Soğuk duş etkisi
Mazhar Fuat Özkan konserini ben de izledim. Çok güzel bir geceydi. Sarı Laleler'i beraberce söyledik. Sonra Yandım Yandım'la koptuk gittik. Mazhar Alanson karısı Biricik Suden'e sahneden ilan-ı aşk ederken ben de kendi kendime gülümsüyordum. Var işte, aşk var. Oh olsun! Herkes gazete sayfalarını süsleyen o plastik çiftlerden değil işte. Romantizm ölmemiş. Bu arada Mazhar Alanson'un herkesin eleştirdiği kıyafetine bayıldım. Neymiş efendim söylediği şarkılara başındaki o metal yakışıyor muymuş? Size ne? Her türkü söyleyen şalvar, arabeski tercih eden yumurta topuk mu giysin yani. Adam sanatçı değil mi? İsterse etek giyip çıkar. Beğenmezseniz seyretmezsiniz. "Beğenmedik" demek başka, "Şarkılarına yakışmamış" diye garip bir eşleşme yapmak başka. Ne yalan söyleyeyim Alanson çekici görünüyordu. Bir adam hiç yakışıklı olmamasına rağmen bu kadar karizmatik görünür. Suden'e bravo. Gelelim Alanson'un Ecevit hakkında söylediği kötü cümleye. Konserin ortasında "Bir bakan gitse de, Karaoğlan'ın fişini çekse" deyiverdi birden. Buz gibi bir hava esti. Öyle anlamsız öylesine saçma bir laftı ki kendisi de anladı yanlış olduğunu. "Soğuk duş etkisi yaptı değil mi" diye sordu. Bir nevi özür yani. Şimdi bakıyorum da yazılarında, televizyon programlarında gaf üstüne gaf yapan isimler Alanson'u idam etmeye çalışıyor. Neden? Kötü bir espri yaptığı için. Hatasız kul olur mu? Önemli olan özür dilemeyi becerebilmek. Şu dünya garip bir hal aldı. Bir gün kahramansınız ertesi gün vatan haini. Baksanıza futbolcu Beckham'a. Şöhretin bedeli bu olsa gerek.
52 yaşındaki Musa Demir'e yanlışlıkla ileri derecede kanser teşhisi konulmuş. Adamcağız öleceğini düşünerek ağlaya ağlaya vasiyetini yazmış. Sahi böyle bir durumda insan ne yapar. Etrafa sordum. "Malımı mülkümü satar dünya turuna çıkarım" diyen oldu. "Hayran olduğum kadınla bir gece geçirmeye çalışırım, kendimi eve kaparım, intihar ederim, işi bırakırım" diyenler de oldu. Ya siz? Ne yapardınız?
|