  |
|
Hani diyorum ki mesela; Beyaz & Ben!
Pazartesi şişman aşkların zorluğundan bahsetmiştim. Gerçekten, eğer şişmansanız, aşk hayatınız pek parlak olmayabilir. Bu konularda, yazılı olmayan ama anayasadaki kanunlardan çok daha iyi çalışan "toplumsal saptamalar" mevcut. İşin en meşakkatli bölümü "gönlünüze göre bir sevgili" bulmaktır. Canınızı dişinize takar, zayıfların iki misli komik, iki misli neşeli, iki misli verici (yanlış anlamayın, yaşamsal konularda), üç-dört misli anlayışlı ve sabırlı davranıp bir sevgili yaparsınız. Ama sizin için "onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine " bölümü bir türlü gelmek bilmez.
NEREDE BU KEREVET? Çünkü çevrenizdeki insanların asla kerevete çıkmak gibi bir niyeti yoktur. (Bu arada bu kerevet herhalde masal sonrası üzerine çıkıp oturulan veya uzanılarak dinlenilen bir şey olsa gerek:) Elalem masalını bitirir, herkes olay yerini koşarak terk eder ve kerevete çıkar ama siz zavallı şişmanın etrafında, köpek balıkları misali avcılar döner durur. Hele de sevgiliniz sizin "görsel" normlarınızı kat be kat aşan biriyse. Reha Muhtar olayında olduğu gibi ilk fikirler hep "cüsse"niz ile ilgili olur. Üstelik bence bu konuda erkekler lehine bir haksızlık da söz konusu. Şişman adam ve zayıf kadın "okey", şişman kadın yakışıklı ve zayıf adam "Nayır, nolamaz"... Televizyon dizilerinde bile böyle bu. Mesela Ata Demirer'e Avrupa Yakası'nda benim gibi şişman bir sevgili yazılamaz mıydı? Üstelik daha da eğlenceli olurdu. Ama hayır, dizilerde bile uygulamanın aksine karşıyız. Çünkü bizim oralarda bir laf var, bilmiyorum sizin oralarda da var mı: "Erkeğin güzeli çirkini olmaz!"
BEYAZ AKLINI KAÇIRDI Peki şimdi düşünün. Yarın sabah gazetelerde ben Beyazıt Öztürk ile bir mekanda el ele göz göze otururken fotoğraflarımla görülsem (Allahım duy sesimi yarabbim) neler olur neler... Öncelikle kendilerini "cüsse" itibariyle kendine uygun gören hanım kızlarımız kıkırdayarak "Beyaz'a bak, aklını kaçırdı herhalde" diye birbirleriyle eğlenirler. Erkek tayfası ise, bu yakışıklı adamın bekarlar marketinden böyle mezun olmasına öyle bir neşelenirler ki, Beyaz ve benim ışıklar söndükten sonraki hayatımıza dair "nezih ve seviyeli" espriler yaparlar. Gazete başlıklarını hayal bile edemiyorum: "İşte Beyaz'ın Şişmanı", "Beyaz konuştu: Şişman sevdim, pişmanım!", "Beyaz, X-Large sevgilisine 10 metre eteklik kumaş alırken görüntülendi", "Sevgilisi için her şeyi yapan Beyaz, villasına XL yatak aldı", "Evlilik tarihi alan Beyaz, düğün gecesi XL gelini eşikten kucağında geçirmek için ağırlık kaldırma ve body building çalışmaları yapıyor." Ayy, hayalini kurmak bile beni yordu. Aman öyle zayıfta filan gözüm yok tabii. Ben köşemde mutluyum. Allah Reha Muhtar'ın yardımcısı olsun... (Acıktım yaa)
|