Yılın karikatürü
Hepimizin ülkemizi sevmek için çok nedeni var; kimi birbirinin aynıdır, kimi farklı öncelikler, vurgular, tonlar, renkler de taşır. Benim bir nedenim de şu: En katı hallerinde dahi insanların, kurumların esneme, gevşeme, başka şey olabilme kabiliyetleri ile bu değişmelerin, bazen çok seslileşmelerin, kaosun, karmaşanın, bazen de fırıldaklıkların, topaçlıkların peşi sıra gelen "büyük ironiler". "İronik" durumun içindeki acı ve acınası durumla hüzünlenmek yerine, gülümseyen yanıyla teselli dahi bulabilirsiniz. Komiktir ama hiç değilse sadece komiktir.
Size dünden üç gazete başlığı: 1. Aydın Doğan ödülü savaş karşıtlarına 2. Karikatür Nobel'ini 'barış' kazandı 3. Karikatür Oscar'ı Polonyalının oldu Üçü de "Doğan Grubu" nun üç gazetesinden. Türkiye'de düzenlenen uluslararası öneme sahip karikatür yarışması ile verilen ödüllerin, sırf başka medya grubuna ait diye öteki medyada görülmemesinin ayıp olduğunu söyleyeyim... Sonra, Hürriyet, Radikal, Milliyet'ten hangisinin hangi başlığı attığını siz tahmin edin. Ettiniz mi?
"İroni" şu: Dünyanın tanık olduğu son önemli "savaş" ile komşu ülkenin istila ve işgalini "demokrasi, özgürlük, piyasa, ABD" adına en çok destekleyen, özellikle "Amerikan malı savaş imalatçısı" haberlere en çok itibar gösteren, Medya Grup Başkanı'nın yazılarıyla tezkereyi reddedenlere, savaş ve işgal karşıtlarına en çok saldırı yönelten grup... Adını taşıyan karikatür yarışmasında en büyük üç ödülü de savaş karşıtı üç karikatüre veriyor. "İroninin büyük ödülü" bu. Plaketi ise, 8 bin dolarlık büyük ödülün yanında, "Savaş karşıtı" karikatürün Polonyalı sahibine bir de "Hürriyet Gazetesi Altın Plaketi" verilmesi. "İroninin ikinci büyük ödülü" ise, yarışmada dereceye giren "savaş karşıtları", ödüllerini savaşı desteklemiş isimlerin elinden aldığında idrak edilecek. "İroninin üçüncü büyük ödülü" ise, jüri, yarışmacılar, ödülleri ve maddi karşılıklarını sunanlar, sergileri gezenler sanki böyle "ironik" bir durum hiç yokmuş gibi davrandığında verilmeli.
Ama, çok içtenlikle söylüyorum, bu "ironik, komik" durum, hiç yoktan iyidir. Savaşı desteklemiş, yerli rıza, politika ve haber imalatının başı olmuş grubun ödülleri; elbette her biri kıymetli sanatçı ve adam gibi adam olan "bağımsız jüri" tarafından "savaş karşıtları" na, "barış" a veriliyorsa, çok çok iyidir. İçlerinde üstat Semih Balcıoğlu ("geçmiş olsun, Semih Ağabey"), karikatürümüzün müthiş ustaları Tan Oral, Latif Demirci, Selçuk Demirel ile resmin usta hocalarından Hüsamettin Koçan gibi çok önemli isimler bulunan jüri, belki de için için, asıl büyük ödüllük kocaman bir karikatür çizmiş oldu. O büyük karikatürün içinde, tahmin ettiğiniz üzre, manşetler de yerli yerine oturur: Hürriyet, savaş ve işgalin büyük gazetesi, kocaman ödül haberinin hiçbir yanında, ilk üç ödülü kazananların "savaş karşıtı, barış yanlısı" olduğuna dair tek kelime bile etmiyor. O yüzden de birinciye "altın plaket" Hürriyet'ten! Milliyet, daha itidalli "barış" lı başlığın gazetesi. İkinciye "altın" plaket verecekmiş. Radikal ise, "radikal" ya, "Aydın Doğan ödülü savaş karşıtlarına" diye "ironi" yi her manada ilan eden gazete. Üçüncüye "gümüş plaket" de onun adıyla.
Tekrar söyleyeyim, kimse alınmasın diye: "İronik, komik, karikatürize" durum, bu haliyle bile beni mutlu eder. Tabii caizse, eninde sonunda, insani, sanatsal bir ödül verecekseniz, leş kargalığına değil, vicdanını konuşturana vermek zorunda kalıyorsunuz. Kendi elinizle, kendi paranızla. İsteyerek yahut şeyde şeyde. Şimdi siz de, "Yılın hukukçusu, insan hakları, tutarlı demokrasi kültürü, antidemokratik niyetlere direniş, sahici cumhuriyetçilik, gerçekten inanca saygı, hakikaten laiklik, çetelerle mücadele, andıçlara boyun eğmeme, harbiden basın özgürlüğü" gibi ödülleri "ironik" manada vermeyi en çok hak etmiş kişi ve kurumları sıralayabilirsiniz. Kolay gelsin, ironimiz eksik olmasın!
|