Şahane romanı görmüştü!
Kimbilir kaç yıl oldu, Bodrum Azmakbaşı'nda genç bir balıkçı, edebiyatla ilgim olduğunu öğrenince, "Ağabey," demişti, "benim en sevdiğim roman Karamazof Kardeşler." Şaşırmıştım. "Sen Dostoyevski'yi okudun demek..." "O kim, ağabey?" "Yazarı. Romanı okumuşsun ya..." "Okumadım, gördüm. Şahane bir roman." Sözü Yul Brynner'a getirince mesele anlaşılmıştı. Richard Brooks'un filminden söz ediyormuş meğer. Kendi sözleriyle 'bu gibi densizlikler'e tepesi atan Hey Yavrum (Mustafa Hoca) genç balıkçıyı bir güzel haşlamış, delikanlıyı filmi gördüğüne göreceğine bin kere pişman etmişti. Ama dayanamadı, kitaplığından Karamazof Kardeşler'i getirdi ertesi gün, genç balıkçıya verdi. "Bunu okuyup hatmetmeden Azmakbaşı'na gelmek yok," dedi, "İmtihan edeceğim." Bugün bile inanamıyorum, delikanlı kitabı bir haftada okudu, Hey Yavrum'un sınavını Pekiyi'yle atlattı. Sonra elini öptü onun. "Sağol, hocam," dedi, "Kitabın romanı filmin romanından da iyiymiş."
|