Yalan üzerine kurulan aşklar!..
Aslında Hülya söylemişti. "Kısa zamanda biter... " demişti. Söylediğinde Erol Köse canlı yayında Gülşen'e aşk ilan ediyordu... "Onu seviyorum... Karımı ve kızımı terk ediyorum... Türk halkından anlayış bekliyorum..." O gün Pişti vardı... Hülya'ya sorduğumda, "Bu iş yürümez dedi... Bu kadar medyatik açıklamaların yapıldığı aşklar çok kısa sürede biter..." 1 haftaya kalmadı... Bitti gitti... Telefon ettiğinde, "Ben sana demedim mi, sürmeyeceğini... Bak 1 hafta bile dayanamadı..." diyordu... Sonra bir hatırlatma yaptı... İbrahim Tatlıses'in de kestiği bıyığı yeniden bırakacağını söylemiştim... Bıyıksız haline dayanamaz demiştim... Bu kızın enteresan bir sezgisi var... Hayatın beklenmediklerini, beklenmedik anda söylüyor... Hülya yine ne yumurtluyor diye bakanlara sinsi sinsi gülüyor... Dedikleri çıkınca, hınzırca iğneliyor... "Tecrübe şekerim... Hayat tecrübesi bunlar..."
Telefonda bir de Hülya'nın değerlendermesiyle dinledim Gülşen-Erol Köse ve Ajlan Köse arasındaki ilişkiyi... Söylediklerini yazmam... Neme lazım... Ama Gülşen'i yeni bir hayata başlama mücadelesi veriyor gördüm... Altüst olduğu günler yaşadı... Güvenilmez ilişkiler yıpratırlar... İnsanlar aşk yaşarken, birbirini alttan oymaya çalışırlarsa, beraberce zarar görürler... Yalanların üzerine aşk inşa edilmiyor... Çünkü sevmek için önce karşındakine güveneceksin... Sana yalan söyleyene nasıl güvenirsin ki?.. Aşıktı, ondan başkasını gözü görmüyordu falan filan... Peki söylenen yalan?.. Boşanmamışken, boşandım diyebiliyorsan, bir daha bana güven duy diyebilir misin?.. Kendi aranda konuşarak halledeceğin işi, milyonların önünde, acayip açıklamalarla zikzaklar çizerek yaşıyorsan, sevgi için gereken güveni sağlayabilir misin?..
Bir insan, boşanıp boşanmadığı, terk edip etmediği belli olmayan bir durumu durup duruken canlı yayında niye açıklamak ihtiyacı hisseder ki?.. Niye bunu milyonlarla paylaşmak ister ki?.. Bu kendini ne kadar önemseyen ve insanlık için vazgeçilmez olduğuna inanan bir egodur?.. Kendinle ilgili bir durumu, durup dururken açıklayacaksın, sonra Ey Türk Gençliği der gibi, Ey Türk Halkı diyerek anlayış isteyeceksin?.. Anlamıyorum bu kendini ne olarak gören bir egodur Atatürk falan mı?.. Peki Bana destek olun dediği Türk halkını ne olarak görmektedir Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir mealinde çıkıyor bu sözler ağızdan...
Puf böreği gibi büyük ve şişik... Ama topu topu iki lokmada bitecek kadar içi boş Gülşen ismiyle para kazandığından, bir süre bunun etkisini silmekle uğraşacak Konuşanlardan etkilenecek asabı bozulacak Sonunda anlatmaktan bıkacak, ne düşünürseniz düşünün deyip kestirip atacak... Erkek ve kadın biribirine yalan söyleyerek, bir aşkı nasıl kurar ve yaşarlar?.. Yalanın üstüne kurulan aşktan ne umarlar?.. Bunlar kafamı kurcalıyor kurcalamasına ama?.. Benim esas merek ettiğim başka: Bu aşkın hemen bitieceğini nasıl bildi bu Hülya?..
|