Unutulan bir tat: 'Gül gibi şarap'
Şarap tutkunları kırmızı veya beyaz arasında genellikle kesin bir seçim yaparlar ve her özelliğiyle arada kalan roze akla gelmez bile. Oysa roze, soğutularak içmek için idealdir
Ava boğucu; yaz, kış aylarında kendisini hiç özletmemeye niyeti varmışçasına bütün görkemiyle üzerimize çökmüş durumda. Serinlemek için gittiğim bir barda ne içeceğime karar veremediğimi anlayan usta barmen hemen atıldı. "Buz gibi bir roze şaraba ne dersiniz?" Uzun zamandır çeşitli değerlendirmeler için yaptığım tadımlar dışında, keyif için roze şarap içmediğimi fark edip, öneriyi hemen benimsedim. Buğulu kadehteki açık gül pembesi renkli şaraptan burnuma gerçekten de gül kokuları ve onun yanı sıra ahududu, çilek aromaları yansıdığında seçimin doğruluğunu anladım. Bu iyi soğutulmuş pembe şarap tam da bugünler için üretilmişti sanki. İyi bir roze şarapla uzun bir aradan sonra buluşmak, eski bir dostla tekrar karşılaşmak kadar mutluluk verdi bana.
ROZE TAM ARADA KALIYOR Son kez Güney Fransa'da Cote d'Azur kıyılarında doya doya tatmıştım roze şarapları. Hangi ortamda hangi şarabın içileceğini en iyi bilen Fransızlar, Akdeniz'de bizim Antalya'mızın karşılığı olan Nice, Cannes ve civarında yaz aylarında pembe şarap içmeyi yıllar öncesinden beri moda haline getirmişlerdi. Oysa çok uzun zamandır rozeler bizde gözden düşmüş, adı anılmaz olmuştu. Bir iki üretici dışında şarap firmaları iyi bir roze şarap yapmak için çaba göstermiyor, piyasası olmadığı için de ithalatçılar roze şarapları ürün kataloglarına alma girişiminde bulunmuyorlardı. Sadece bizde değil, Portekiz, Güney Fransa, Kaliforniya dışında hemen her yerde rozeler giderek marjinal bir konuma itilmişti. Kuşkusuz bunda en büyük etken, önce sağlık rüzgârını arkasına alan, ondan sonra da bütün dünyada moda haline gelen kırmızı şarapların önlenemez yükselişi. Beyaz şaraplardan vazgeçemeyen müzmin beyaz şarap tutkunları kendi tercihlerini sürdürmeye gayret ediyorlar. Rozeler ise iki arada bir derede kalıyor ve pek çok ülkede itilip kakılıyor. İtalya'nın Toskana bölgesinden Montenidoli şarap firmasının broşüründe yer alan tanım, pembe şarapların konumunu çok iyi yansıtıyor. "Aslına bakılırsa, ne beyazdır, ne de kırmızı. Ama beyazdan da rol çalar, kırmızıdan da.." deniyor broşürde. Yani şarap dünyasının bir tür devekuşu o; ne deve, ne de kuş... Ama kırmızılar gibi yaz sıcağında insanın içini yakmadığı gibi, asiditesi beyaz şaraplardakinden daha fazla olduğu için yazın onlardan daha da serinletici etki yapıyor. İdeal içim sıcaklığının 7 ila 12 derece olması öneriliyor; dolayısıyla oldukça soğuk içilecek bir şarap roze. Roze şaraplar, dünyada genelde sek olarak ve bütünüyle kara üzümlerden yapılıyor. AB ülkelerinde kırmızıya, roze yapmak için beyaz şarap karıştırmak yasak. Kırmızı şarap yapımından farklı olarak roze şaraplarda şıra, karakteristik somon rengini alıncaya kadar fermente ediliyor. Yani nispeten kısa sürede kabuklarından ayrılıyor ve bundan sonraki işlemler sanki beyaz şarapmış gibi sürüyor.
MEŞRUBAT GİBİ ŞARAP Genellikle pembe şarapların yıllandırılmışı makbul değil. Zira genç tüketilmesi önerilen bir şarap bu. Her ne kadar üç seneye kadar yıllandırılabildiği belirtilen bazı yabancı rozeler olsa da, bu sürenin sonuna kadar beklenmesi pek tavsiye edilmiyor. Gün boyu neredeyse meşrubat gibi içilebilecek bir şarap bu. Devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'in de tutkunu olduğu Portekiz'in roze Mateus şarabının bugün de yılda 1.3 milyon şişe satması, bütün dünyadaki pembe şarapların geleceği açısından da umut verici. Ülkemizde roze pazarında en önemli yenilik, Sevilen firmasının Türkiye'de ilk kez 2005 rekoltesi Şiraz ve Cabernet üzümlerinden 'R' markası ile piyasaya sunduğu şarap. Bir süre önce yaptığım karşılaştırmalı tadım, bunun ülkemizde satılan rozeler içinde öne çıktığını ortaya koydu. Ancak Kavaklıdere'nin Çalkarası üzümünden ürettiği ve Türkiye'nin tek yarı tatlı rozesi olan Rosato, yine Kavaklıdere'nin Çalkarası üzümünden yaptığı sek roze Lal, Doluca'nın Karasakız, Çalkarası ve Grenache üzümlerinden ürettiği Villa Doluca Roze, yerli pembe şaraplar arasında sivrilen ve keyifle içilebilecek diğer rozeler. Bir anlık duraksamamdan yararlanarak bana roze şarap öneren barmene teşekkür borçluyum. O günden beri bulabildiğim her yerde aperitif olarak ya da hafif kuzu etleri, pizza, makarna ve kümes hayvanlarının yanında roze şarap ısmarlıyorum. Tatile çıkmadan da bende keyifli bir tatili, güneş ve serin plajları çağrıştırıyor.
|