ
|
|
|
|
|
|
 |
|
|
|
