Hoş ama boş bir kadın!
Fatih Aksoy demiş ki; "Sosyal içerikli kadın sevmem!" Açılımı şöyle: "Dünya meselelerini her gün konuşan bir kadın istemem, daha eğlenceli şeyler var hayatta. Geçmişte birlikte olduğum kadınlarda entelektüel düzeyi çok yüksek kadınlar da vardı ama onlar bunu saklamayı çok iyi bildiler. İkili ilişkilerimizde daha eğlenceli şeyler konuştuk hep"... Aslında demek istiyor ki; "Kadın beni eğlendirsin isterim arkadaş! Tartışmak, konuşmak yerine başka şeyler yapmayı tercih ederim. Dolayısıyla bu işlerden anlayan kadınlarla birlikte olurum. Zaten kadın, erkeğini sıkmamalı, onun üstünlüğünü kabul etmeli, bilgisini saklamalı, aklını ve zekasını erkeği mutlu etmeye harcamalı" Yani Fatih Aksoy ve onun gibi düşünen erkeklerin kalbine giden yol 'eğlenceli olmak'tan geçiyor...
ERKEKLER NASIL KADIN İSTER? Erkek, eğlendiren kadın istiyor. Kadınla memleket ve dünya meselelerini konuşmaktan hoşlanmıyor. Kadının bu konulara kafasının basmadığını düşünüyor zahir! Hoş ama boş kadın. Boş değilse de öyleymiş gibi davranılacak! Aptal rolü oynanacak, erkek oyalanacak, güldürülecek, eğlendirilecek. Sadece ve sadece onu mutlu etmek düşünülecek. Bunun için de genç ve güzel olmak gerekecek. Her daim bakımlı ve hep çekici. Süslenip püslenilip, seksi bir görünüme bürünülecek ki, kola takılıp gezdirilsin, başka erkeklere hava atılsın. Sıkıcı olmaya başlandığı an da işi bitecek. Peki, kadınlar ne diyor erkeğin bu isteğine? Erkeğin söylediklerindense, kadınların tepkisi daha çok ilgilendiriyor beni. Mesela erkeğin yeni evlendiği kadın! Bütün erkekler Fatih Aksoy gibi değil elbette.. Sadece gençlik ve güzelliğimizle ilgilenmeyip, onları eğlendirmemizi kıstas almayan, bizi biz olduğumuz için seven, kadının yaşına değil başına bakan, onunla kederi de neşeyi de paylaşan erkekler de var. Ya kendiniz gibi olacaksınız ya da erkeğin istediği gibi yani. Seçim sizin.. Siz düşünedurun, ben kendisi gibi olan iki kadından bahsedeyim. Aşk sohbetlerinin Bodrum turunda tanıştığım, aşklarını, aşkı anlatışlarını keyifle dinlediğim iki kadından birisi Melek Baykal.
KADIN DEYİP GEÇMEYİN! 'Ferhunde Hanım'ın deli dolu kızı Nermin, 'Hayat Bağları'nın mücadeleci kadını Nurhayat, 'Cennet Mahallesi'nin paraya aşık Pembe'si... Karşımda oturan Melek Baykal ise erkekleri görür görmez kendine aşık eden çekici bir kadın.. Hem de öyle sıradan erkekler değil ona aşık olanlar; meslekleriyle, konumlarıyla en üst düzeydekiler... Ülkelerinin tanınmış, önde gelen isimleri... Tahmin ettiğiniz gibi yabancı erkekler. İkinci kocası Alman, son ve en büyük aşkı ise Yunanlı... Ben duruşu, zarafeti, kişiliğiyle beni etkileyen Melek Baykal'ı çok sevdim. Eminim siz de seveceksiniz. Bu hafta Elmax'ta... Diğer kadın ise Romalı Perihan.. Sahiden Romalı; 3 yaşında ticari ateşe olan babasının görevi nedeniyle Roma'ya gitmiş, orada okumuş, büyümüş, evlenmiş. İlk kocası Prenses Süreyya'nın erkek kardeşi Bican İsfendiyar. Aşık olmadan, adamın şanı ve şöhreti için yapılan bir evlilik. Kısa sürüyor. Ama ülkesi tarafından keşfediliyor. Türkiye'ye geliyor. Sahne, sinema derken büyük bir aşk yaşıyor. Kendinden genç, ünlü bir ailenin oğluyla... Bütün medya bu aşk ile çalkalanıyor. Kayınvalidenin engeline rağmen evleniyorlar. 8 yıl sürüyor. Baskılara daha fazla dayanamayıp ayrılıyorlar. Sonra bir başka aşk.. Yine genç ve zengin bir erkekle... Bu evlilik de yurtdışında yaşamak zorunda kaldığı için sona eriyor, Türkiye'yi özlüyor çünkü. Ona aşık olan erkek, uzun süre kendine gelemiyor, yıllar geçse de unutamıyor. Çünkü adamı mutlu etmek için yaşıyor. Durun, hemen Fatih Aksoy'a hak vermeyin. Sadece eğlendirmiyor. Sosyal içeriği de var işin. Beş yabancı dil bilen, yol yordam bilen bir kadın. Ve tek taraflı bir fedakarlık içinde de değil. Zaten karşılığını görmezse yollarını ayırıyor. Sohbeti yakalarsanız, kaçırmayın derim...
|