ABD'li 'neocon'lar İstanbul'da kimlerle görüştü?
Son günlerde İstanbul kulisleri "sessiz" ama "derin" bir konuyla çalkalanıyor. Gerçekten konu derin. Kulislerde, aralarında Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfovitz'in de bulunduğu bir grup etkili Amerikalının önceki hafta "sessizce" İstanbul'a geldikleri, Boğaz'da bir grup işadamıyla "esrarengiz" görüşmeler yaptıkları sonra da çekip gittikleri konuşuluyor. Doğrusu Wolfovitz'in Türkiye'ye gelip siyasi nabız yoklaması yapması pek de "sessizce" olacak gibi gelmedi bana. Öyle olmadığı kısa bir araştırmayla ortaya çıktı. Aslında Paul Wolfovitz İstanbul'a hiç gelmedi. Sadece Sabancı Üniversitesi'ndeki bir etkinlik için tele konferansla görüntüsü geldi. Ancak aynı günlerde aralarında Türkiye uzmanı Alan Makovsky, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman, eski ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Mark Parris gibi önemli isimler İstanbul'daydı. İşte kulislerde yankı yaratan görüşmelere imza atanlar da bu isimlerdi. Onların geliş öyküsü de yine kulislere yansıdığından bir hayli farklıydı ama önemli görüşmeler yaptıkları da bir gerçekti. Önce o isimlerin İstanbul'a geliş öykülerini anlatılım. Amerikalı "hızlı neocon" ları Türkiye'ye davet eden aslında Bahçeşehir Üniversitesi'ydi... Rektör Prof. Dr. Süheyl Batum bu konuda şunları söylüyor: "Biz üniversitemizde Amerikan Araştırmaları Programı açıyoruz. Amacımız, Amerika'da sistemin nasıl yürüdüğünü, siyasetin nasıl işlediğini Türkiye'deki insanlara anlatmak. Bunun için İlber Ortaylı, Nilüfer Narlı, Hasan Köni ve Burak Küntay'dan oluşan bir ekiple önce Amerika'ya gittik. George Washington Üniversitesi ile görüştük ve bir anlaşma imzaladık. Bize yardımcı olacaklarını söylediler." İlk adım böyle atıldıktan sonra önceki hafta Bahçeşehir Üniversitesi'nde "Global Liderlik Forumu" adıyla bir etkinlik düzenlendi. İşte adı geçen Amerikalılar bu etkinlik için İstanbul'a geldi ve bu foruma katıldı. İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampusu'nda düzenlen toplantıya Türkiye'den Can Kıraç, İshak Alaton, Arzuhan Yalçındağ ve Mehmet Ali Bayar gibi çok sayıda önemli isim de katıldı. Hatta o toplantıda DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da bir konuşma yaptı.
DYP mi işaret ediliyor? Amerikalı "neocon" ların "sessiz" Türkiye çıkarması böyle başladı ama kulisleri hareketlendirecek kadar "derin" devam ettiği de kesin. Denilenlere göre Amerikalı konuklar gelmişken, Türkiye'de siyasi "nabız" yoklaması da yaptı. Hatta DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'la özel görüşmeleri, o toplantıya çok sayıda önde gelen DYP'linin katılması farklı yorumların yapılmasına da neden oldu. Kulislerde "Acaba 'neocon'lar DYP'yi mi işaret ediyor?" sorusu bir hayli taraftar topladı. Tabii görüşmeler bu kadarla sınırlı kalmadı. Amerikalılar bir gün sonra Rüşdü Saracoğlu ve Halis Komili'nin de aralarında bulunduğu kalabalık bir grupla Boğaz'da akşam yemeği yedi. Ardından ertesi sabah İlhan Kesici ile kahvaltıda buluştular. Kahvaltıda ne konuşulduğunu Kesici'ye sordum. İşte cevabı: "Bir dostluk kahvaltısıydı. Bunlar Türkiye ile ilgilenen Amerikalılar. Benimle görüşmelerinin asıl nedeni ekonominin nasıl gittiğini öğrenmek istemeleri. Tabii "Türkiye'de siyaset nedir, gelecekte siyasi şekillenmeler nasıl olacak" sorularıyla da ilgileniyorlar. Türkiye'yi iyi analiz etmeye çalışıyorlar ki doğru değerlendirebilsinler." İlhan Kesici, Amerika'nın Türkiye ile ilgilenmemesinin dünya liderliğinden vazgeçmesi demek olduğunu belirterek sözlerini şöyle noktalıyor: "Amerika'nın ilgilenmemek gibi bir lüksü olamaz. Adına ister büyük Ortadoğu projesi deyin, isterse petrol veya doğalgaz mücadelesi deyin, hepsi bizzat ya göbeğinde olduğumuz ya da çevremizde olan işler. Ben Amerika'nın Türkiye için iyi şeyler düşündüğü kanaatindeyim . Bu onların menfaatinedir." Siyaset kulislerinde "esrarengiz" olarak nitelenen görüşmelerin perde arkasını aralamaya çalıştık. Ne kadarı gizli kaldı onu da zaman gösterecek!
|