| |
Bakan olmak kolay ama hatasız olmak çok zor
Aylardır, "Otoprodüktör" diye bilinen ve kendi elektriğini kendileri üreten sanayicilerin "Şalterleri indireceğiz" uyarısını yaptıklarını duymaktaydık. Neticede bunlar için elektrik üretmek altından kalkılamayacak zarar rakamlarına neden olmaya başlamıştı. Çünkü doğalgaza yapılan zamlara karşın, bunların enterkonekte sisteme verdikleri elektriğe zam yapılmamıştı. Bu durumu bizler de yazdık, sayısız habere de konu oldu. Özetle otoprodüktörler için, elektrik üretip bunun fazlasını sisteme satmak yerine, sistemden ucuz fiyatlı elektrik almak daha hesaplı hale gelmişti. Sonunda cumartesi günü Bursa'daki bir iletim hattındaki arıza ile, bu otoprodüktörlerin devre dışı kalmasından doğan aşırı yükleme birleşince, Batı Anadolu'yu saatlerce elektriksiz bırakan arıza meydana geldi. Habertürk'ün Basın Kulübü programında durumu değerlendiren Enerji Bakanı Hilmi Güler, özetle şöyle dedi: -Fiyat mekanizmasının ortaya koyduğu gerçekler de var. Otoprodüktörlerin devre dışı kalması sonucu başka santrallere yük bindi. Santraller ikaz edilmelerine rağmen devreye girmedi. Bir musibet bin nasihatten iyidir. Arkadaşlar etüt ediyor. Bir daha olmaması için tedbir alınacak. Taraflarla da görüşülüyor. Fiyat mekanizması tekrar ele alınacak. 3.5 yıldır elektriğe zam yapmadık, o isteniyor. KISSADAN HİSSE : Bu durum, haklı şikayetlere kulak tıkayıp sonunda krizle karşılaşmak ve ancak ondan sonra duruma çözüm aramak yönteminin, siyasette de, idarede de ne tür sonuçlara yol açacağını gösteriyor. Çağdaş dünyada "Bin nasihat" daima "Bir musibet" ten daha iyi olmak durumundadır.
SÖZLEŞME SORUNU Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, çok açık bir ifadeyle sözleşmeli öğretmenlerin yaz aylarında da maaş almalarıyla ilgili düzenleme yapılacağını ve Bakanlar Kurulu'nda sözleşmeli öğretmenlerin 4C'den 4B'ye geçirilmesinin uygun görüldüğünü açıklamıştı. Ancak bu gerçekleşmedi. Başbakan Erdoğan'la gittiği Erzurum'da bir okulun ek binasının açılış töreninde de şu açıklamayı yaptı: -Bizim yapmak istediğimiz, öğretmenlerimizin maddi sıkıntı içine girmemelerini sağlamaktır. Bakanlar Kurulu'ndan çıkan karar bu işlemin yapılmasıyla ilgilidir. Ancak, bu tarihi 1 Eylül olarak belirleyen Maliye Bakanlığı'dır. Maliye Bakanımızla görüştüm. Bunun yanlış olduğunu kendisine söyledim. Erzurum' a gelirken de Sayın Başbakanımıza uçakta konuyu ilettim. Şöyle bir yaklaşım da sergilenebilir, bu öğretmenler yazın çalışmıyor. Ancak kadrolu öğretmenlerimiz de yazın çalışmıyor, tatile giriyorlar. Bu açıklamanın "Siyasi tutarlılık" la ilgisi olmadığını vurgulamalıyız.
ALDATILMIŞLIK Binlerce sözleşmeli öğretmenden sadece birinin düşüncelerini seslendiren aşağıdaki mesajı, Sayın Çelik'e iletiyorum: -Bakan Çelik, sözleşmeli öğretmenlere yaz aylarında da maaş verileceğini ilk olarak Samanyolu TV'de "Özel Gündem" de açıklamıştı, MEB Personel Müdürü Remzi Kaya ise birkaç defa "NTV'ye Sorun" programında Maliye Bakanlığı ile her konuda anlaşıldığını ve okullar kapanmadan kesinlikle sözleşmelerin imzalanacağını açıklamıştır. Birçoğumuz evli ve çocuk sahibi olarak yaz aylarında ne yapacağımızı kara kara düşünürken, programlarımızı hatta harcamalarımızı bu açıklamalara göre yaptık. En son Hüseyin Çelik, TGRT'de "Ankara Gündemi" nde sözleşmeli öğretmenlerin 03.07.2006 Pazartesi günü imza atacaklarını ve yazın da maaş alabileceklerini söyledi. Ama 30.06.2006 günü akşam saatlerinde yapılan açıklamayla sözleşme tarihi 1 Eylül 2006 tarihine ertelendi. Sizden ricamız sesimizi duyurmanız. Bu "Kandırmaca"yı, bu "Aldatmaca" yı herkese duyurmakta lütfen bize yardımcı olun. KISSADAN HİSSE : Kendisini bakanlığında çalışan personelin yerine koymadan, onların durumlarını anlamadan ve onların beğenisini kazanmadan, bir bakanın toplumun tümü tarafından başarılı bulunması mümkün değildir.
|