|
 |
 |
 |
|
 |
 |

  |
|
YÖK kendinden sıkıldı
Bugüne kadar YÖK'ün kuruluş tarihi olan her 6 Kasım'da öğrenciler "YÖK kalksın" diye eylem yaptı. Bu kez ise rektörler, hazırladıkları raporda YÖK'ün merkeziyetçi yapısının demokratikleştirilmesini istedi.
YÖK; kendisine karşı her fırsatta eylem yapan öğrencilere kulak vererek hem merkeziyetçi yapısının sınırlandırılmasını, hem de öğrencilerin üniversite ve YÖK'te daha fazla söz sahibi olmasını önerdi. "Kral" eleştirilerine hedef olan rektör ve dekanların daha çok hesap vererek, görev sürelerinin sınırlandırılması istendi. YÖK Başkanı Teziç'in "Kaldıracak güç göremiyorum" dediği ÖSS sisteminin öğrencilerinin ruh sağlığını bozduğu ve "eşitsizliğe" katkıda bulunduğu tespiti de raporda yer aldı. YÖK tarafından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e sunulan
yüksek öğretim raporunda, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği'nin ilerleme raporlarında da eleştiri konusu olan merkeziyetçi yapısının değişimiyle ilgili öneriler de yer aldı. Üniversite kurullarında bütün öğretim üyelerinin yer alması için formül geliştirilmesi gündeme getirildi. Taslakta öğrenciler de unutulmadı. 21 kişilik YÖK Genel Kurulu ve fakülte kurullarına öğrenci katılımının sağlanması önerilirken, geçmiş yıllarda dernek üyeliği bile tartışma konusu olan öğrencilerin kendilerini ifade etmeleri istendi. Dün Rektörler Komitesi'nde de ele alınan raporla ilgili rektörlerin görüşlerini kasım ayına kadar yazılı yapması da benimsendi.
DAHA KATILIMCI BİR ÜNİVERSİTE YÖK'ün raporundaki dikkat çekici öneriler şöyle:
* ÜAK, YÖK ve Bakanlar Kurulu'ndan gelen üyelerde kadın sayısı arttırılmalı. Ayrıca belirli konularda YÖK Genel Kurulu toplantılarına öğrenci temsilcisinin katılması yarar sağlar.
* Rektörler yurtdışı için YÖK'ten izn almamalı.
* YÖK'ün yetkileri vizyon geliştiren, yenilik ve atamaların önünü açan kurumların güçlenmesini sağlayan bir işlevle sınırlanmalı.
* Senato ve üniversite yönetim kurullarının yetkileri güçlendirilmeli. Üniversite yönetim kurulları dekanlardan oluşurken senato fakültelerden seçilerek gelen temsilcilerden oluşmalı.
* Rektörlerin görev süresi içinde saydamlık ve hesap verilebilirlik ilkeleri öncelikle gözetilmeli. Bunun sözde kalmaması için gerekli kurumsal mekanizmalar oluşturulmalı. Rektör yardımcısı sayısı üniversitelere bırakılmalı.
* Üniversitelerde ve fakültelerde toplumla, ekonomi ve yerel yönetimle bağları güçlendirmek, destek ve eleştiri almak için danışma kurulları oluşturmalı.
* Fakülte kurullarında bütün öğretim üyelerinin katılımını sağlayacak bir sistem geliştirilmeli. Bu kurullara öğrencilerin katılımına imkan tanınmalı.
* Dekan atanmasında YÖK devreden çıkarılarak daha katılımcı başka bir yöntem belirlenmeli. Dekan yardımcısı sayıları üniversite ve fakültelere bırakılmalı.
* Öğrencilerin toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeye STK mantığıyla başlamaları sağlanmalı.
Nergis DEMİRKAYA / ANKARA
|
|
|
|
 MUSTAFA S 05.07.2006 21:42:16 YOK ve Cankaya arasinda kisa paslasmalar:Raporun mana ifade edebilmesi icin onu yayinlayanin mana ifade etmesi lazim.
 melih sever 05.07.2006 18:06:32 yök bu çıkışı neden seçimlere kısa bir süre kala yaptı acaba? ilginç...
 nuri büyük 05.07.2006 17:10:13 YÖK mademki rapor hazırlamış, bu raporu çözüm yeri olan hükümete sunması gerekirken Çankaya'ya sunması yine gerginlik ve çözümsüzlük peşinde olduklarını gösterir.
|
|
 |
|
 |
|