Kamyoncu lokantaları ( I )
Türkiye'de bazı ekonomik veriler geç yayınlanır. Parasal göstergeleri hazinenin borçlanma verilerini, enflasyonu erken öğrenirsin. Sanayi üretimine, Gayri Safi Milli Hasıla'ya, bankacılık verilerine, ödemeler dengesine ulaştığında zaten iş işten geçmiştir. Bunu temel nedeni, özel sektörden bilgi toplmanın zorluğundandır. Gelen veriyi gözden geçirmeden, sorgulamadan birleştirip yayınlarsan şapa oturursun. Verilerin güvenilirliği sonradan değiştirilme sıklığı ile doğru orantılıdır. Bu konuda çok doktora tezi yazılabilir. Bu gecikmiş verileri yorumlayarak ekmek parası kazanan bol miktarda ekonomist de bulunur. Hatta bir kamu kuruluşu bu işi yapanlara maaş bile verir. 'Postmortem' ekonomistleri, yani ölünün arkasından ağlayanın iyisi bunların arasından çıkar. Güncel sorunumuz enflasyon; orta vadede işsizlik olduğuna göre iç taleple ilgili veriler gelmeden kestireceksin ki doğru kararı ver. Bunun binbir türlü yolu vardır. Ama bu yazıda dökülmeyeceğim. Biz de bundan sonra yazarak ekmek yiyeceğiz. Yoksa Maliye Bakanlığı'nın, TCMB'nin veri tabanında bir hazine yatmakta. Ülke ekonomisinin nabzı nakliyatta atar. Demiryolu, denizyolu taşımacılığının pek gelişmediği Türkiye'de direksiyon emekçisi kardeşimi iyi takip edeceksin. Erken yaz ayları karayollarında trafiğin en yoğun olduğu günlerdir. Anktakya'dan soğan, patates, Antalya-Fethiye'den domates, biber, Kuş Adası ve Çanakkale'den şeftali, Adana'dan karpuz çeken kamyonlar yolları doldurur. İnşaatlar hızlanmıştır. Demir, çimento, fayans, boya yüklü kamyonlar gider gelir. Türkiye, İstanbul'dur. Ama İstanbul Türkiye midir? Tüketimi İstanbul yapar. Sanayi üretimi ise İstanbul'un yakın çevresine dağılmıştır. Onun için E-5'i seçiyoruz. Sapanca'dan sonra aman trafiğe dikkat. İşler iyiyken otoyolu tercih edersiniz. Yolu biraz uzun olsa da, geçişe para ödesen de zamanı kısaltırsın. Bolu Dağı'nda et-mangal keyfi de cabası. Malı boşalt İstanbul'dan sarılacak yük hazır. İş sürekli; eve köye uğramaya bile vakit yok. Patronun yemek sigara parasına biraz ekle pirzolanı ye. Karga sekmezin inişi, azaphanenin rampası dert olmasın trafik uygulaması da yok kantar da. At 30 ton yükü, dayan gaza. Kamyonunu şu hani burnu büyük otomobil taşıyanlarla, ihracat malı çekenlerle, gıda zinciri tırları ile aynı yere park et, havan olsun. Kim bilir kaçıncı el kamyonunu 3. kere kaplattığın arka iç lastikler gene kabaklamış olsa bile canlı ekonomide vur oto yola, senin de hakkındır. 18 vitesli klimalı tırın şoförü yolda hava bassa da aynı masaya oturur üç laf da sen dinletirsin.
Rekabetten mal azaldı Bu sıralar iş icabı otoyolda çok gittim geldim. E-5'e de Ankara-Yeniçağa arasına göz atma fırsatım oldu. Tır da az, kamyon da. Kamyoncu lokantaları boş. Kamyoncunun işi az olunca çeşme başında durur köyden çökeleği kuru soğanı ekmeğine katık eder. Çayını piknik tüpünde demler. Huylandım. İki arkadaşıma görüşünü sordum. Biri nakliyat şirketi sahibi, öteki madenci. Madenci, onca mazot zammına rağmen şu anda geçen yılki fiyatlara mal çektirdiğini söyledi. Nakliyatçı rekabetten malın azaldığından şikayet etti. Yerimiz dar. Yol uzun, menzil Irak. Haftaya gelin misafirim olun. Çoban kavurma mı, ciğer yahni mi yeriz, yoksa mercimek çorbaya, kelle paçaya, işkembeye talim mi? Ekmek bedava, su çeşmeden, çaylar şirketten; kuru soğan, domates, biber yemeğin yanında gani.
|