|
|
|
|
|
Superman'e neden ihtiyacımız var?
|
|
Kostümlü süper kahramanlar aleminin belki de en 'efendi' karakteri yıllar sonra yeniden aramızda. Çizgi roman dünyasının ve beyazperdenin en efsanevi figürlerinden olan Superman, Bryan Singer imzalı 'Superman Dönüyor' filmi ile nostalji yaşatacak. Dünyayı temsilen ABD'yi türlü felaketten koruyan, yeri geldiğinde trafik polisliği de yapan, kısaca vazifeden üşenmeyen bir kahraman kendisi... Yeter ki başınız sıkışsın! Onunki, şiddete karşı şiddet yaratmak değil de, savunma maksatlı bir mücadele. Çizgi roman karakteri olarak 1938'de yani ABD'nin ekonomik bunalım yıllarında yaratılan bir 'kurtarıcı' olduğu düşünülürse çoğu zamane süper kahramanın ukala ve alaycı tavrının aksine biraz 'eski moda' kalışı da açıklanabilir. Zaten genç yönetmen Bryan Singer da bir önceki çizgi roman uyarlaması 'X-Men'in aksine burada parlak yaratıcılığını kullanmaktansa efendi ve iyi huylu Superman'in bildik imajına hiç dokunmamış. Onun gibi uzaylı bir kahramanın biz faniler arasında yaşadığı varoluş çelişkileri de fazla vurgulanmayınca ortaya heyecan dozu çok yüksek olmayan bir film çıkmış... Dolayısıyla gayet eli yüzü düzgün bu yeni film, şiddet ve entrikanın binbir çeşidini görmüş yeni kuşaklara 'masal' gibi gelebilir... 'Superman Dönüyor' adlı bu son sinema macerasında kahramanımız doğduğu gezegene gitmiş ama yıkıntıdan başka bir şey bulamadığı için dönmüş. Büyük aşkı yani güzel gazeteci Lois Lane (Kate Bosworth) ise onun yokluğunda hayatına devam etmiş, bir çocuk yapmış. Ancak onun gidişinden öylesine kırılmış ki "Neden Superman'e ihtiyacımız yok?" başlıklı bir makale bile yazarak ödül kazanmış. Daha önce adını sanını duymadığımız yakışıklı genç aktör Brandon Routh'un canlandırdığı yeni 'Superman'imiz için kötü haber bu kadar değil! Can düşmanı zengin Luthor (Kevin Spacey) eskisini yıkıp, yeni bir dünya yaratmak için kötücül planlarına başlamış bile. Netice de Superman ne yapsın! Dünyanın ona neden hala ihtiyacı olduğunu göstermek için kolları sıvamak zorunda. Ne de olsa babasının vasiyeti açık: "Bir insan gibi yetiştirilmiş olsan da, onlardan biri değilsin. İnsanlar harika olabilirler... Öyle olmayı dilerler. Sadece onlara yol gösterecek ışıktan mahrumdurlar. Her şeyden önce bu nedenle, 'iyilik potansiyellerinden ötürü' onlara seni gönderdim... Tek oğlumu." Hollywood'un 1978 tarihli 'Superman' uyarlamasında ünlü Christopher Reeves'in babası Marlon Brando'dan duyduğu bu sözler, kahramanımızın bu fani dünyadaki vazifesini açıklıyor. Yine savaş ve entrikalar içinde debelenen dünyamızın bir başka Amerikalı süper kahramana neden ihtiyaç duyduğu sorusu ise her daim baki.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|