Yolda bir taş vardı ama çocuklar pamuktu...
Haber: 7 çocuğuyla birlikte sulama kanalına uçtu. Bir otomobilde 9 ölü...
Böyle bir şey yok! Yok böyle bir şey! Böyle bir şey varsa, aslında bir sürü şeyi konuşmaya da gerek yok. Kimseye kendi acısını anlatmaya, öğretmeye cüretimiz olmaz. Kendi ayaklarımızın üstünde dururken, bir baba ile 7 çocuğu birden yitiren bir aileye ne diyeceğimizi de bilemeyiz. Ne desek, sanki yakışık almaz. Ama böyle bir şey olmaz, olamaz. Böyle bir şey olduysa, hiç olmazsa bir an için; o bir an bir saniyedir, bir dakika artık her neyse, işte kafayı yersin.
Bir Renault 12 otomobil. Otomobilde 10 kişi bir de bagajda bir keçi. Biri sürücü, biri daha 48'inde bir baba, 8'i o babanın çocuğu: Yaş 17, yaş 16, yaş 14, yaş 13, yaş 12, yaş 10, yaş 7 ve 5 yaş. Yolda bir taş. Taşa çarpmamak lazım ya. Direksiyon kırılacak. Araba sulama kanalına uçacak. Bu kadar. Askerden gelen yeğene karşılama yapılacaktı. Cenazeler karşılandı. Bir sürücü, bir baba ve 7 çocuk sıralandı. Dualar ne diyeceğini bilemedi. Usulen, dinen dendi de, dualar hangi birine koşacağını, hangi birine yetişeceğini, hangi birinin taksiratını affedeceğini, bir ailede aynı anda 8 ölümde ne kadar taksirat birikmiş olabileceğini bilemedi. Biri baba, 7'si çocuk, tam 8 Gök, önce bir hayata, sonra Harran'ın pamuğuna, sonra bir Rönoya, ardından kanala, oradan hep birlikte ölüme, derken bir mezara ve kim bilir gökte bir yerlere sıkışıvermişlerdi. Bir çocuk bu dünyaya şaşkın kalıverdi. Kanaldan canlı çıkıverdi. Babasını, iki büyüğünü, tam beş küçüğünü daha 14'ünde toprağa veriverdi.
Kafayı yersin hakikaten. Ne o çocukları doğuran annesindir, ne bir yakınları belki. Onların hissettiğini elbet hissedemezsin ama kafayı yersin. Bir şaşkınlıktır memleketim. Bir şoktur. Şok üstüne şoktur. Bir yığılma, bir itişme, bir ezilme, bir çok çok çoğalma ve toplu toplu eksilmedir. Pamuk çocuklardır, bir direksiyon rüzgarında uçup giden. Çekirdek çocuklardır, çıt çıt çiğnenen. Oluk oluk çocuklardır, kanallara karışan. Çakıl taşı çocuklardır, bir taşla taşlaşan. Tam kendi çocuğunun doğum gününde, 7 çocuklu bir ölüm yazısını, 7 kardeşin ölüm yazgısını aklına, yüreğine, kalemine düşüren memleketine yalvarasın, onu çocuk çocuk öpesin, bebek bebek koklayasın, tesellilerle okşayasın, başın koyup ağlayasın, yakasından sallayasın, bağır bağır bağırasın, yapma ulan yapma, çok doğurma, çok ve çabuk ayırma diyesin gelir. 7 kardeşi pamuklara sarasın, göklere salasın gelir.
|