THY yönetimine 3 inceleme...
Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil, dün İstanbul'da basın toplantısı düzenlediği dakikalarda, biz de Meclis'te Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'la sohbet ediyoruz. Sohbetin konusu dün Kotil'in de kendini savunduğu THY'de son dönemde yaşanan sefer iptalleri ve rötarlar... Bakan Yıldırım'a, Genel Müdür Kotil'in sefer iptallerinin nedenini cuma günü bir Rus uçağının pistten çıkmasına bağladığını hatırlatıyorum. Yıldırım, her zamanki sakin üslubu ile gülümseme ile kahkaha arası bir yüz ifadesiyle şöyle diyor: "Bu söze ben ancak gülerim. Rus uçağı pistten çıkmış ise bu arka arkaya sefer iptalini gerektirir mi? Kabin personelinin stand by sürelerinin dolduğu söyleniyor. Ne alakası var şimdi; personel havada değil ki yerde, görev emirlerini kaldırır, pist açılınca yeniden ver." Bakan'a, "Sefer iptali ve rötarların sizce nedeni nedir?" sorusunu yönetiyorum. "Neden belli..." deyip anlatıyor: "Yedek kabin personel ve uçak sayısının yeterli olmayışı. THY yönetimi, ulaştığı nokta ve uçak sayısı ile kabin personel sayısının hesabını iyi yapamadı, hatalı davrandı. Sorunun nedeni bundan kaynaklanıyor."
Yüksek riskin sonucu Bakan Binali Yıldırım, bir teknik eleman inceliğinde anlatımını sürdürüyor: "THY yönetimi, iyi niyetle karlılığı yüksek tutmak için yüksek riski göze aldı. Kabin memurlarını yedeklemedi. Oysa, havayolu sektöründe olması gereken, her sefer için üç yedek kabin ekibinin yerde hazır bekletilmesidir. Hatta bir de yedek uçağı yedek tutmaktır..." THY yönetiminin karlılığı düşünüp, riski göz ardı ederek, yedek kabin görevlisi ve uçak sayısını en düşük seviyeye indirdiğini de vurgulayan Bakan, devam ediyor: "Ulaştırma sektöründe bu gibi riskleri göze alıp hareket etmek kadar tehlikeli iş yoktur. Zincirin kopmak üzere olan halkasını anında yedeğiyle değiştirmelisiniz. Bunu yapamazsanız, o zaman domino taşı etkisini de kabullenmiş olursunuz. Bir taş devrilir, arka arkaya diğer taşları da yere yıkar. Burada da öyle oldu, iyi organizasyon yapamadılar..."
28 iyi iş lazım Yıldırım, THY'nin yaratılan olumsuz imajını düzeltmesi için çok çaba göstermesi gerektiğinin altını çiziyor. Bu aşamada örneklemede bulunuyor: "Ulaşım sektöründe yapılan bir hatanın yarattığı etkiyi yok etmeniz için, tam 28 iyi adım atmak, iş yapmak gerekiyor." Bakan Yıldırım, THY'de yaşanan sıkıntıyı, "yaşanmış, kapanmış" olarak görmüyor. Bu aşamada şu önemli bilgiyi aktarıyor: "THY yönetimi hakkında incelemeler başlattık..." İncelemelerden ilkinin, başında bulunduğu Ulaştırma Bakanlığı'nca başlatıldığını açıklayıp detay veriyor: "THY bize bağlı değil. Onun için biz sivil havacılık yönüyle meseleye bakıyoruz. Çünkü yolcular mağdur edildi; bizi ilgilendiren yönü burası..." İkinci incelemenin Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca başlatıldığını aktarıyor. THY'nin özelleştirme kapsamında bulunması dolayısıyla bağlı olduğu Maliye Bakanlığı'nın da ayrı bir inceleme kararı aldığını bildiriyor. İncelemeler sonucunda yapılan hatanın nedenlerinin net ortaya çıkacağını belirtiyor. Bakan Yıldırım'a, inceleme sonucunda THY yönetiminin hatalı bulunması halinde ne gibi bir işlem yapacakları sorusunu yönelttiğimde yanıtı şöyle oluyor: "İnceleme bir tamamlansın o zaman ne yapacağımızı hep birlikte görürsünüz..." Yıldırım, son cümleyi sakin üslubuyla söylese de vurgusundaki kararlılığa baktığımızda THY yönetimi açısından olumlu olmadığı görülüyor.
|