| |
|
|
Partizanlık THY'yi çökertti
AK Parti hükümetinin ilk "fiyaskosuydu" THY. Türkiye'nin en iyi yönetilen şirketlerinden biri, dünyada sektör krizdeyken bile büyüyüp kâr eden ender havayolu şirketlerinden biriydi. Filodaki her uçağın "ruhunu" tanıyan müthiş Genel Müdür Yusuf Bolayırlı ve yöneticilik konusundaki başarısı tartışılmayan Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu şirketi "uçuruyorlardı." AK Parti benim gözümde ilk puanını THY yönetimini değiştirerek kaybetti. Onlar da kendilerinden önce gelenler gibi "iş bilmeye" değil, "kendilerinden olmaya" önem verdiklerini ilk olarak THY'de gösterdiler. Yusuf Bolayırlı görevden alındı, Cem Kozlu istifa etmek zorunda kaldı. THY bir daha dikiş tutmadı. Ehil personelin yerleri değiştirildi. Pek çoğu istifa edip özel şirketlere geçti. İşbilmezlere iş emanet edilmeye başlandı. Ortalığı THY ile ilgili dedikodular sarmaya başladı. Kalite düşüşü ise gözle görülür haldeydi. Ve artık mızrak çuvala sığmaz hale geldi. Geçen hafta cuma günü Ankara'dan geliyorum. Uçağım 19.00'da. 3 saat rötar dediler. "Niye" diye sordum. Ekip yokmuş. İstanbul'dan gelecek ekip de uçağı kaçırmış. Geldiler havalandık. Bu perşembe Ankara'ya uçuyorum. Benden önce kalkması gereken tüm yolcular havalimanında perişan. Yiğit Şardan'ı gördüm. Bodrum'a uçacak. Umudum yok ama benim uçak vaktinde kalktı. Gece 10'a doğru Yiğit aradı, "Biz hâlâ havaalanında bekliyoruz" diye. Bu arada benim uçak vaktinde kalktı ama Ankara'ya 2 saat rötarlı diye bildirilmiş. Beni bekleyen araç da iki saat sonra gelirim diye dönmüş. Belli ki, THY personeli bile uçağın vaktinde kalkabileceğini düşünmemiş. Seferler rötarlı. Seferler iptal ediliyor. Çünkü personel yok. Hostes yok. Çünkü THY yönetimi, uçak alıyor ama bu uçaklarda personel çalışması gerektiğini yumurta kapıya dayanınca hatırlıyor. Şimdi apar topar hostes alıp uçuracaklar. İyi de hostes dediğin sadece servis yapmıyor ki! Uçağın güvenliği ona emanet. Üç günlük eğitimle uçacak hostes bir sıkıntı anında ne yapabilir... Koskoca THY, Türkiye'nin bayrak taşıyıcısı çöküyor. Ve bunun tek nedeni "partizanlık." Yazık!
|