|
 |
 |
 |
|
 |
 |

  |
|
Lübnan'da 57 kişi enkaz altında
İsrail savaş uçaklarının, askeri gemilerinin ve füzelerinin sürekli bombaladığı Lübnan'ın bir çok kentinden dumanlar yükseliyor, çatışmalar giderek şiddetleniyor, ölü sayısı artıyor...
Lübnan'ın güneyindeki Sur bölgesinde, İsrail bombardımanı sonucu yerle bir olan evlerin enkazı altında kalanların sayısının 57 olduğu bildirildi.
Kurtarma ekipleri, iletişim ve ulaşım olanaklarının kesik olmasından ötürü enkaz altında kalanların sayısının çok daha yüksek olmasından endişe edildiğini belirttiler. Enkaz altında kalanların büyük bir bölümünün çocuk olduğunu belirten kurtarma ve sivil savunma ekipleri, İsrail bombardımanı sırasında bir kurtarma görevlisinin öldüğünü 15'inin de yaralandığını kaydettiler.
Sur
kentinin 100 km kadar doğusunda da Lübnan'daki BM barış gücü askerleri (Finul), İsrail'in sağladığı geçici ateşkesten faydalanarak,İsrail'in dünkü hava saldırısında BM gözlem noktasında ölen dört BM gözlemcisinden sonuncusunun cesedini çıkardılar.
LÜBNAN'DA BOMBALAR SUSMUYOR
Başkent Beyrut'un güneyindeki sahil kenti Sayda bunlardan sadece biri. İsrail'in, iki askerinin Hizbullah tarafından kaçırılması üzerine 12 temmuzda başlattığı taarruzdan önce Beyrut'tan 20 dakikada ulaşılan Sayda'ya gitmek, şimdi en az 3 saat alıyor.
İsrail füzelerinin vurduğu yollar kullanılamaz halde olduğu için Beyrut ile Sayda arasındaki ulaşım ancak dağ yollarından sağlanabiliyor.
Bombardımanın sürmesi nedeniyle çevre köylere yardımların ulaştırılmasında da büyük problem yaşanıyor. Dumanlar arasında zar zor seçilen bir diğer kent ise Beyrut'a 35 kilometre uzaklıktaki Sur kenti...
Hayalet kent görünümdeki Sur'un sakinleri hala kaçmaya çalışıyor. Kaçanlar, sivil olduklarını göstermek için araçlarına astıkları beyaz bez parçaları ile kendilerini bombalardan korumaya çalışıyor. Ancak onlar için tek tehlikeyi bombalar oluşturmuyor. Daha önce düşen füzelerin yollarda açtığı büyük çukurlar da bomba korkusuyla mümkün olduğunca hızlı hareket eden araçlar için bir ölüm tuzağına dönüşebiliyor.
Kentte kalanlar için yardımlar da bu yollardan ancak güçlükle ulaştırılabiliyor. Kente gelen yardımların çevre köylere dağıtılması ise neredeyse imkansız. Bombaların hedefi olmaktan korkan şoförler araçlarıyla yola çıkmayı reddediyor.
Sur'daki devlet hastanesi Nagem de kentin hayalet görünümüyle uyumlu, bomboş... Hastanede tedavisi süren 4 hafif yaralı ile yakınları ve birkaç görevli dışında kimse bulunmuyor. Bombardımanda yaralananlar Nagem hastanesine getiriliyor, ancak ilk müdahalenin ardından hızla kuzeydeki Sayda ve Beyrut'a sevk ediliyor.
Sur'un çevresindeki yaklaşık 300 köyün tamamen boşaltıldığı belirtiliyor. Çevre köylerden kaçıp Sur'a sığınanlar ise okullara yerleştiriliyor.
Yine bomba korkusu nedeniyle gizlenen ve fotoğraflarının çekilmesiyasak olan okullarda yaşayan mülteciler bölgeye yardım gelmemesi nedeniyle yiyecek ve ilaç sıkıntısı çekiyor. Basın mensupları ise Sur'da, BM'nin güvenliğini sağladığı bir bölgede görev yapıyor, buradan haberlerini geçiyor.
Gazetecilerin bir bölümü sığınaklarda kalırken yer bulamayanlar yüksek ücretler ödeyerek, açık olan birkaç otelden birinde konaklıyor.Birkaç gün önce kadın foto muhabirinin öldüğü Sur'daki gazetecilerdaha güneye ise geçemiyor. Güneyde bombardıman ve çatışmalar aralıksızdevam ediyor.
(AA)
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|