|
|
Yurtdışında "vatandaş" olmak!
Bir süre önce Türkiye'nin dış temsilcilikleriyle ilgili bir yazı yazmış; İran'ın Urumiye şehrinde bir gazeteci olarak yaşadıklarımı da anlatmıştım. Çok sayıda mail aldım. Çoğu büyükelçiliklerde, konsolosluklarda karşılaştıkları kötü muameleyi anlatıyordu. Ancak, kendi yurttaşlarına destek ve ilgi gösteren temsilcilerin de hakkını teslim etmek gerekiyor. O doğrultuda gelen maillerin sayısı da az değildi. Tabi en ilginci bizzat adını verdiğim dönemin Tahran Büyükelçisi Volkan Vural'dan gelen maildi. Ben yaşadıklarımı anlattım. Büyükelçi Vural da kendi açısından yaşananları anlatmış. Şimdi hem o maili, hem de diğer okuyucuların maillerini biraz kısaltarak yayınlıyorum. "1987'de Urumiye'de yaşadığınız olaylarla ilgili yazınız beni çok üzdü. Keşke bu duygularınızı benimle paylaşsaydınız. O zaman ben de "Kim vurduya" gitmek tehlikesinden sizi kurtarabilmek, can güvenliğinizi sağlayabilmek ve ülkeye geri dönüşünüzü gerçekleştirebilmek için Urumiye Konsolosluğumuzun o günlerin olağanüstü koşullarında büyük özveriyle görev yapan Başkonsolosu ve çalışma arkadaşlarının yerel makamlar nezdindeki girişimlerini, bu gayretler sonuç vermediği için Tahran'da şahsen hem resmi makamlar hem de bu makamlar üzerinde etkisi ve nüfuzu olduğunu bildiğim özel şahısların evlerine dahi giderek yaptığım temas ve görüşmeleri anlatmak, olayın farklı bir penceresini açmak imkanı bulurdum. Size ifade ettiğimi söylediğiniz sözleri tam olarak bugün hatırlamamakla birlikte; o günün koşullarında kişisel güvenliğinizden duyduğum kaygının ve içinde bulunduğumuz şartlara bir tepkinin tezahürü olarak algılamanızı diler, saygılarımı sunarım. Volkan Vural-Madrid
'Kimse aldığı maaşı hak etmiyor' Yazınız gerçekten harika.. Konsolosluk'ta bir soru sorduğunuz zaman, bırakın konsolosları, kapıdaki görevliler bile vatandaşları azarlıyor. Binlerce çifte vatandaşımız bunların teşvikiyle mağdur oldu.. Alman vatandaşlığına geçenlere Türk vatandaşlıklarını kaybetmeyeceğini söylediler. Önce "Bir şey olmaz" olunca da "Biz bir şey yapmadık" dediler. Bir kişi bile korkudan konsolosluğu mahkemeye vermedi. Kimse aldığı maaşı hak etmiyor. İlhan Görmüş-Frankfurt
' İstisnalar da var!' Yurtdışında yaşayan bir Türk vatandaşı olarak söz ettiğiniz konulara tümüyle katılıyorum. Yalnız istisnalar da var. Üç yıldır Bahreyn'de yaşıyorum. Bir önceki Büyükelçimiz Bayan Hilal Başkal her vatandaşın sorunuyla ilgilenen örnek bir büyükelçiydi. Maalesef görev süresi bitti ve döndü. Bu tür meziyetli insanlarımızın da içinde olduğunu düşünerek olumsuz yorumlarımızı dönem ve hatta isim vererek yapmanın doğru olacağını düşünüyorum. Ünver Özgür-Bahreyn
'Buraya gelirken bana mı sordun?' Bu konuya el atmanıza çok sevindim. Ben yurtdışında doktora yaptım. Türk Büyükelçilik ve konsoloslukları ile hiç problemim olmadı. Ancak bu problemleri yaşayan Türkleri çok dinledim ve bir de Avrupalı ve Amerikalılara kendi konsolosluklarının muamelesini gördüm. O nedenle, yazdıklarınızda kesinlikle haklısınız. Bulgaristan'da soyulan bir vatandaşımız büyükelçiliği arayıp, yardım istediğinde, kendisine verilen cevap aynen şu: "Buraya gelirken bana mı sordun?" Bir Avrupa ülkesi vatandaşına ise maddi yardım dahi temin edilmektedir. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın hislerine tercüman olduğunuz için teşekkürler. Doç. Dr. jur. Hakan Hakeri Selçuk Üniversitesi-Konya
|