kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
4122-MB MESAJ
 

Erdoğan ve Baykal'dan beklenen...

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın CHP'nin yeni genel merkez binasına yaptığı "Güle güle oturun" ziyareti sırasında, yakın çalışma arkadaşlarıyla CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve onun ekibiyle dostça bir ortamda sohbet etmesi, toplumun geniş kesimlerinde iyimserlikle dolu bir rüzgar estirdi.
Demokratik siyaseti bitmez tükenmez bir "Rejim kavgası" na dönüştüren anlayış, Türkiye'nin yakın tarihini kayıp yıllarla doldurdu. Bu anlayış, ülkenin "Kriz stoku" nu kabartırken, çözümü ertelenmiş sorunlara her dönemde yenileri eklendi. Toplumun refahı ve istikrarı da, ekonomisi de, siyaseti de bu sorunlara endeksli yaşamaktan hem yorgun, hem de kamuoyu her an bir yenisi patlayabilecek olan krizlerin endişeli beklentisi içinde.
Gençlerle konuştuğunuz zaman, eğitim sisteminin onlara yarına dönük ümitler vermediğini duyuyorsunuz. Girişimciler, aynı eğitim sisteminin yeterli birikime sahip kuşaklar yetiştiremediğinden yakınıyor.
Sağlıkta, sosyal güvenlikte, kamu personel sisteminde sayısız aksaklık var. Kırtasiyeciliğe bağımlı bürokratik sistem, Türkiye'de yatırımcıları da, yaratıcıları da engelliyor. Hantal ve masraflı devlet mekanizmasının açıkları yüzünden vasıtalı vergilerle, dünyanın en pahalı benzinini tüketiyor, en pahalı elektriğini kullanıyor, en pahalı telefon konuşmasını yapıyoruz.

ÇİN
VE HİNDİSTAN
Bizimkinden çok fazla nüfusu olan ve yapısal problemleri bizimkileri mikroskobik ölçülerde bırakan Çin gibi, Hindistan gibi ülkelerin son 20 yılda yaptıkları aşamalar, artık bizim siyaset ve yönetim kadrolarımızın utanmaları gereken düzeye ulaşmıştır.
Örneğin Çin sade ucuz emekle dünya pazarlarını ele geçirmiyor. Bu ülkede her yıl 465 bin mühendis ve araştırmacı emek piyasasına katılıyor. Çin'de dünyanın en büyük şirketleri, elektronik aletler de, bilgisayar programları da üretiyor. İnternete giriş sansürlü olsa da, Çin'de 111 milyon kullanıcı var. Merkeziyetçi siyaset üzerinde yapılanmış Çin Komünist Partisi, ekonomide eyaletlere sınırsız yetki dağıtmış durumda.
The Economist'e göre, son 30 yılda 270 milyon insan yoksulluğun alt sıralarından "Orta sınıf"a yükseldi.
Hindistan da aynı süreci başarıyla yaşamadı mı? Bu ülkenin 2004'te bilişim sektöründen yıllık geliri 12.5 milyar dolara ulaşmıştı. Bio-teknolojide, uzay çalışmalarında, gen araştırmalarında Çin de, Hindistan da, dünyanın önemli merkezleri şimdi.

HEP
SLOGAN MI?
Yani Erdoğan ve Baykal bir araya geldikleri zaman bunları konuşup, "Biz Türkiye' de bilişim devrimini nasıl başlatabiliriz" konusunu tartışsalar, fena mı olurdu?
Türkiye'de siyasetin zirvesindekiler üniversite eğitiminin içinde bulunduğu darboğazları "Laiklik elden gidiyor" sloganından soyutlayıp, içinde başörtüsü bulunmayan bir gündemle konuyu ele alsalar, bundan ülke yararlanmaz mıydı?
Çin, Mao'nun komünist ideolojisini, Hindistan Kongre Partisi'nin 3'üncü Dünyacı sosyalizmini aşabiliyor, ama Türkiye'de hala ekonomi de, siyaset de tabularla, tartışılmazlarla dolu. Düşünün ki Türkiye'de yabancılar taşınmaz satın alınca ve birileri "Vatan elden gidiyor" diye tepki koyunca, buna hala kamuoyunda müşteri bulunabiliyor. Kimse Almanya'daki Türklerin bu ülkede sahip oldukları taşınmazların ve şirketlerin miktarını sorgulamıyor. Avrupa vatandaşı olmuş yüz binlerce Türk Türkiye'de taşınmaz satın aldığı zaman, yine "Vatan satılıyor" denilecek mi, hiç düşünülmüyor.

