|
|
'Kaşar değil, evli ve gencim'
Sosyetenin genç yüzü Süreyya Yalçın "Kıyafetlerimin abartılı olduğunun farkındayım. Herkes o görüntüyü taşıyamaz ama ben taşıyorum," diyor. Kocası Kerem Dürüst ekliyor: "Herkes karıma bakıyor, bakılmayacak gibi değil ki, ben de bakıyorum. Çok güzel."
Onlar iki çocuk aslında. 20 ve 21 yaşında iki çocuk. Süreyya Yalçın-Kerem Dürüst çiftinden bahsediyorum. Bakmayın siz evli olduklarına. Onlar aslında iki sevgili, beraber büyüyen iki arkadaş gibi. Kerem Dürüst karısına delice aşık. Süreyya sigara mı istedi, susadı mı, takılarından biri suya mı düştü? Kerem her zaman, her yerde karısının imdadına yetişiyor. "Kerem Dürüst nasıl biri?" diye sorarsanız, "İçi dışı bir," diye cevap verirdim herhalde. Saf yönlerini kaybetmemiş bir çocuk o. "Okul bitince ne yapacaksın?" diyorum. İçten bir kahkahayla, "Okumaya devam edeceğim," diyor. "Çünkü askerlikten çok korkuyorum." Peki neden? "Bilmem," diyor, "Hani kötü davranıyorlarmış orada insanlara..."
'BERABER BÜYÜYORUZ' Bodrum'da Süreyya Yalçın-Kerem Dürüst çiftinin yatındayım. Süreyya Yalçın, Aziz Yıldırım'ın dayısı NATO müteahhiti Faruk Yalçın'ın kızı. Ailesinden bahsederken rahat, "Çocukluğum müthiş geçti benim. Babamla aram çok iyidir. Bana 'Süreyyam,' diye seslenir, ben de ona 'Aşkım,' derim. İsmim babaannemden geliyor. Annem 40 yaşına doğru doğurmuş beni. Babamın ikinci eşi. Yani annem için geç gelen bir mutluluk olmuşum. İki ağabeyim ve iki ablam var ama pek öyle içli dışlı değiliz." Ortaokul ve liseyi İsviçre'de okumuş. Üniversite için Londra'ya gitmiş. "Fransızca, ingilizce, Almanca ve İsviçre Almanca'sı konuşabiliyorum. Üniversite'de işletme okudum. Günün birinde babamın işlerinden birinin başına geçersem, işletmenin ne olduğunu anlayayım dedim. Londra'da ayrıca moda tasarımı kurslarına gittim ama çizimim iyi olmadığı için bırakmak zorunda kaldım." Peki ya Kerem? Onunla nerede tanışmış? "10 yıl önce Kerem'in ablası Şirin'i, Neşet Yalçın'a istemeye gitmiştik. Öyle tanıştık ama kısmet geçen yıla oldu. Ailem, yazıldığı gibi erken evlenmeme karşı çıkmadı. Kerem'i sevdim, onunla mutlu olacağıma inandım, beraber büyümeye karar verdik. Sonra ne olur, bilemem tabii. Ama şimdi onunla bununla dolaşacağıma, her yere kocamla gidiyor, onunla gezip tozuyorum." Genç çift Miami'de yaşıyor, sadece tatil için Türkiye'ye geliyormuş. "Hakkınızda yazılanların hangisi doğru?" diye soruyorum. "Hepsi yalan," diye cevap veriyorlar. Ben de sormaya başlıyorum...
- Düğününüzde altın takıldığı için sinirlenip altınları geri çevirmişsiniz... - Olur mu böyle bir şey? Bana altın takarlar mı canım? Köy düğünü mü benimki?
- Babanız düğün hediyesi olarak 65 trilyon verdi mi? - Asla. Bana boynumdaki kolyeyi verdi, Kerem'e de bir saat hediye etti.
- Köpeğiniz için ayda 20 bin dolar harcıyormuşsunuz.. - Kangalım var da, onu inekle mi besliyorum Allahaşkına?
- Aynanın karşısına geçip de kendi kendinize "Süreyya bugün artık abarttın," diye düşünüdüğünüz oldu mu? - Hep abartıyorum, hayatım abartı benim. Ne var yani? Yakıştığını düşündüğüm her şeyi giyiyorum. Ama kimse benim gibi taşıyamaz. Kimseyle pişti olacağım diye korkmam çünkü kıyafet bende farklı durur. - (Kerem Dürüst araya giriyor) Herkes ona bakıyor. Nasıl bakmasınlar ki... Ben de bakıyorum çünkü çok güzel.
- Kıyafetlerini beğendiğiniz başka birileri var mı? - Şirin-Elif Dürüst, Ceyda Şahnavaz. Onlar da abartıyorlar ama iyi taşıyorlar.
|