| |
|
|
Sabah'ta heyecanlı gelişmeler..
ÖN sayfası zaman zaman atv ana haberlerine benzese de, Sabah'ta son günlerde beni çok heyecanlandıran yazılar okumaya başladım.. Gazeteciliğe dönüş.. Elif Korap'ın İran izlenimleri bomba gibiydi.. Kafamızda kazılı İran'ın perde arkasını hem de fotoğraflarla taşımayı başarmıştı Elif.. Anlatımı enfes, söyleşileri fevkalade meraklıydı.. Soluk almadan okudum.. Ayşe nihayet köşe yazılarının dışına çıktı.. O da Günaydın'da çok güzel gazetecilik olaylarına imza atmaya başladı.. Bu gelişmeler Fatih Altaylı gazetesinin ilk işaretleri.. Fatih çok yakından tanıdığım, hırsını, heyecanını ve gazetecilik anlayışını çok iyi bildiğim bir dost.. Geldiği günden beri, gazeteyi ve Sabahçıları tanıyor gün gün.. Tanıdıkça da ağırlığını koyuyor.. Ustaca.. Sabırla.. Gazete içi heyecanı ayakta tutmak için bir ödül sistemi kurdu.. Gazeteciliğin her dalında, haber, fotoğraf, röportaj, sayfa düzeni, başlık, araştırma, aklınıza ne gelirse, ayın en iyileri seçiliyor, açıklanıyor ve ödüllendiriliyorlar.. Sistemin fevkalade yararlı olduğunu en iyi bilenlerdenim.. Bir de şu önüne gelenle, olur olmaz "Soru-Cevap" illetine bir sınırlama getirse.. Röportaj gibi gazeteciliğin en ustalık isteyen "Yazı" dalını, eline teybi alanın iş yaptığını sandığı soru cevaba çevirdiler.. Bu işi Abdi İpekçi başlattı, Milliyet'te.. Haftada bir.. Haftanın en önemli konusunu, o konudaki en önemli adamla konuşmak üzere.. Abdi Bey konuyu ve konuğu günler önce seçer, bütün bürolardan soru isterdi.. Şimdi bir pazar günü sadece Sabah'ta nerdeyse 20 soru cevap var.. Niye?.. Kolay da ondan.. Gazetecilik kolay meslek değil oysa.. Halit Çapınlar, Mete Akyollar gibi röportaj ustaları nerde?.. Haa.. Bu işte asıl kusur, şeflerde, editörlerde.. Onlar tercih ediyor, bu ucuzluğu, onlar öyle istiyorlar.. Çünkü, okuması, düzeltmesi kolay. Yazı ile bayağı uğraşmak gerek.. Uğraşın gençler.. Siz uğraşın ki, okur uğraşmadan okusun!..
|