Kadın iktidarı
"Kadınlar iktidarı çocuklar üzerinde egzersiz ederler..." dedi bir kadın dostum...Erkeğin iktidar oyunları üzerinde konuşuyorduk... Erkeğin, güçlü, kuvvetli ve iktidarlı hissetmesi için, bir ömür boyu oynamak zorunda olduğu oyunlara, kadınlar gerçekte ne kadar ilgi gösteriyordu acaba?.. Güç erkekte bir cazibe unsuruydu... Birçok kadın için erkeğin güçlü olması başlı başına çekici bir olaydı. Güçlü erkeklerin, auralarından kaynaklanan bir apeliteleri vardı... Kadınlar erkekte gücü seviyor, ama onun nasıl kazanıldığıyla hiç ilgilenmiyordu... Güç ve iktidar oyunları üzerine erkeklerin saatlerce yaptığı sohbetlerle de ilgilenmiyorlardı... Onun için kariyer, güç, iktidar savaşları için erkek erkeğe yapılan konuşmalar kadınlara sıkıcı geliyor, hemen başka şeylere yöneliyorlardı. Erkeğin hayatı boyunca, hayatı pahasına aradığı iktidar neden kadınlarda gözükmüyordu?.. "Kadınlar, iktidarlarını esas olarak çocukların üzerinde ve evde dener" diyordu kadın dostum, "Onların iktidar mücadelelerinde çocuk önemli bir yer tutar..." Çocuğun davranışlarına yön verme, çocuğu biçimlendirme, çocuğu etkileme... Bir çocuğu onun üzerinde mutlak bir hakimiyet kurarak şekillendirme, onu önce doğurarak sonra biçimlendirerek yaratma... Annelik, doğanın mucizevi yaratıcılığında aslında kadının bir iktidar egzersizidir... Gücünü, kudretini ve yaratıcılığını, yepyeni bir insan yaratımında kullandığı bir iktidar egzersizi... Kadın iktidarını sadece çocuk ve ev üzerinde egzersiz ederse, esas iktidarını tamamen dışarıda arayan erkekle arasında sorun çıkması kaçınılmazdır... Erkek için işyerinde alınacak bir santim önde pozisyon hayati değerdedir... Onun için günlerce, gecelerce konuşabilir, kulis yapabilir, dertleşip, içebilir... Böylesi durumlarda kadın pek oralı olmaz... O daha çok bütün bunların kendisiyle değil sonucuyla ilgilidir... Hayat ekonomik olarak daha rahat olacak mıdır? Kendisi ve çocuklar için istekler daha rahat karşılanacak mıdır? Şu dünyada o da diğer kadınlar gibi rahat edecek midir? Gerisi boştur ve erkek geyiğidir. Kadın kocasının dışarıdaki iktidar mücadelesinden kaynaklanan huysuz günlerini eşe dosta, "Bizimkinin yine heyheyleri üstünde" şeklinde anlatır.
Erkek ise böyle günlerde kadından müthiş anlayış bekler. İktidar mücadelesini onun için yaptığını düşünerek, "Bu kadın niye beni anlamıyor" diye huysuzlanır... Oysa kadın o sırada kendi iktidar mücadelesini evde ve çocuğu üzerinde vermektedir. Onun için de koca tam anlamıyla anlayışsız bir hödüktür... Ne çocuğun dersiyle, ne evin faturasıyla, ne onla ne bunla ilgilenmektedir... Varsa yoksa dışarıda sürtmektedir... Kadın ve erkeğin iktidar oyunları farklıdır... Farklı olduğu için kadın ve erkek arasında iletişim kaybolur... Beklentiler farklılaşır... İlişkiler kopuklaşır... Anlaşılmayan insanlar öfke biriktirir... Biriken öfke patlatılır... Patlatıldıkça karşılıklı kırılınır... Kırıldıkça nefretleşilir... Nefretleştikçe ihanet edilir. İhanet ettikçe ilişki imkansızlaşır. İmkânsızlaştıkça mahkemelik olur... Türevi karakolluktur...
|