|
|
|
|
|
İlk arayan Ağar oldu
|
|
Yüce Divan'daki davanın bitmesinden sonra Mesut Yılmaz'ı ilk arayan DYP lideri Ağar oldu. Siyasete dönme kararı alan Mesut Yılmaz ilk hedefinin "merkezde ittifak" olduğunu, Demirel'in de aynı görüşü taşıdığını bildirdi.
Yüce Divan salonu tıklım tıklım... Koltuklarda yer kalmadığı için salondaki merdiven araları dolmuş. Çoğunluğu, eski milletvekili ve bakanlar... Dışarıda da salondakinin üç katı kalabalık bekliyor. Hepsinin duymak istediği tek cümle var: "Mesut Yılmaz siyasete döneceğini açıklayacak mı?.." Yılmaz, beklentileri boşa çıkarmıyor. "Bu dava süresince siyasetle ilgili gelen talepleri askıya almıştım. Bugünden itibaren bu yönde temaslar yapacağım..." Salonda alkış kopuyor. Bir kişi camı açıp haberi dışarıdakilere aktarıyor.
ÖNCELİK MERKEZDE İTTİFAK Açıklama sonrası mahkeme önündeki izdiham dolayısıyla güçlükle ayrılıyoruz. İstikamet, Swiss Ankara Oteli... Geceyi de geçirdiği otel odasında yarım saat kadar dinlendikten sonra aşağı iniyor. Sohbete başlıyoruz. Yüce Divan'ın verdiği karara tepki gösteriyor; beraatle sonuçlanması gerektiğini vurguluyor. Yılmaz davaüzerinde konuşurken, biz konuyu "siyasete dönme" kararına getiriyoruz. "Evet, aktif siyasetin içinde bulunmaya kararlıyım" diyor. Soruyorum; "Bir siyasi parti bünyesinde mi, yoksa yeni bir oluşumla mı döneceksiniz..." Yanıtı net oluyor: "Önceliğim bir siyasi parti bünyesinde siyasete girmek değil; merkezde ittifakı yaratmak..." DYP, Anavatan, hatta CHP'den birçok kişiyle temas ettiğini ve bir süredir konu üzerinde çalıştığını açıklıyor. Kimlerle temas ettiğini sorduğumda, isim vermekten kaçınıyor. Ancak, Yüce Divan'daki yargılamasının gerçekleştiği Anayasa Mahkemesi'nden çıktıktan hemen sonra kimlerin kendisini aradığını sıralıyor: "İlk arayıp, geçmiş olsun diyen DYP lideri Sayın Mehmet Ağar oldu. Anavatan milletvekili Safter Gaydalı da aradı. Merkez sağ ve soldan çok kişi aradı. Zaten onlarla geçmişten beritemasım sürüyor..." İttifakın hangi çatı altında sağlanacağını soruyorum, detayını aktarıyor: "Nasıl bir çatı altında ittifak sağlanabilir önce bu konuyla ilgili görüş alışverişinde bulunacağım. Bunun için uğraş vereceğim. Herkesin adında uzlaştığı yeni bir parti de olabilir; ki bunu seslendirenler çok. Ama, üzerinde uzlaşı sağlayabilirsek mevcut partilerden birinin çatısı altında da ittifak kurulur. Önemli olan ittifakın sağlanmasıdır." Yılmaz bu aşamada birkaç kez, "İttifakın liderliğine soyunma gibi bir düşüncesi olmadığının" altını çiziyor. Geçmişte de "yelpazesi sola açık merkez sağ bütünleşmeden" söz ettiğini, ancak o dönemde Süleyman Demirel, ardından da Tansu Çiller'in, "Birleşme çatıda olmaz, sandık, taban birleştirir" diyerek karşı çıktığını anımsatıyorum.
DEMİREL DE AYNI GÖRÜŞTE Mesut Yılmaz kararlı birses tonu ile şu yanıtı veriyor: "O gün bunu söyleyenler, bugün benim söylediğimi söylüyor. Sayın Demirel de bugün benim gibi düşünüyor. Zaman bazı gerçeklerin ortaya çıkması için en iyi ilaçtır." Yılmaz, bir süre öncesine kadar "seçimden çıkacak oy oranının bütünleşmenin adresini belirlemesinden" söz edildiğini, bugün ise bu görüşün değiştiğini de belirtiyor. "Seçimden önce ittifakı kurmamız lazım. Görüştüğüm herkes bu konuda benim gibi düşünüyor" diyor. Oluşumun yelpazesinin hangi yöne açılacağı konusundaki düşüncesini ise şöyle aktarıyor: "Artık sağ, sol kalmadı. Merkez sağ ve soldan herkesi kucaklayan, merkezde bir oluşum..." Sohbetimize, "Cuma namazı saati geldi" diyerek noktayı koyup ayrılırken şöyle diyor: "Göreceksin çok yakında ittifak kurulur, çünkü herkes istiyor..."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|