|
|
Elazığ'a yolunuz düşerse
Keban Barajı'na mutlaka uğramalı, suyu serin Fırat'ın vahşi güzelliğini seyretmelisiniz. Yol üzerinde dünyanın en genç şelalesi Çırçır, sizi bekliyor. Baraj sırasında ortaya çıkan şelaleye asma köprü ile gidiliyor, nefis manzaraya bakarak, şırıl şırıl akan su sesi eşliğinde alabalık yiyorsunuz. Önce acılı ızgarasının tadına bakıyorsunuz, ardından sotesini, daha sonra kavurmasını, sonra güvecini yiyorsunuz. Yeriniz kaldıysa pidesi de var! Bir başka uğrak yeri Hazar Gölü. Elazığ'ın sayfiye yeri de diyebiliriz buraya. Villalar, oteller ve restoranlarla dolu göl kenarı, hafta sonu Elazığ ve yakın illerde yaşayanların akınına uğruyor. Harput ise; manzarası, kalesi, kilisesi, yatırları ile gidilecek bir başka yer. "Başka ne yer, ne içeriz Elazığ'da?" derseniz, söylerim ama herhangi bir restoran öneremem! Çünkü her şey var restoranlarda ama Elazığ'a has yemekler yok! Ceviz büyüklüğündeki içli köfte veya Harput Köftesi veya soğuk ayran çorbasını tatmanız için ev ziyareti yapmanız gerekir, tuzsuz peynirden yapılan şekerli pideyi ise fırınlara sipariş etmeniz... Ayrılırken çarşıdan orcik (cevizli sucuk) ve her derde deva Çedene Kahvesi almayı unutmayın. Mide ağrılarına birebir ve doğal afrodizyak!
|