|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dostum Erdoğan bu hafta gelsin
İsrail'in hedefindeki Filistin Başbakanı İsmail Haniye, bombalar altında konuştu: İnsanlık bu zulme neden suskun? Kadim dostum Erdoğan gelip bize moral versin.
Filistin'de yaşananlar bir insanlık dramı. Ambargo kurbanıyız. Adı konmamış çocuklar ilaç ve gıdasızlıktan ölüyor. Ama dünya tuhaf bir suskunluk içinde. Gazeteniz aracılığıyla dünyaya sesleniyorum. Filistin halkının hür iradesine saygı gösterin. Bu halk demokrasiyi seçmiştir."
MİLİSLER İÇİN ZAMAN LAZIM "Siz gazeteci olarak buradasınız, eminim yakınınıza mutlaka bir İsrail füzesi ya da top mermisi düşmüştür. Böyle bir ortamda Hamas mücahitlerini düzenli ordu emrine vermek çok güçtür. Yine de milis güçlerimizden 3 bin 400'ünü düzenli ordunun emrine verdik. Biz Hamas olarak parlamenter demokrasiyi tercih ettik"
PROGRAMI MÜSAİTSE... "Çok sevdiğim, büyük saygı gösterdiğim kadim dostum sayın Başbakan Erdoğan'ı, sizin aracılığınızla ülkemize davet ediyorum. Filistin'e gelmesi, halkıma inanılmaz bir moral gücü verecektir. Kendisini bir an önce, hatta programı müsaitse önümüzdeki hafta ülkemizde görmek isterdim."
ER İÇİN ARACI OLMAK İSTEDİ Filistin Başbakanı Haniye, Başbakan Erdoğan'ın, rehin tutulan İsrailli eri kurtarmak için kendisini aradığını da anlatıp şöyle dedi: "Arayıp aracı olmak istediğini söyledi. Kabul ettim. Olmert'i aradıktan sonra konuşamadık."
'Dünya, bu vahşete nasıl sessiz kalıyor?'
Filistin Başbakanı İsmail Haniye, dünya basınında ilk kez SABAH'a konuştu. Haniye dünyanın Filistin'deki zulüm karşısında ses çıkarmadığını söyledi ve ekledi: İsrail işgali sürdükçe, milislerimiz silah bırakmayacak.
Ortadoğu'daki sıcak saatler olanca hızıyla devam ediyor. Tüm dünyanın gözünü çevirdiği kanlı çatışmaların odağındaki Filistin'in Başbakanı İsmail Haniye, dünyaya mesajlarını SABAH aracılığıyla iletti. 13 çocuk babası Başbakan Haniye ile evinde çok sıcak bir ortamda röportaj yaptık. Normalde, her an İsrail uçakları tarafından vurulma endişesiyle Başbakan'ın kendi evinde yaşamasına izin verilmiyor. Evi şu anda boş. Başbakan'la, röportajımıza büyük oğlu Hammam da katıldı.
'İlk Erdoğan aradı' * Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel temsilcisi
Prof. Ahmet Davutoğlu'nun Şam'da HAMAS'ın siyasi büro lideri Hamid Meş'al'e kendi mesajını ilettiğini söyledi. Bu mesaj size ulaştı mı ve mesajın içeriği ne idi? -Sayın Recep Tayyip Erdoğan, benim çok sevdiğim hükümet başkanlarından biridir. Kendisi ile sık sık telefonla görüşürüz. Biz seçimi kazandığımızda, beni arayıp kutlayan ilk hükümet başkanıdır kendisi. Bu yüzden kendisi ile özel bir hukukumuz var. Sayın Erdoğan'ın, Halid Meş'al'e verdiği mesajla ilgili bir bilgim yok. Ancak Sayın Erdoğan eğer bir bilgi veya mesaj iletme ihtiyacı duyarsa doğrudan beni arar. Şu son günlerde kendisi ile iki kere görüştüm. En son 12 gün önce görüştük. Bana, İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile konuştuktan sonra benimle görüşeceğini söyledi. Nitekim Olmert ile görüştükten sonra beni de aradı.
* Peki Başbakan Erdoğan ile telefonda neler konuşuyorsunuz? - Türkiye'nin mali ve ayni yardımda bulunmak istediğini anlatarak ihtiyaçlarımızı sordu. En son konuşmamızdan bir önceki konuşmada, kaçırılan İsrailli asker ile ilgili aracı olmak istediğini söyledi. Ben de kabul ettim. Bunun üzerine, Ehud Olmert'i aradıktan sonra bana döneceğini söyledi, Olmert ile görüştükten sonra bir kaç kere aradı beni. Ben de aradım ama telefon bağlantısı sürekli olarak kesildi.
* Bütün dünya, HAMAS'ın milis kuvvetlerini tasfiye etmediği sürece terörden uzaklaşmadığı düşüncesinde. Siz, HAMAS'ın silahlı milislerini ne zaman ordunun emrine vereceksiniz ya da tasfiye edeceksiniz? - Ülkemiz işgâl altında ve biz her gün İsrail'in hava, kara ve deniz saldırıları altındayız. Doğal olarak milislerimiz savunma hatlarında ülkelerini koruyacaklar. Ancak HAMAS olarak biz, parlamenter demokratik rejimi tercih ettik ve bunu bütün dünyaya ilân ettik. Eğer bunu tercih etmeseydik zaten seçime girmezdik. İsrail'in tüm saldırılarına rağmen biz, milislerimizden 3 bin 400 tanesini düzenli ordunun emrine verdik. Bütün milisleri bir anda düzenli orduya çevirmek imkânsız. Bunun altyapısını oluşturmak lazım. Siz bunca gündür ülkemizdesiniz ve eminim sizin kaldığınız otel veya gezdiğiniz yerlerin yakınlarına da mutlaka İsrail füzeleri veya top mermileri düşmüştür.
'SAVAŞ HALİNDEYİZ' Böylesi bir ortamda, bir anda mücahitleri düzenli ordunun emrine vermek veya onlardan düzenli ordu oluşturmak oldukça güç. Askerlerin iaşesi, giyim kuşamı, maaşları gibi ciddi ekonomik yükümlülükler ortaya çıkacaktır. Biz şu anda savaş halindeyiz. BM'nin bize verdiği yardımla birlikte, diğer dost ve müttefik ülkelerden gelen mali ve ayni yardımlar da İsrail hükümeti tarafından bloke edilmekte. Memurlarıma maaş vermekte güçlük çekiyorum. Belediyelerimizin, hastanelerimizin personelleri aylardır maaşlarını alamıyorlar. Oysa milislerin bu anlamda bir ekonomik yükleri yok bize. Ekonomik olarak düzeldiğimiz ölçüde, milislerimizi de düzenli ordunun emrine vereceğiz.
Erdal Şimşek / Uğur Can
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|