BEKLENTİLER

Erdoğan ve Baykal bir araya geldikleri zaman, "Evrensel ortak aklın" gereklerini ve "Çağdaş uygarlık" ın söylemlerini birlikte seslendirseler, bunların günlük siyasi çekişmelerin üzerindeki kaçınılmazlar olduğunu deklare etseler, fena mı olurdu?
Demokrasi tarihimizde böyle sayısız buluşma var. Adnan Menderes'in Londra'daki uçak kazası ertesinde Türkiye'ye dönüşünde, İsmet İnönü onu Ankara'da garda karşılamamış mıydı?
Cumhuriyet tarihinde kaç tane partinin genel merkez binası, bu partiler kapatılınca Hazine'nin malı olmadı mı?
Türk toplumu da, dünya da, Türk siyasetine yön verenlerin arada bir buluşup, aralarında kıraathane muhabbeti yapmalarından çok öteye beklentiler içinde Ankara'dakileri izliyor.
Güneydoğu Sorunu'na çözüm üretememiş, Kıbrıs'ı çeyrek yüzyıl kriz konusu olarak tutmuş, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana laiklik ile demokrasiyi birbirlerinin anti tezi biçiminde sunmuş siyasi kadroların, kuşaktan kuşağa rejim kavgasını birbirlerine aktarmaları, gerçekten herkesi bıktırdı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gazeteler okurlarının gerisinde kalmamalı   / 11-07-2006
 Sezer'le Erdoğan "Tek yumurta ikizleri" olsaydı...   / 10-07-2006
 Bodrum ile Türkiye birbirlerine benziyor mu?   / 09-07-2006
 Faşist parti yok ama faşist eylemler var...   / 08-07-2006
 Engin tarihe rağmen bebek kalmak mümkün mü?   / 07-07-2006
 Düşünce de kuşlar gibi sınır tanımaz   / 06-07-2006
 Kadrolu hademe sözleşmeli öğretmenden daha ağırlıklı   / 05-07-2006
 Bakan olmak kolay ama hatasız olmak çok zor   / 04-07-2006
 Kafka'nın "Metamorfoz"u gibi bir dünya   / 03-07-2006
 Bilgi, masa veya diz üstü kadar yakın hepimize   / 02-07-2006
ALİ KIRCA
Morte Alla Francia Italia Anelia!
İzlediğimiz en renkli,...
ERGUN BABAHAN
Hukuk önünde eşitlik ve YÖK
İnsanlık tarihinin en önemli...
MEHMET BARLAS
Erdoğan ve Baykal'dan beklenen...
Başbakan Tayyip...
FATİH ALTAYLI
Kara Şahin konuştu
Son günlerin "popüler" şirketi...
ERDAL ŞAFAK
Kalıcı korucular
Avrupa Parlamentosu Dış...
BALÇİÇEK PAMİR
Rahmi Koç'a açık mektup
Dünya turuna çıkacağını söyledi,...
Terör yine trende yakaladı
Hindistan'da aynı hattaki yolcu trenlerinde ardı ardına 7 bomba...
Sırp kasabının çırağı yargılanıyor
Eski Sırp Cumhurbaşkanı Milutinoviç, yargıç önünde... "Sadece...
Kaçan Balina
Kaçan Balina
100 bin doları zamanında ödenmediği için G.Saray'dan kaçan Ribery,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu