Merkez'in faiz kararında zamanlama önemli
Merkez Bankası'nın kritik faiz toplantısına 1 hafta kaldı. 24 Ağustos'ta Para Politikası Kurulu toplanacak ve faizin seyrine yön verecek. Piyasalardaki dalgalanmanın alevlendiği temmuz ayında gerek yabancı yatırım bankalarının gerekse yerli bankaların raporlarında, yıl sonuna kadar yapılacak toplantılarda ortalama 1 puanlık faiz artırım beklentisi bulunuyordu. Bu beklenti son dönemde kırıldı; çünkü ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımlarına ara vereceği sinyali finans kesiminin beklentilerinde değişikliğe neden oldu. 2007 yılı sonundaki yüzde 4'lük enflasyon hedefini tutturmak için temkinli davranan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu son olarak 20 Temmuz'da faizi yüzde 17.50'ye çıkarmıştı. Böylece finansal dalgalanmanın enflasyon üzerindeki etkisini bastırmak için 3 ayda Merkez Bankası 4.25 puanlık faiz artırımına gitti. Ancak önemli olan faizin düzeyinden yani ne kadar artırıldığından daha çok ne zaman artırıldığı, yani zamanlamasıdır. Bir başka deyişle, piyasalar üzerinde yarattığı etki mühimdir faiz kararının.
Brezilya örneği çok çarpıcı Tam bu noktada 'ikiz kardeş' Brezilya'yı örnek göstermek lazım. 20 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faiz oranlarını 'enflasyon yüksek çıkacak' endişesi ile artırırken, Brezilya Merkez Bankası 19 Temmuz'da faizlerini 0.50 puan düşürerek 14.75'e indirmişti. Çünkü Brezilya önlemini daha piyasaların pembe gözlük taktığı nisan ayında almaya başlamış ve Türkiye gibi gelişmekte olan birçok ülke faiz indirirken, faiz oranlarını artırmıştı. Brezilya Merkez Bankası'nın türbülansı yönetme başarısı ülkenin kredi notuna da yansımış, Fitch'den not artışı gecikmemişti. İkiz kardeşlerin merkez bankalarındaki karar alma farkı da işte burada 'zamanlama' ile ortaya çıktı.
ABD enflasyonu etkileyecek Dün itibariyle dünyada ABD enflasyon verilerinin düşük çıkmasıyla ve buna bağlı olarak da 20 Eylül'deki toplantısında Fed'in faiz artırımlarına kesin ara vereceği beklentisi hakim oldu. Avrupa Birliği'nde faiz oranları yükselme eğilimini korurken, Japonya'da da faiz artırım sürecinin uzun bir vadeye yayılması öngörülüyor. Petrol fiyatlarındaki tırmanış da yerini düşüşe bırakırken, finansal dalgalanmanın yarattığı endişe şimdilik dünyada azalmış görünüyor. Dönelim Merkez Bankası'nın kritik faiz toplantısına... Ağustos ayı enflasyon rakamı 3 Eylül'de açıklanacak. Beklenti yüksek çıkması yönünde; ancak faiz kararı ise haftaya verilecek. Merkez Bankası'nın bekleyişleri yönetirken, bu kararda enflasyon öngörüsü büyük önem kazanacak. Bakalım Merkez Bankası enflasyon tehdidine karşı söylemlerini mi güçlendirecek, yoksa dünya faiz artırımını keserken yine faiz silahına mı davranacak? Yani Merkez Bankası bu kez 'zamanlama' sınavı verecek...
|