![](/gnysabah/i/1_pix_trans.gif) ![](/gnysabah/i/yazar_bugunku_yazi.gif) |
|
Ben de aldatıldım!
ÇANAKKALE'de kaçırıldığı iddia edilen minik Şeref Can'ın bulunduğu haberine önce çok sevindim. Star Haber'de Savaş Ay kamerasıyla ana-oğlun kavuşma anını tespit ediyordu. Kadın, heyecandan anahtarı deliğe bile sokamıyordu. Çok duygulandım. Sonra Savaş Ay'ın isteği üzerine ona mama yapmak için mutfağa girdi. Yine eli ayağı birbirine dolanıyordu. Ertesi gün gazetelerden öğrendim ki, kadın, mahkemedeki ifadesinde çocuğunu kaçıran kişinin, Şeref Can'ın gerçek babası olduğunu itiraf etmiş. Meğer anne Yıldız Engin, gerçek babaya oğlunu kendi eliyle teslim etmiş. Hatta her hafta gidip, oğlunu görüyormuş. İçimdeki mutluluk, yerini öfkeye bıraktı. Kendimi fena halde kandırılmış hissettim. Kadın, benim gibi milyonlarca kişinin vicdanını sıkıp, suyunu çıkarmıştı. Oysa sünnet kıyafeti içindeki o topaç gibi yavrunun görüntülerini aylardır ne zaman görsem, "Ya biri öldürüp, bir kenara attıysa" diye endişeleniyordum. Tabii ki yavrunun sağ olduğunu görünce mutlu oldum. Ama olan bitenin bir entrika olduğunu öğrendiğim andan itibaren içim içimi yiyor. Acaba diyorum, kamu vicdanının dolandırılması suçlamasıyla dava açsam mı?
|