kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 
4 çapanın 4'ünde de zayıflama
İşporta tezgâhından kaydi sisteme

4 çapanın 4'ünde de zayıflama

* 2006'nın ilk çeyreğinde Türkiye'nin olumlu ekonomik ve piyasa konjonktürü son buldu. Siyasi istikrar, IMF programı, AB süreci ve küresel sermaye akışı bu konjonktüre büyük destek vermişti. * Geçen hafta başlayan fiili müzakereler ve Başbakan'ın açıklamasıyla AB çapasında ciddi zayıflama ortaya çıktı. Türkiye'nin bu konuda güçlendirme yapmaya ihtiyacı var.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cuma günü İstanbul Sanayi Odası'ndaki konuşmasında AB ile müzakerelere yönelik verdiği mesaj piyasalarda belli bir oynaklık yarattı. Başbakan özetle şöyle dedi: "Kıbrıs sorununun çözümünde biz bir adım attık. Şimdi sıra karşı tarafta. KKTC üzerinde izolasyon kalkmazsa limanların ve havaalanlarının Rum gemi ve uçaklarına açılması, Ek Protokül'ün Meclis'te onaylanması söz konusu olamaz. Bunun için müzakereler duracaksa dursun."

AB çapası
Sonbaharda zaten AB ile Kıbrıs gerilimi bekleniyordu. Ama Başbakan'ın ağzından ilk defa bu netlikte bir tavır ortaya konuldu. Başbakanın söylediklerinin piyasalarda yarattığı etki yine sınırlıydı. Üstelik geçen haftanın başında AB ile fiili müzakerelere başlanacakken son dakika pazarlıkları ve yine zamanında kalkmayan uçak söz konusu iken, piyasalar bundan da pek etkilenmedi. Anlaşılan AB'den "Müzakereleri durdurduk", "Türkiye'nin üyeliğini askıya aldık" gibi radikal adımlar gelmedikten sonra, bizim piyasalarımızı pek etkilemesi olası değil. AB çapası iyice zayıflamış, çapa olmaktan adeta çıkmış gibi. En azından uzun bir süreliğine.
Halbuki aynı çapa 2004 yılı boyunca ve 2005'te piyasaları sürükleyen, olumlu trendi taşıyan dört temel ayaktan biriydi. Müzakere tarihi alınması ve nihayet müzakerelerin başlaması ile bu çapanın etkisini kaybettiğini, zaten müzakere sürecinden de AB'nin çıkartacağı zorluklar ve yavaş gidiş nedeniyle olumlu sayılabilecek bir beklenti içinde olunmadığını belirtelim.

Siyasi istikrar
Gelelim ekonomiyi ve piyasaları taşıyan diğer üç ayak veya çapaya.
Siyasi istikrar hissi, Meclis'te büyük çoğunluğa sahip bir hükümetin varlığıyla 2002'nin son çeyreğinden itibaren gündeme geldi. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim tarihi yaklaştıkça bunun etkisi de zayıflıyor. Üstelik yaşanan siyasi gerilimler, yapay gündem maddeleri, hükümetin reformist icraatlarının azalması, siyasi istikrardan beklenen yararı sağlamamaya başladı. Seçim tarihi yaklaştıkça siyasi belirsizliğin artması istikrar ayağının ekonomiye katkısını azaltmış durumda.

Ekonomik istikrar
IMF ile yürütülen programın geçmiş dönemde piyasaların ve ekonominin yaşadığı olumlu konjonktüre ciddi katkısı oldu. Ancak hükümetteki isteksizlik ve programın gereklerini yerine getirme konusunda sürekli ağırdan alma eğilimi, son olarak da IMF'nin Türkiye'den erken gönderilmesi söylemi bu katkıyı zayıflatmış olabilir. IMF ile gözden geçirmelerin üzerinde anlaşmaya varıldığının açıklanması bile, piyasalar üzerinde beklenen etkiyi yaratamadı.

