|
 |
 |
 |
|
 |
 |

"Türkiye uzak durmalı"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Lübnan'da görevlendirilmesi planlanan Birleşmiş Milletler (BM) barış gücünün Lübnan'a hangi görev ve amaçla gideceğinin henüz net olmadığını belirterek, Türkiye'nin mutlaka bölgedeki dini ve etnik savaşlardan uzak durması gerektiğini söyledi.
Baykal, Aydın'da gerçekleştireceği 2 günlük ziyaret programı için havayoluyla İzmir'e geldi. Adnan Menderes Havalimanında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları ve partililerce karşılanan Baykal, gazetecilere Türkiye'nin, Lübnan'da görevlendirilmesi planlanan BM barış gücüne katılımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Baykal,
Türkiye'nin bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına her zaman büyük önem verdiğini ve bunun kendi yararına olduğunu belirtti. Bu nedenle Türkiye'nin, bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması için her türlü desteği, katkıyı her zaman verdiğini ve vermeye de devam edeceğini ifade eden Baykal, ancak Türkiye'nin hiçbir zaman bölgedeki sıcak çatışmanın bir parçası haline dönüşmemesi ve buna yol açabilecek ilişkilerden uzak durması gerektiğini söyledi.
''BARIŞ GÜCÜ NE YAPACAK BELLİ DEĞİL''
İsrail'in Lübnan'a gerçekleştirdiği saldırının ardından BM'nin bölgede uluslararası bir güç görevlendirmesinin ve Türkiye'nin de bu güç içinde görev almasının gündeme geldiğini hatırlatan Baykal, BM'nin böylesi durumlarda ya doğrudan silahlı müdahale yoluyla barışı tesis etmek ya da belli ölçüde oluşmuş barış ortamının devamını sağlamak üzere uluslararası güç oluşturduğuna dikkati çekti. Baykal, Lübnan'a gönderilecek olan gücün bu iki amaçtan hangisiyle görevli olacağının henüz netleşmediğini belirterek, şunları kaydetti: ''Lübnan'a ne diye gidiyor, bu konu net değil. Yani 1701 Sayılı bir karar aldı Güvenlik Konseyi, o karar bu konuda net değil. Açıkça söyleyemedi. Çünkü orada korunacak bir barış ortaya çıkmış değil. Şu anda ateşkes bile sağlanmış değil. Şu anda silahlı çatışmaya son verilmesi söz konusu.
Hukuki ifadeyle tırnak içinde söylüyorum; silahlı çatışmaya son verme aşamasındalar. Silahlı çatışmaya son verme ayrı, ateşkes ayrı, mütareke ayrı, barış ayrı... Barış çok uzun bir yol, oraya varılmış değil, ne zaman varılacağı da belli değil. Mesela Hizbullah, (Biz silahlarımızı kimseye teslim etmeyiz) diyor. Şimdi böyle bir ortamda uluslararası güç ne yapacak? Barışı sağlamak için oradaki silahlı güçlerle çatışacak mı?''
TÜRKİYE, BÖLGEDEKİ ÇATIŞMALARDAN UZAK DURMALI
BM'nin mevcut 1701 sayılı kararına bakıldığında, İtali Irmağı ile İsrail-Lübnan sınırı arasındaki mavi alanda sadece BM uluslararası gücüyle Lübnan ordusu dışında kimsenin silahlı güç bulundurmamasının sağlanması öngörüldüğünü anlatan Baykal, bu bölgenin bir Şii ve Hizbullah'ın halkla kaynaşarak yerleştiği bir bölge olduğuna işaret etti. Baykal, şöyle devam etti:
''Şimdi Avrupa gazeteleri, (Bölgeye katılanlar şehit vermeyi göze almalıdırlar) diye değerlendirmeler yapıyorlar. Bölgede barış istiyoruz, istikrar istiyoruz tamam da bir askeri çatışmayı öngörerek müdahil olmamız çok güç. Bizim dini ve etnik savaşlardan uzak durmamız lazım. Burada maalesef çatışmanın iki boyutu da var. Böyle bir çatışmaya Türkiye'nin müdahil olması, Türkiye'nin çok temel ulusal ihtiyaçlarını, yararlarını, sorunlarını sıkıntıya sokar. Bunu görüyoruz. Türkiye'nin bu bölgede devreye sokulması, Türkiye bakımından sıkıntılar doğurur.''
Türkiye'nin doğrudan tarafı olmadığı çatışma sürecinde bile bölgede yaşananlardan son derece derinden etkilendiğine işaret eden Baykal, ''Olayın siyasi, duygusal ve kültürel yansımalarıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu hassas dengeler dikkate alındığında, oradaki çatışmanın toplum olarak bir tarafı haline dönüşmeye başlarsak bunun çok ağır sonuçları olur'' dedi.
SAVAŞIN GERÇEK TARAFLARI
Deniz Baykal, bölgede yaşananların, ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın ''Ortadoğu'da haritalar yeniden şekillenecek'' değerlendirmesi altında yorumlanması gerektiğini söyledi.
Bu çerçevede, olayın taraflarının da henüz net olarak ortaya çıkmadığını dile getiren Baykal, şöyle konuştu:
''Tarafları henüz net olarak ortaya çıkmamış bir çatışmanın şimdiden taşeronu konumunda devreye girmeye kalkarsak, bunun yaratacağı sonuçları çok iyi hesap etmemiz lazım. Yani olay bu kadar karmaşık, çok ciddi. Öyle hemen (Hay hay hallederiz) diye geçiştirilebilecek bir konu değil.''
Baykal, bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek, tüm bunlara rağmen Başbakan Erdoğan'ın, Lübnan Başbakanı ile telefon görüşmesinde, gerekli istişareleri yapmadan uluslararası kamuoyuna aceleci bir tavırla Türkiye'nin uluslararası güce katılacağı izlenimi verdiğini savundu. Deniz Baykal, konunun Türkiye açısından çok büyük önem taşıdığını da ifade ederek, mutlaka TBMM'de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|