|
|
Bu gemide Türkler var!
Modern bir kent görünümüne sahip olan yolcu gemisi Voyager of the Seas'e giden Türkler, memleket hasreti çekmiyor. Çünkü geminin mürettebatında çok sayıda Türk var.
Okyanustaki 'çılgın Türkler'
Milenyumun en büyük yolcu gemilerinden olan Voyager of the Seas küçük bir kenti andırıyor. Geçen hafta Barcelona'dan Akdeniz'e iki günlüğüne tura çıkan bu dev gemide çalışan Türk personelinin Monica Lewinsky'e Coşkun Sabah dinletmek gibi ilginç hikâyeleri var.
The Love Boat, Türkiye'de bilinen adıyla Aşk Gemisi dizisini, '80'li kuşaklar çok yakından anımsarlar. Barmen Ayzek, Halkla ilşikiler görevlisi Culi, bir de o yayvan gülümsemesiyle Kaptan Stubing tek kanallı yılların bilinçaltına Aşk Gemisi'yle girmiş ve üç-dört yıl sonra belirsiz bir limanda kaybolmuşlardı. Aradan yaklaşık 30 yıl geçti. Aşk Gemisi'yle büyüyen çocuklar, Türkiye sahillerinde 'donla denize girme' tartışmalarına tanıklık ederken, dünya coğrafyasını dev bir savaş alanına çeviren ve her şeyin büyüğünü taparcasına seven ve inşa eden ABD'liler, yeni tatil mekanlarını dev gemilere, deniz üzerindeki yapay cennetlere taşıyorlar.
YÜZEN BİR KENT GİBİ Bu 'yapay cennetler'den biri olan ve milenyumun yeni 'aşk süvarisi' olarak adlandırabilecek en büyük tatil gemilerinden Voyager of the Seas, sezon açılışını, dünyanın önde gelen turizm acentaları temsilcileri ve gazetecilerle birlikte, geçen hafta İspanya'nın Barcelona Limanı'ndan iki günlük bir yolculuğa kürek çekerek yaptı. Voyager of the Seas, yolcularına beklentilerin üzerinde bir ortam sunuyor. İki kişiye bir servis elemanının düştüğü odalar, konforun en üst noktalarında. Sayısız kafeterya, restoran, yüzme havuzu, jakuzinin yanı sıra, golf parkuru, adını efsanevi buz patenci Katerina Witt'in koyduğu buz pateni pisti, paten sahası, alışveriş merkezleri, gece kulüpleri, casino gibi karada bile yan yana zor görebileceğiniz pek çok eğlence ve tüketim alanını yan yana getiren gemide djital ilitişim çağının son teknolojileri kullanılmış
AFRİKALI'DAN ORHAN BABA Voyager of the Seas'de dünyanın altı kıtasından çalışanlar mevcut. 3 bin 114 yolcu kapasitesi olan, 138 bin tonluk, 14 katlı bu geminin üst yani 'tanrı katı'nda kilise yer alıyor. Gemi personeli arasında 15 dolayında Türk çalışan var ve bu çalışanların varlığını kısa sürede hissediliyor. İletişim kurduğunuz bir Afrika ülkesinden gelen garson, Türk olduğumuzu öğrenince, "Anlamam ben badanadan, yeni geldim Adana'dan," deyip, Orhan Gencebay'ın Batsın Bu Dünya şarkısını söyleyebiliyor. Ya da Şilili bir garsonla, yeni cumhurbaşkanları sosyalist Michelle Bachelet ile ilgili söze koyulurken, kendisinden, "Topsun," ya da "Ha..tir," sözcüklerini işitebiliyorsunuz. Türklerin gemide çalışmalarının öncelikli nedeni para ve bedelli askerlik hakkına kavuşmak. Hintlilerin, Afrikalıların, Filipinlilerin aksine işin mutfak kısmında çalışan hiç Türk yok ve hepsi önemli görevdeler. En önde gelen isim ise piyano sanatçısı Uraz Kıvaner. Diğer yandan gemideki Casino'nun iki numaralı yöneticisi de bir İstanbullu; Yalçın Kirman...
Kutlu ESENDEMİR
|