|
|
İthalatımız Asyalılaşıyor
1997-2005 dönemini araştıran Zafer Yükseler ve Ercan Türkan son 10 yılda Türkiye sanayinin ve dış ticaretinin geçirdiği dönüşüme ilişkin şu tesbitlerde bulundular: * 1996'da Gümrük Birliği'nin yürürlüğe girmesi ve sonrasında meydana gelen gelişmeler, başta dış ticaret olmak üzere ekonominin çeşitli alanlarında önemli dönüşümlere yol açmıştır. Son yıllarda Çin'in artan ölçüde dünya ekonomisine entegre olması ve bu bölgenin dünya üretim merkezine dönüşmesi, özellikle 2000 yılı sonrasında sanayi ürünleri ticaretinde yeni eğilimleri ortaya çıkarmıştır. * 2001 krizi ve sonrasında uygulanan yapısal reform ağırlıklı program, ekonomide temel bir dönüşüme yol açmış ve göreli olarak istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmuştur. Ancak bu dönüşüm süreci dış ticaret açığının yükselmesi, yüksek büyümeye karşın işsizlik oranının düşürülememesi ve rekabet gücü kayıpları gibi sorunların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Son yıllarda global eğilimlerin giderek belirginleşmesi ve aynı dönemde yerel paranın değerlenmesi ise sözkonusu sorunların iyice su yüzüne çıkmasına neden olmuştur. * Türk ekonomisinde üretim ve dış ticaret yapısı özellikle kriz sonrası dönemde ithalaşlaşmaktadır. İmalat sanayinin ithalata bağımlılığı artmaktadır. Üretim modelinde ithalata bağımlılığı artıran bir diğer unsur, AsyaPasifik bölgesinin dünyanın üretim üssüne dönüşmesi nedeniyle ortaya çıkan cazip fiyatlardır. Avrupa ülkeleri ihracat açısından önemli ticaret partnerimiz olmaya devam ederken, Türkiye'nin ithalat ve dolayısıyla dış ticaret dengesinde Asya ülkelerinin ağırlığı gittikçe artmaktadır. Türk Lirası'nda yaşanan değerlenme nedeniyle "Asya'dan al, Avrupa'ya sat" eğiliminin son üç yılda daha belirginleşmesi, dış ticaretin Asyalılaşma olgusunu ortaya çıkarmıştır. Dış ticarette yaşanan bu coğrafik değişimin, Türkiye'nin üretim modeli, fiyatlar genel düzeyi ve istihdam yapısında da önemli sonuçlar ortaya çıkardığı gözlenmektedir.
|