| |
Adanalı "dürüm" yiyor
Buluştuk, oturduk ve daha çaylarımız gelmeden Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş'ın telefonu çaldı. Başkan bir süre "telefon edeni dinledi." Canının sıkıldığı her halinden belliydi. Sonra telefon kapandı. -Hayırdır Başkan. -Sormayın... Bir üyemizin başı dertte. -Neden? -Karşılıksız çekten.
Şaban Baş "özür dileyerek" telefonunu açık tuttu. Zira bazı telefonlar bekliyordu. Biraz sonra beklediği telefonlardan biri geldi. Yine bir işadamının başı dertteydi.
Şaban Baş: -Karşılıksız çek olayı yaygın... Çoğu kötü niyetli değil... Piyasa şartları. Ticaret Odası Başkanı'nın söylediğine göre Adana'da "boşanmalar da artmış." Sorun "ekonomik."
Şaban Baş önümüze bazı listeler koydu. "Protestolu senet sayısında" geçen yıla göre yüzde 50'ye yakın artış var. Başkan: -Köylü bu yıl biraz memnun ama, geçen 2-3 yılın acıları, sancıları, birikmiş borçları var.
"Başkan" dedik: -Biraz da sokağa bakalım... Çarşıyı, pazarı dolaşalım... Acaba halk ne diyor? Şaban Baş: -Halkın ne anlatacağını ben size söyleyeyim... İşsizlik diyecek... Esnaf para kazanamadığından yakınacak. Gerçekten de herkes aynı şeyi söyledi.
Tabii arada "başka konulara" da giren çok. *Memlekette istikrar var ama, sadece istikrar karın doyurmuyor. *Adana denince akla tarım gelir... Tarıma dayalı sanayi gelir... Tekstil gelir... Adana'da bu üç bacak da çöktü. *Gelir ve kurumlar vergisinde bir yıl öncesine göre gerileme var.
Ve gelelim siyasete. Adana'da taksi duraklarında, sebze halinde, çarşısında "hafiften hafiften de olsa" siyaset konuşuluyor. Şaban Baş: -Daha önce hep geçim konuşulurdu... Şimdi iş biraz belirsizliğe doğru gidiyor... Görüyorsunuz cumhurbaşkanlığı seçimini de, genel seçimi de konuşanlar var.
Esnaftan biri dedi ki: -Bu gidişle en iyisi dükkanı kapatıp, parayı faize bağlamak... Faiz böyle yüksek olunca ticaret yapmak mümkün mü?.. Gidip rantiyeci mi olsak acep?
-Ey Adanalı... Seçim yapılsa ne olur? Herkes sözleşmiş gibi "4 parti Meclis'e girer" dedi. AK Parti, CHP, DYP ve MHP. Birkaç kişi "beşinci parti de girebilir" diye konuştu.
Adana'da çok kişiden "aynı sorunu" dinledik. "Çevreye zarar veriyor" diye havadan ilaçlama yasaklanmış. Ama "su altındaki pirinç" havadan ilaçlanmazsa, nasıl ilaçlanacak? Çiftçi "işine sekte vurulduğundan" yakınıyor. "Yasak" yerine "bilimsel önlem" istiyor.
Adana çiftçisi "sizin çevreniz geniş" diye Ticaret Odası Başkanı'nın kapısını çalmış. Başkan da "sorunları içeren bir rapor" yazmış. Rapor, Başbakan'a yollanmış. "19 Haziran" tarihli raporun bir kopyasını da bize verdiler: -Ne olur yazın... Belki raporu Başbakan'a vermemişlerdir... Yazın ki, Tayyip beyin haberi olsun.
"Özetleyecek" olursak... Adana'da "doğru dürüst lokantalarda müşteri çok az." Ama "3-4 YTL'ye karın doyuran yerler" tıklım tıklım. Adanalı diyor ki: -Millette para yok... Milletin gücü de sadece dürüme yetiyor.
|