Küresel sermaye etkisi
2002'nin son çeyreğinde Türkiye'de siyasi istikrarla aynı dönemde başlayan küresel sermaye akını, bazı kesintiler dışında 2006'nın ikinci çeyreğine kadar sürdü. 2004 nisan ve mayıs aylarında ABD'nin faiz artırımı haberleriyle kesintiye uğrayan yabancı portföy yatırımları, 2006 yılı mart ayında Japonya'nın aşırı likiditeyi çekeceğini ve sıfır faiz politikasına son vereceğini açıklamasıyla gelişmekte olan ülkelerden çekilmeye başladı. Yandaki tablodan görülebileceği gibi, en çok etkilenenlerin başında Türkiye'nin gelmesinin nedeni ise yüksek cari açığının olmasına, enflasyonun yeniden başkaldırmasına, Merkez Bankası'na atama sürecine, önümüzdeki dönemde çifte seçim sürecine ve siyasi gerginliklere bağlanabilir.
Küresel sermayede başlayan eğilimlerin hemen son bulması da beklenmiyor. Enflasyon endişelerine bağlı olarak küresel faiz oranlarının biraz daha yükseltilmesi zaten gündemde. Sonra yükselen faiz oranlarında belli bir süre kalınacak.
İyi senaryoda yükselen faizlerle enflasyonun kontrol altına alınması ve küresel büyümenin yumuşak iniş yapması var. Bu seçenekte bile küresel sermayenin yönü gelişmiş ülkelere ve özellikle ABD'ye doğru olacak. Faizler yüksek olacak. Hisse senedi borsaları yüksek faizin ve düşen büyüme oranlarının baskısı altına girecek.
Yükselen faizlerle global ekonominin durgunluğa girmesi ise olumsuz senaryo.
Daha da olumsuzu ise faizlerin yükseltilmesine karşılık enflasyonun kontrol altına alınamamasına karşılık ekonomik durgunluğun bir arada yaşanması, yani stagflasyon ortamına girilmesi.
Her üç senaryoda da Türkiye'nin aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı gerçekleşiyor.
Türkiye yapacakları ve diğer üç ayakta güçlendirmeye gitmesiyle sermaye çıkışını tersine çeviremez ama miktarını pekala azaltabilir. Daha da önemlisi, yerlilerin bekleyişlerini güçlü tutabilir.

Sonuç
"Hiç kimse akıl almak istemez, istedikleri sadece teyit edilmektir "
John Steinbeck

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yabancıya karşı Türk spekülatif gücü   / 16-06-2006
 Yabancıyı bırak, yerliler için yeni paketi aç   / 15-06-2006
 Pozitif şoktan negatif şoka   / 14-06-2006
 Vatandaş mevduattan vazgeçmek istemiyor   / 13-06-2006
 Piyasalar için en kritik 2 eşik   / 12-06-2006
 Tasarruf sahibinin durumunu gözden geçirme zamanı   / 09-06-2006
 Faizle ilk adım atıldı, şimdi hükümetin desteği belirleyici   / 08-06-2006
 Ne kadar enflasyon ve risk artışı, o kadar faiz artışı   / 07-06-2006
 Haziranın kaderini yabancı ile Ankara'nın tavrı belirler   / 06-06-2006
 Faiz yetmez kontra şok gerekli   / 05-06-2006
ABDURRAHMAN YILDIRIM
4 çapanın 4'ünde de zayıflama
* 2006'nın ilk çeyreğinde...
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Başbakan'dan enflasyon yasağı
Bugünlerde, hükümeti en...
Okul müdürünün aşk kaçamağı...
Öğrencilerini Bulgaristan'a folklor gösterisine götüren okul müdürü,...
'Yazdırmış olsam büyük yazdırırdım'
Bodrum Sualtı ve Arkeoloji Müzesi'nde bulunan Latince "Inde...
ÖSS heyecanı bitti ama gerilim devam ediyor
ÖSS heyecanı bitti ama gerilim devam ediyor
1 milyon 537 bin 433 adayın aylardır devam eden üniversite sınav...
Puan hesaplama formülü
Puan hesaplama formülü
Müfredata paralel soruların yer aldığı ÖSS'de genel değerlendirme iyi...
IMKB
E: 34.048 D:% 1,25
DOLAR
S: 1,596 D:% -0,188
EURO
S: 2,018 D:% 0,099
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu