kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Filiz Akin @ SABAH
 

Baharın çocukları

"Baharın çocukları mı olurmuş" demeyin. Çiçekleri, gülleri, kumruları oluyor da çocukları olmaz mı! Geçen Gün "Operadaki Hayalet" filmini seyrederken kızlı erkekli birkaç genç çocuk o kadar çok gürültü yapıp, kıkırdadılar ki! İlk önce "Çocuklar biraz ayıp olmuyor mu?" desem diye düşündüm. Sonra "Tomurcuktan çiçeğe geçiş sessiz sedasız olmuyor" dedim, sustum. Biz de o yaşlarda belki de sinemada arkadaşlarımızı yaptığımız abuk sabuk esprilerle güldürmek, neşemizle büyükleri rahatsız etmekten hoşlanmışızdır. Bunlar erken gelen baharın çocukları... Ben onlara böyle sevecen bakarken onlar film bitmeden müzikali sabote eden bir şamatayla koltuklarımızı yumruklar gibi yapıp yalpalayarak dışarı çıktılar. Hafta sonu Bebek sahilinde bir kalabalıktır gidiyor. Bebeğini kapan gelmiş. Arada her cins köpek koşturuyor. Yürüyen insanlar arasında ise her türden konuşma çalınıyor kulağınıza: "Starbuck's açılmış", "Taze çiçek var", "Akşam G-Mall'a gidelim", "Hadi bye-bye", "On tane yumurtam kaldı." İleride deniz kenarında her halinden yabancı olduğu belli olan üç sarışın çocuk, arkasını denize dönmüş, gelene geçene bağıra bağıra şarkı söylemeye çalışıyor ama gülmekten beceremedikleri için aralarında itişip duruyorlar. Gene de "Bahar neşesi diye" gülümsüyor insan. Bağdat Caddesi'nde ise trafik çılgın bir vaziyette. Arabada eski bir gazetede gördüm resmini. "Kurtulduğuma sevinemiyorum" diyor. 7-8 yaşlarında bir oğlan çocuğu... İlk önce depremden kurtulmuş sonra kaldıkları çadırda çıkan yangından. Ölenler olmuş. İleri derecede yanıkmış. Çok özenle tedavi edip hayata döndürmüşler. Ama bir balon düşünün, iki delikten bakan gözler ve balonun şişirdiğimiz yeri gibi bir ağız. "Kurtulduğuma sevinemedim çünkü herkes benden kaçıyor, arkadaşlarım da... Halbuki balonun içinden bakan birkaç ay önce oynadıkları aynı çocuğum ben" diyor. Çok kötü oldum. Allahtan arabalar gidemez halde sıkışınca, on üç yaşlarında akordeon çalan bir çocuk belirdi. "Bir şarkısın sen" melodisi ve gülen bir yüz... "Ay ben dünyanın hiçbir yerinde güpegündüz böyle bir hoşluk görmedim" derken. Çocuk vals yapar gibi arabaların arasında kayboldu gitti. Elimde ona vermek istediğim para, arkasından bakakaldım.

PARASIZ YATILI
Para çıkartırken elime Yalçın Doğan'ın yazısından kestiğim bir not geçti. Başlığı "TED'in Meşaleleri"... Türk Eğitim Derneği Türkiye'nin değişik illerinde hem okul açıyor hem burslu öğrenci okutuyor. Burs verilecek çocukların sadece yoksul olmaları yetmiyor. Aynı zamanda başarı aranıyor. Çocuklar yazılı sınav, mülakat ve ev ziyaretleriyle seçiliyor. Her türlü eksiklikleri giderildikten sonra, bilgisayar ortamından izleniyor.

46 BİN ÖĞRENCİ
Sosyal yönlerini geliştirmelerine de ağırlık veriliyor. "Kimse ekmeksiz, kimse eğitimsiz kalmasın" diyen TED'in Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu şöyle ekliyor, "Biz duvarları yıkmaya çalışıyoruz." Bugüne kadar 46 bin öğrenciyi destekleyen, çağdaş değerleri savunan, bağımsız, şeffaf bir sivil toplum örgütü. İlgilendiği öğrencilere meşale diyor. Birden gözlerim doluyor, çok gerilere gidiyorum. Ankara Koleji'nde okurken, ev hanımı annem avukat babamdan ayrıldığı için dikiş dikerek beni okutmaya çalışıyordu. Merdivenden düşünce, okul taksitlerini ödeyemez olmuştuk. Türk Eğitim Derneği (TED) benim parasız yatılı okumama olanak sağladı. Yolda bırakmadılar beni. Ben de bir zamanlar meşale olmuştum. Önce teşekkür sonra da iftiharla geçerek bitirdim. Para kazanınca da borcumu ödedim ama bu yuvaya borcum ve sevgim hiç bitmez. Gençler bazen mutsuz, suça yatkın bir ortamda oluyorlar. Onlara kurtuluş yolları sunmak daha çok kişiye ulaşmak için büyük bir heyecanla çalışıyorlar. İnanılmaz işler başaran bu insanlardan yeni hamleleriyle daha çok haberiniz olacak. Hepimiz yanlarında olmalıyız. Siz de onlara destek vermek isterseniz, "Düşleri silinmesin" diyorsanız "Bir meşalede siz yakın"... Kampanya Tel: (0312) 417 42 02 /
Faks: (0312) 417 23 74 (www.ted.org.tr)

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Pembe notlar   / 17-06-2006
 Selimiye'de kutlama   / 10-06-2006
 Neler oluyor bu dünyaya?   / 03-06-2006
 Alın yazısı   / 27-05-2006
 Carpe diem (Bugünü yaşa)   / 20-05-2006
 Bir Atıf Yılmaz vardı   / 13-05-2006
 'Telefon buzdolabından çıktı'   / 06-05-2006
 'Fahri doktor da olduk şu hayatta'   / 29-04-2006
 Yunuslar ve Lale Devri   / 22-04-2006
 Baharın çocukları   / 15-04-2006
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
FİLİZ AKIN
Moral reçetesi
Kendini kötü hisseden bir adam doktora...
ÜLKÜ TAMER
'Ah güzel İstanbul'la bir tanışma...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Karneleri aldık
Uzun bir yılın sonu geldi. Son sınıflar...
Seyyar tezgâhından AB'ye
Ülkelerin yiyecek ve içecek kültürü sadece saraylarda oluşmuyor. Sokak...
Boğaz'a nazır lezzet mekânı
Yaz aylarında sadece teras kısmında hizmet veren Erguvan Restaurant'ın uzun bir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.