THY...
İstanbul-İzmir 45 dakika. Uçağım 16.00'da. Kaçta havalandık? 18.30'da.
45 dakikalık uçuş için 2.5 saat bekletiyorlar milleti.
Sonra diyorlar ki, "hostes yok, onun için rötar oluyor." Hikâye. Belediye otobüsçülerine emanet ettiler THY'yi, ondan.
Çünkü bunlar zannediyor ki, saniyeler üzerine kurulu hassas Boeing trafiği, Ümraniye-Sultanbeyli hattıdır...
Beceririz sanıyorlar. Çuvallıyorlar.
Zaten Türkiye'nin çuvallaması da, bundan. Herkes alakasız işler yapıyor. Mühendis var, bankacı. Fizikçi var, büfeci. Doktor var, şarkıcı. Sosyolog var, kameraman. İletişim mezunu, sekreter... Psikoloji mezunu, kaloriferci... Biyoloji mezunu, sigortacı. TIR'cı spor yazarı var yahu... Öğretmen, tekstilcilik yapıyor. Tarihçi var, otel işletiyor.
Evet, iş yok, mecburiyetten. Peki, şunlar da mı mecburiyetten... Mesela Turizm Bakanı, polis. Spor Bakanı, avukat. Dışişleri Bakanı, iktisatçı. Başbakan desen, aslında imam.
Tabii bunlar "mektepli" alakasızlar. Bir de "alaylı" alakasızlar var.
Mutfağına dolap yaptırmaya kalk... Doğru dürüst ölçü almayı bilen mobilyacı bulamazsın. Evini boyatacaksın, "ben boyacıyım" diye gelen adam, amele. Elektrikçi babasından öğrenmiş işi... Makası olan berber. Bıçağı bulan kasap. Fasulye pişiren restoran açıyor. Allah sizi inandırsın... Benim kapıcı, otomobil bile tamir ediyor.
Onun için yatalım kalkalım asker emeklisi pilotlara şükredelim. Adamlar hiç olmazsa, ehliyetli. Çünkü bunlara kalsa, kokpite de zabıta oturturlar...
|