kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
  » Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Parlak bir felaket örneği...
Parlak bir felaket örneği...
MTV kuşakları için bir kırık gençlik öyküsü
Siz de parmağını emenlerden misiniz?
SİYAD'ın seçtikleri sürüyor
Haftanın Yıldız Tablosu

Parlak bir felaket örneği...


İlk versiyonu Poseidon Macerası adıyla 1972'de gösterilen Poseidon'dan Kaçış, Titanik'in tersine büyük bir batış destanı anlatmıyor, daha çok görsel efektleriyle öne çıkıyor.

Bu teknoloji ve özel efekt çağında, üstelik Titanik filminin hâlâ gişe hasılat rekorlarının tepesinde olduğu bir dönemde, Poseidon Macerası adıyla gösterilmiş olan 1972 yapımı ünlü filmin yeniden ele alınması kaçınılmazdı. O Poseidon Macerası ki, best-seller yazarı Paul Gallico'un romanından yola çıkarak çekilmiş, İngiliz yönetmeni Ronald Neame'in becerikli teknisyen ellerine emanet edilmiş ve kazandığı büyük ticari başarıyla, biraz tarihin karanlıklarına gömülmüş olan 'felaket filmleri' türünü yeniden sinemanın gözde alanları arasına sokmuştu. Almanya'daki ilk filmi Das Boot'dan başlayarak deniz hikâyelerine bulaşmış ve artık 'suya egemenliğini' çok iyi kanıtlamış olan Wolfgang Petersen'in, özellikle Kusursuz Fırtına'daki başarısından sonra bu 150 milyon dolarlık görkemli oyuncağın kaptan mevkiine getirilmesi ise, hiç şaşırtıcı değil. Çok lüks bir geminin yılbaşı gecesinde, beklenmedik dev bir dalgayla devrilip tersine dönmesi, yüzlerce kişinin ölmesi ve bir avuç yolcunun geminin en yukarısına çıkıp kurtulmaya çalışması... Titanik'in tersine, bir büyük batış destanı değil bu... Daha küçük ölçekli bir hikâye... Ama tüm başlangıç bölümleri, bir teknoloji harikası. Gerçek bir büyük yolcu gemisiyle yapay dekorları olağanüstü biçimde bağdaştıran, yeni teknolojileri kullanan, şaşırtıcı özel efektler yaratan ve olayın tüm dehşetini duyuran bir film. Sonrası biraz daha alçakgönüllü biçimde geliyor. Titanik'teki gibi çok sayıda insanın değil, bir avuç kahramanın öyküsüne odaklanıyor film... Ama filmin genel düzeyi veya Petersen'in başarısı azalmıyor. Tersine, artık hepsini çok yakından tanır gibi olduğumuz bir avuç (yedi-sekiz kadar) kahramanın her birinin kaderiyle yakından ilgilenir hale geliyor, sanki bu dehşet yüklü mücadelenin aşamalarını onlarla birlikte yaşıyoruz. Ölüm tuzaklarıyla yüklü o soğuk, madeni ve ürkünç gemi dekoru, bizim için de cehennemin yeryüzündeki yansımasına dönüşüyor. Hem de ilk filme kıyasla çok daha tanınmamış bir kadroya rağmen... Ve film ilkindeki gibi, yine insanoğlunun ruhunda varolan mücadele dürtüsüne, en umutsuz durumlarda bile direnme içgüdüsüne yapılmış bir saygı duruşuna dönüşüyor. İnatla, çabayla, her durumda belli bir umudu ve iyimserliği koruyarak selamete çıkma olayının parlak bir kanıtlanması sanki... Bu yeni Poseidon, teknik açıdan ilkinden daha üstün. Ve çok parlak bir felaket filmi örneği. Ama yine de ilk filmin Gene Hackman'dan Ernest Borgnine'a, Shelley Winters'ten Stella Stevens'e o görkemli kadrosunu biraz aramadım değil... Aslında yapımcılar galiba isteyerek yıldız oyuncu kullanmamışlar. Kadroyu değil, filmin teknik düzeyini dikkatimize sunmak, oyuncuları değil, genel akışı yıldız yapmak istemişler. İyi, güzel. Ama yine de sinemada oyuncu faktörünün önemi, galiba hâlâ yerini koruyor.


POSEIDON'DAN KAÇIŞ * * *
(Poseidon) Yönetmen: Wolfgang Petersen/ Senaryo: Mark Protosevitch/ Görüntü: John Seale/ Müzik: Klaus Badelt/ Oyuncular: Josh Lucas, Kurt Russell, Emmy Rossum, Jacinde Barett, Richard Dreyfuss, Mike Vogel, Jimmy Bennett, Mia Maestro/ Warner Bros filmi.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Genç bir kız cinselliğin dikenli yollarında...
 Şeytan bu filmin neresinde?
 Turturro'nun filminde herkes şarkı söylüyor!
 Dünyanın bunca sorunu varken...
 Cinsellik denen okyanustan ilginç bir damla
 Yürüyen Şato, Japon usulü bir Alis Harikalar Diyarında
 Cruz ve Hayek banka soyguncusu!...
 Resim yapmak sevişmekten daha iyi
 Afrika'da genç ölümler
 Filmleri sevip sevmemek veya Sil Baştan sendromu
 Bol ödüllü bir Kanada filmi
 Mutantlarla yapılan son savaş
 Charlie Kaufman'ın bana son oyunu
 Çarpıcı filmler geçidi
 Hz. İsa üzerine kurulu parlak bir gerilim
 Dünya bir sahnedir
 İkramiye, fahişe ve çete lideri
 Bilgi'de çizgili şenlik
 CIA, pardon IMF yine işbaşında!
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Genç bir kız cinselliğin dikenli yollarında...
Her yaz...
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Artık Sevmeyeceğim, Buruk Acı, Ağlama Değmez Hayat, Ferideve...
Demiryolu çalışanları podyumdan çıkmış gibi
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 150'inci kuruluş...
Eğlence ateşi yükseliyor
İstanbul dışına çıkanlar için Bursa'dan Antalya'ya Bozcaada'dan Ordu'ya,...
Ferrari'sini satan Türk bilge
Ericsson Türkiye'nin eski genel müdürü, Mehmet Emin Karamehmet'in sağ kolu.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.