kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Ya tutarsa...

Bugünlerde Nasreddin Hoca Şenlikleri'yle konuşulan Akşehir, bizim de memleketimizdir.
Akşehir'e kimliğini veren büyük bir halk feylesofudur Nasreddin Hoca. Bu başlığın çağrıştırdığı fıkra ise Akşehir'in Nasreddin Hoca kadar önemli simgelerinden biri olan "göl" kıyısında yaşanır.
Hoca, önündeki yoğurt çanağından kaşığıyla Akşehir Gölü'ne maya çalmaktayken, etrafındakilerin alaylı sorularıyla karşılaşır:
"Hoca hiç göl yoğurt tutar mı?"
Yanıtı, bugüne kadar insanlığın en umutsuz anlarında, yol gösterici olan o muhteşem iki sözcüktür:
"Ya tutarsa!"
Nasreddin Hoca şenlikleri, uzun yıllar, gelenek haline gelen sembolik "göle yoğurt çalma" ritüeliyle başlardı.
Benim çocukluğumda, önemli bir etkinlikti bu;
Aziz Nesin'lerin, Abdülbaki Gölpınarlı'ların ve ülkenin ünlü sanatçılarının katıldığı...
Artık şenliklerde bu etkinlik yapılamıyor.
İnanmayacaksınız ama, artık Akşehir Gölü yok. Koca göl adeta buharlaştı, uçtu gitti. 70 kilometre çevresi olan, 371 kilometrekarelik koca bir göl.
Akşehirliler göllerinin yok olup gitmesinden üzgün... Geriye dönüşün mümkün olmadığını da söylüyorlar.
Biz de üzgünüz. Hatıralarımız çoktur. Şehrin yaslandığı Sultandağları'ndaki Hıdırlık tepesinde, çamlar arasındaki çay bahçeleri ve gazinolardan ufka baktığınızda, o maviliği seyrederdiniz. Ufku boydan boya kaplardı. Sanki deniz manzarası gibi... Öyle gelirdi.
Sazan balığı meşhurdu. Sonraları; balıkçılığa, Sovyetler'den kaçıp gelen Kazak'lar hakim oldu. Göl kıyısında bir Kazak köyü oluşturdular. Kadınlıerkekli, başlarında geniş kenarlı fötr şapkaları, ayaklarında çizmeleri ve yakasız gömlekleriyle şehre inerlerdi. Ellerinde sabahın erken saatlerinde içmeye başladıkları mavi ispirto şişeleri eksik olmazdı. İyi ve çalışkan insanlardı.
Hepsi bitti. Onlar çoktan döndü memleketlerine. Ama, göl de yok artık.
Neden mi? Çok şeyler söyleniyor. Akşehir Gölü'nü besleyen su yollarının başka yöne çevrilmesi, doğanın dengelerinin bozulması, vs, vs... Sebebi ne olursa olsun, belli olan bir şey var: Göl bir daha geri gelmeyecek.
Acaba? Ya da buna üzülmek mi gerekiyor, sevinmek mi?
Nostaljik ve hüzünlü takılmalarla, gölün tarihini araştırırken; biz doğmadan önce yayınlanan, sayfaları sararmış bir kitaptaki "göl notları"na ulaştık. Şunları yazıyordu:
"Akşehir'in bir su şehri olduğunu söyledik. Sultan Dağı'nın şurasından burasından kaynayan, büngüldeyen sular, Akşehir'e nasıl müstesna, güzel ve gönül çekici bir durum temin etmişse, şehrin 8 kilometre doğu kuzeyindeki göl de bu şehrin ve çevresindeki köylülerin sağlıklarını ve varlıklarını tehdit eden müthiş bir tehlike oluşturmuştur. Bu göl, Akşehir için bir afet ve felakettir. Çünkü büyük kısmı bataklık ve sazlıktır.
Rivayet edildiğine göre, döküm zamanlarında göldeki balıklar, göl seviyesinden 200 metre yükseklikte 50 kilometre uzaklıkta bulunan Karaağa köyüne kadar çıkarmış.
Çevresindeki nahiye ve köylerle, ortalama bir hesapla yarım milyonluk bir nüfus kütlesi, gölden esen çeşitli rüzgarların sürüklediği sivrisineklerle sıtmaya yakalanma tehlikesine maruz bulunuyorlar.
Gölün gayrı muayyen fasılalarla tamamen veya kısmen kuruduğu da görülmektedir. 1928'de kuruduğu zaman arabalar gölün tam ortasından bile toz duman kaldırarak bir taraftan öbür tarafa gidip geliyorlardı. Göl bundan sonra tekrar dolmuş ve eski yataklarını aşmıştır.
Bu gölün öldürücü tehdidi karşısında zaman zaman kurutulması düşünülmüştür. Yıkılan saltanat devrinin müstebit olan ve halkçı olmayan hükümetleri bile gölün kurutulması hususunda incelemeler yapmışlardır.
Kanal veyahut tünel açılmak suretiyle suyunun Sakarya'ya akıtılması mümkün olduğu neticesine varılmıştır.
İki sene evvel bu gölün balığı üç seneliği 60 bin liraya satılmıştır. Eskiden bu fiyata da satılmazdı. Harp dolayısıyla Lübnan ve Filistin'in buradan balık çekmesi bu fiyatı artırmıştır.
Kurutulduğu takdirde, en az 350 bin dekar ekilmeye müsait toprak kazanılacaktır.
Birçok bakımlardan bu gölün kurutulmasının ön plana alınması lazımdır. Bayındırlık Bakanı Sırrı Day'dan bunu bekliyoruz."
Biz uzaktan pek güzel görürdük o maviliği... Yoksa hiçbir şey göründüğü gibi değil mi hayatta? Ya da giden yine geri gelir mi?
Gelse iyi mi olur, kötü mü? Kim bilir?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yaz Yağmuru...   / 30-06-2006
 Haziranca...   / 28-06-2006
 Adam!   / 26-06-2006
 Krizsizliğinizin çaresizliğinde misiniz ki?..   / 23-06-2006
 Finale doğru...   / 21-06-2006
 Pazartesi   / 19-06-2006
 Birkaç satırlık bir yazı...   / 14-06-2006
 Kupa bahane...   / 12-06-2006
 Ders!   / 09-06-2006
 Yalnızca gözlerin yaşadığı bir hayata dair...   / 07-06-2006
ALİ KIRCA
Ya tutarsa...
Bugünlerde Nasreddin Hoca...
MEHMET BARLAS
Kafka'nın "Metamorfoz"u gibi bir dünya
Kafka'nın...
ERGUN BABAHAN
İktidarın vicdanı
Kendini, inançlarını sorgulayabilmek...
UMUR TALU
Doğan görünümlü kara şahin
Haber öyle bir patladı ve...
ERDAL ŞAFAK
Bir ihale öyküsü
Silah alımları, dünyanın...
MEHMET ALTAN
Neyi açtık neyi kapattık?
Mayıs verileri dış ticaret...
Putin'in Gazabı yasası
Rusya lideri, gizli servislere yurtdışında 'operasyon' yetkisi...
İsrail, Haniye'nin ofisine roket yağdırdı
Kaçırılan askerini geri almak için aralıksız askeri harekât...
Portekiz'e dikkat
Portekiz'e dikkat
Futbolculara "Kupayı kim alır?" diye sorduk. Beşiktaşlılar'ın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu