Kurdaki artış dış ticaret açığını 4 milyar $ azaltır
Dış Ticaretten Sorumlu Bakan Kürşad Tüzmen, kur artışları nedeni ile bu yıl dış ticaret açığının 4 milyar dolar gerileyeceğini açıkladı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kur artışının fiyatlar üzerindeki etkisinin temmuz ayında da süreceği gerekçesiyle kısa vadeli faizleri artırırken Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de kurlarla ilgili iddiasını yineledi. Tüzmen, SABAH'a yaptığı açıklamada, "Kurun, dış ticaret üzerindeki etkisini son olaylar bir kez daha gösterdi" dedi. Dış kaynaklı dalganın halen sürdüğünü kaydeden Tüzmen, Merkez Bankası yeni yönetiminin aşırı değerli YTL'nin normale dönmesi süreciyle aniden karşılaştığını söyledi. Tüzmen, şu bilgileri verdi:
*
DIŞ TİCARET AÇIĞI REVİZE EDİLDİ: Kurlarda gözlenen gelişmeler ihracat ve ithalat rakamlarını revize etmeyi gerektirecek noktaya gidiyor. İhracat 82-84 milyar dolar, ithalat 120-124 milyar dolar arasında gerçekleşebilir. İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 62'den yüzde 68'e çıkabilir. İthalat düzeyini dünya hampetrol fiyatlarındaki gelişmeler belirleyecek. 2005 yılında 44 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 4 milyar dolar gerileyerek 40 milyar dolara inebilir.
* İHRACATTA YENİ HEDEF: 2010'a kadar ihracatta 100 milyar dolar hedefine ulaşmayı istiyoruz. Ancak bu hedefi 100 milyar Euro olarak düzeltiyoruz. 2008'de 100 milyar dolar ihracat görebiliriz.
* KUR-İHRACAT BAĞLANTISI: İhracat ve ithalatta kurun etkisinin olduğu bir kez daha görüldü. Toplum olarak, 1970-80 arasında doktrinleri, 1980-90 arasında piyasa ekonomisini, 1990-2000 arasında hukukun üstünlüğünü öğrendik. 2000'li yıllarda ise kurun dış ticaret üzerindeki etkisini öğreniyoruz. Ak Parti olarak seçim beyannamemizde, hükümet programımızda ihracata dayalı kalkınmadan söz ettik ama bu arada kuru ihmal ettik.
* DURMUŞ YILMAZ'A MESAJ: Merkez Bankası'nın pro aktif olması gerektiğini söyledim. Eski yönetim böyle davranmadı. Merkez Bankası yeni yönetimi ise göreve başlar başlamaz sıkıntılı bir mirası devraldı. YTL'nin aşırı değerli olduğunu gören ama bir şey yapılması gereğini kabul etmeyen bir görüş hakimdi. Durmuş Yılmaz ve ekibi aynı anda hem enflasyonun arttığı hem de aşırı değerli YTL'nin normale döndüğü bir süreci aniden yaşadı. Gerekli kararları aldı. Bence şu anda görevlerini yapıyorlar.
